Toplumun temel yapı taşlarından biri olan aile kurumunun ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirten Prof. Dr. Abdullah Özbolat, bu konuda tüm kesimlerin sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.

Geleneksel aile yapısının modern tehditlerle sarsıldığı günümüzde uzmanlar, aile kurumunun korunması için ortak bir seferberlik çağrısı yapıyor.

Medya ve dijital platformların etkisiyle aile yapısının zayıfladığına dikkat çeken Prof. Dr. Abdullah Özbolat, toplumsal değerlerin yeniden inşasına ihtiyaç olduğunu söyledi.

Toplumun en köklü yapılarından biri olan ailenin giderek çözülmeye başladığını belirten Prof. Dr. Özbolat, bu sürecin durdurulması için çok yönlü adımların atılması gerektiğini vurguladı.

Aile kurumunun tarihsel sürekliliğine dikkat çeken Prof. Dr. Özbolat, günümüzde bu yapının sosyal medya ve dijital akımlar tarafından tehdit edildiğini ifade etti.

Günümüzde aile yapısının maruz kaldığı tehditlere karşı uyarılarda bulunan Prof. Dr. Özbolat, devletin, sivil toplumun ve akademinin birlikte hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.

“Ailenin eski kodlarına dönülmeli”

Ailenin geçmişten bugüne önemli bir kurum olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özbolat, “Günümüzde aile kurumu, başta medya olmak üzere çeşitli unsurlar nedeniyle adeta kanayan bir yaraya dönüşmüş durumda. Bu nedenle ailenin eski kodlarına dönülmeli, dinin bu konudaki desteği de hesaba katılarak adımlar atılmalıdır.” dedi.

“Devlet, vakıflar, iş insanları ve akademi sürece dahil olmalı”

Devlet politikalarının aileyi güçlendirmeye yönelik olarak halka yansıması gerektiğine dikkat çeken Özbolat, vakıfların, iş insanlarının ve akademik çevrelerin de bu sürece katkı sunmasının önemine değindi.

 “Sosyal medya üzerinden tehditler filtresiz yayılıyor”

Aile kurumunun tehdit altında olduğunu yineleyen Özbolat, “Eskiden de aileye yönelik tehdit oluşturan akımlar vardı. Bugün ise sosyal medya ve internet üzerinden bu tür içeriklerin hiçbir filtreye tabi tutulmadan yaygınlaştırıldığını görüyoruz. Toplumun kanaat önderlerine ve sözü geçen bireylerine bu noktada ciddi sorumluluklar düşüyor.” ifadelerini kullandı.

 “Toplum geleneksel kodlarını kaybediyor”

Tarihte kavim isimleriyle anılan bazı eğilimlerin bugün farklı mecralarda yeniden ortaya çıktığını söyleyen Özbolat, “Bu toplum geleneksel kodları olan Müslüman bir toplumdur. Ancak bu kodların yerini giderek başka eğilimlerin aldığını fark etmemiz gerekiyor. Geleneksel yapı kısmen sürse de risklere açık bir hale geldik.” dedi.

“Değerleri yeni kuşaklara aktarmak zorundayız”

Modern, postmodern, bilgi ve sanal toplum gibi süreçlerin aile yapısını etkilediğine dikkat çeken Özbolat, sürecin önüne geçmenin yolunun ortak toplumsal değerlerin korunmasından geçtiğini belirterek, “Aileyi ve toplumsal değerleri muhafaza edecek olan yine bu toplumun ortak paydasında yer alan insanlardır. Dini ve kültürel aile değerlerini birlikte yeni kuşaklara aktararak bu süreci olumlu yönde yönlendirebiliriz” şeklinde konuştu. (İLKHA)