"Nekbe sadece bir gün değil, hâlâ süren bir felakettir"

1948’de başlayan Nekbe'nin sadece bir güne ait değil, hâlâ süren bir felaket olduğunu vurgulayan Bursa-Filistin Evi Derneği Başkanı Muhammed Yazıcı, Filistin halkının hâlâ mülteci kamplarında yaşamaya mecbur bırakıldığını belirtti. Yüzler değişse de acıların değişmediğini ve direnişin nesilden nesile taşındığını ifade etti.
Bugün Nekbe'nin (Büyük Felaket) 77'nci yıl dönümüdür.
1948 yılında yaklaşık 1.300 köy ve şehirde yaşayan 1,4 milyon Filistinliden 957 bini Batı Şeria, Gazze Şeridi ve komşu Arap ülkelerine zorla göç ettirildi, ayrıca binlercesi 1948’den bu yana siyonist işgali altına giren bölgelerde yerinden edildi.
İşgal rejimi, o dönemde 774 Filistin yerleşimini ele geçirdi, bunların 531’i tamamen yok edildi; geriye kalan yerleşimler ise işgalin sözde yasalarına tabi hale getirildi. Bu süreçte siyonist milisler tarafından 70'ten fazla katliam gerçekleştirildi ve 15 binden fazla Filistinli şehit edildi.
İLKHA muhabirine konuşan Bursa-Filistin Evi Derneği Başkanı Muhammed Yazıcı, Filistin halkının hâlâ mülteci kamplarında yaşadığını, işgalin ve zulmün aralıksız sürdüğünü belirtti.
Süregelen felaket: Nekbe
Büyük Felaket Nekbe'nin, 1948 yılında işgalci siyonistler tarafından Filistin'e gizli bir şekilde girilip, Filistin halkı zorla yerinden edilerek başladığını belirten Yazıcı " Bazıları şehit edildi, bazıları da yerlerinden edilerek toprakları işgal edildi. Büyük Felaket Nekbe’den bu yana aynı acılar ve olaylar yaşanmaya devam ediyor. Yıllar geçti, yüzler değişti ama acılar ve felaket hâlâ devam ediyor. Yıl 2025… Mazlum Filistin halkı hâlâ mülteci kamplarında yaşamaya devam ediyor. Ama Filistin’e dönme umuduyla yaşıyorlar" dedi.
Nekbe'den günümüze tekrarlayan iki durum oluğunu ifade eden Yazıcı " Devam eden katliamlar ve katliamlara rağmen gösterilen sessizliktir. Her şeye rağmen bunlar değişmedi. Nekbe’den bu yana, her gün çocuk, kadın ve erkek demeden katliama devam ediyorlar. Esirlerimiz hâlâ tutsaktır. Uluslararası sessizlik her şeye rağmen sürmektedir" şeklinde konuştu.
"İnşallah bir gün Filistin’e geri döneceğiz"
1948 Nekbe Felaketi'nde halkımız evlerinden sürgün edildiği zaman, tapu, senet ve anahtarlarını yanına aldıklarını söyleyen Yazıcı " Çünkü Filistin’e geri dönecekleri umuduyla yanlarına almışlardı. Hiçbir şekilde göç etmeyi ve yerlerinden edilmeyi düşünmediler. Hâlâ dönmediler ama dönmek için çalışıyorlar. Anahtar sembolü, Filistin halkı için önemli bir semboldür. Her köşede bizim anahtarlarımız var. Anahtarı nesilden nesile teslim ediyoruz. Bu anahtar, mirasımız ve onurumuzdur. İnşallah bir gün Filistin’e geri döneceğiz" diye belirtti.
"Boykota devam edilmelidir"
Müslümanlara seslenen Yazıcı, son olarak şunları söyledi "Müslümanların, Nekbe’den günümüze kadar devam eden katliamların sürmemesi için çok mücadele etmesi gerekir. Mesuliyet çok büyüktür. Müslümanlar, Filistin ve Gazze'deki halkını yalnız bırakmamalıdır. Boykota devam edilmelidir. Çifte vatandaşlı işgalci israilin askerlerini, bütün dünyada suçlu olarak kabul ettirmek zorundayız. Zulüm altında olan Filistin halkına yardımlar yapılmalıdır" diye konuştu.(İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Batman'da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, siyonist işgal rejiminin saldırı ve ambargosu altındaki Gazze'ye destek amacıyla 4 gün sürecek kermes düzenledi.
Gazze'de devam eden katliama sessiz kalmadıklarını dile getiren Gaziantep Şahinbey Mehmet Emin Er Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi ve ortaokulu öğrencileri okul bahçesinde kermes düzenledi.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nde Gazze'de katledilen siviller için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Filistin direnişine destek vermek ve siyonist işgalcilerin katliamını protesto etmek için Kocaeli Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenler, yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi.