Molla Osman Teyfur: İslam, modern psikolojik sorunlara gerçek çözümler sunar

İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Osman Teyfur, günümüzde artan psikolojik sorunlara karşı İslam'ın sunduğu manevi çözümleri anlatarak, "Sabır, tevekkül ve iman; modern psikolojinin eksik bıraktığı ruhsal boşluğu doldurur." dedi.
İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Osman Teyfur, çağımızda giderek yaygınlaşan psikolojik rahatsızlıklar ve manevi buhranlara karşı İslam'ın sunduğu çözümler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Teyfur, insanların modern yaşamın baskısı ve çevresel etkenler nedeniyle psikolojik olarak olumsuz etkilendiğini belirterek, "Bu durum, strese ve manevi hastalıklara davetiye çıkarıyor. Oysa İslam, fıtrat dini olarak insanın kalbine ve ruhuna huzur verir. Sabır, tevekkül ve iman, bireyi psikolojik çöküntülerden korur." dedi.
"İslam, insan ruhuna huzur verir"
Teyfur, İslam'ın insana hem inanç hem de yaşam disiplini sunduğunu ifade ederek, "Kur’an'ı Kerim’i yaşamak, sadece ibadet değil; aynı zamanda ruhsal bir dengedir. Allah’a güvenmek, tevekkül etmek insanı güçlü kılar. Kişi, elinden geleni yaptıktan sonra Allah’a teslim olursa, bu onu huzura taşır." ifadelerini kullandı.
"Eğer gerçekten İslam'ın bu konular için sunduğu çözümlere kulak verebilselerdi, bunları zamanında öğrenebilselerdi, karşılaştığı sorunlara daha cesurca, daha metin bir şekilde sabır ve tevekkülle karşılarlardı." diyen Teyfur, "Bu şüphesiz onu daha güçlü bir birey yapar ve o kötü sonuçlardan onu alıkoyardı. İslam, her konuda biz insanlara güzel çözümler sunduğu gibi, bu ruhî ve psikolojik hastalıklara, strese gibi bu asrın çok yaygınlaşan rahatsızlıklarına karşı da gerçekten iman sistemi, sabır ve tevekkül tavsiyesiyle çözümler üretmektedir." ifadelerini kullandı.
"Sabır ve tevekkül, kişiyi güçlendirir"
Molla Osman Teyfur, sabır ve tevekkülün kişisel gelişimdeki rolüne de dikkat çekerek, "Rabbimiz bu sorunlara karşı koyabilecek imkanları bize vermiştir. Bu da şüphesiz tahammül, metanet ve sabırdır. Rabbimiz, altından kalkamayacağımız yükleri bize yüklemez. Karşılaştığımız sorunlara karşı sabırlı olabilsek, yani bâtıla (yanlışa) veya isyana yönelmeden, mevcut durum üzere bir tahammül gösterebilsek, bu bize verilen sabır gücü, karşılaştığımız soruna karşı yeterli olacaktır. Ama bunu yerli yerinde kullanmadığımız için, geçmişe ve geleceğe dair kullandığımız için, şimdiki zamana yetmeyecek bir durumla karşılaşmış oluyoruz." dedi.
"Modern psikoloji ile İslami yaklaşımlar entegre edilmeli"
Modern psikolojinin daha çok maddi tedavi yöntemlerine odaklandığını ifade eden Teyfur, "İslam, insanı manevi yönden güçlendirir. Modern psikolojiyi tamamen reddetmeden, İslam’ın sunduğu manevi çözümlerle entegre etmek çok daha faydalı olacaktır. Huzursuzluklar daha çok kalpten başlıyor, günah kalbi karartıyor, günah çoğaldıkça kalp daha da kararmış oluyor ve kararan kalp ise sahibini huzursuz yapıyor. Oysa tövbe bütün bunları temizler. Tövbe, sabır, tevekkül ve iman; modern psikolojinin eksik bıraktığı alanları doldurur." şeklinde konuştu.
"Manevi danışmanlık hizmetleri yaygınlaştırılmalı"
Teyfur, manevi danışmanlık hizmetlerinin önemine de vurgu yaparak, "İnsanların derdini dinlemek, onlara manen destek olmak, İslam’ın bir parçasıdır. Peygamberlerin görevi de insanlara doğruyu anlatmak, onları hakka davet etmekti. Bugün de insanların bu tür manevi rehberliğe ihtiyacı var. Bu hizmetler Allah rızası için yapıldığında çok daha etkili olur." ifadelerini kullandı.
Molla Osman Teyfur, sözlerini şu çağrıyla tamamladı:
"Birbirimize danışalım, konuşalım, manevi hakikatleri paylaşalım. Bu çağın stres ve bunalımlarından kurtulmak, ancak birbirimize huzur verecek manevi iklimi oluşturmakla mümkündür." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Turgut Özal Tıp Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve İşyeri Hekimi Prof. Dr. Reşit Sevimli, deprem sonrası artan inşaat faaliyetleriyle birlikte iş kazalarının da çoğaldığına dikkat çekerek, eğitim eksikliği, ihmal ve yetersiz ekipman kullanımının ölüm ve kalıcı sakatlık gibi ciddi sonuçlara yol açtığını söyledi.
Siyonist işgal rejiminin Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Ankara’daki ABD Büyükelçiliği önünde başlatılan Gazze nöbeti, 50. gününde de kararlılıkla devam ediyor.
Küresel Sumud Filosu'nun 2007’den bu yana süren işgal rejiminin ablukasını aşarak Filistin’e ulaşmasının tarihi bir başarı olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Öncer, “Bu zaferi karalamaya çalışan çevreler, siyonist lobilerin yürüttüğü algı operasyonlarının birer parçasıdır. Sumud Filosu, hem denizde hem de zihinlerdeki ablukayı kırmıştır.” dedi.