Turgut Özal Tıp Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve İşyeri Hekimi Prof. Dr. Reşit Sevimli, deprem sonrası artan inşaat faaliyetleriyle birlikte iş kazalarının da çoğaldığına dikkat çekerek, eğitim eksikliği, ihmal ve yetersiz ekipman kullanımının ölüm ve kalıcı sakatlık gibi ciddi sonuçlara yol açtığını söyledi.

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve İş Sağlığı ve Güvenliği alanında İşyeri Hekimi olan Prof. Dr. Reşit Sevimli, son dönemde inşaat sahalarında artan iş kazaları ile iş makinalarının neden olduğu kazaların önlenmesine yönelik nelerin yapılması gerektiği, hem işveren hem de çalışanların nelere dikkat etmeleri hakkında İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.

6 Şubat depreminin ardından şehirde yoğun bir inşaat faaliyeti yürütüldüğünü belirten Prof. Dr. Sevimli, bu süreçte özellikle şantiyelerde yaşanan kazaların endişe verici boyutlara ulaştığını söyledi.

"Acil servisimize başvuran iş kazası vakalarında ciddi bir artış var"

Prof. Dr. Sevimli, iş kazalarının en temel nedeninin eğitim eksikliği olduğunu vurgulayarak, "Malumunuz, yaşanan deprem nedeniyle Malatya'mızda birçok inşaat devam etmekte. Son günlerde acil servisimize başvuran iş kazası vakalarında ciddi bir artış gözlemliyoruz. Ne yazık ki bunun en büyük sebebi eğitim eksikliği. Şantiyelerde çalışan işçilerimizin, operatörlerimizin gerekli eğitimleri almaması ciddi sonuçlara yol açıyor." dedi.

"Yaşanan iş kazaları kalıcı sakatlık ya da ölümle sonuçlanabiliyor"

Kazaların zincirleme ihmal sonucu meydana geldiğini ifade eden Prof. Dr. Sevimli, "Gerekli ekipman sağlanmadığında yüksekten düşmeler veya basit bir dikkatsizlik çok büyük yaralanmalara neden olabiliyor. Kafa travmaları, büyük kemik kırıkları, femur kırıkları, açık kırıklar gibi ciddi sonuçlarla karşılaşıyoruz. Bu da kalıcı sakatlık ya da ölümle sonuçlanabiliyor." diye konuştu.

"Eğitim ve denetim hayati önem taşıyor"

İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sevimli, "İş yerlerinde risk değerlendirmesinin iyi yapılması şart. Bu bölge deprem bölgesi, her yerde inşaat var, kaldırımlar ve yollar henüz tamamlanmadı. Bu da kazalara zemin hazırlıyor." dedi.

"Kazaların önlenmesinde koruyucu ekipman ve mesai düzenine uyulması çok önemli"

Prof. Dr. Sevimli, iş sahasında baret, eldiven, koruyucu ekipman kullanımı ve uygun mesai düzenine uyulmasının önemine dikkat çekerek, "Uykusuzluk, aşırı çalışma, performans düşüklüğü dikkatsizliğe yol açıyor. Bu da hem çalışanı hem çevresindekileri riske atıyor. Şantiye çevrelerinin uygun şekilde kapatılması, yayalara ve araçlara zarar verebilecek taş veya moloz düşmesini engellemek için önleyici tedbirler alınmalı." ifadelerini kullandı.

"Yapılan istatistikli çalışmalar özellikle iş kazalarının 20 ila 29 yaş aralığında daha çok olduğunu göstermekte"

İş kazalarının genç yaş grubunda daha sık görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Sevimli, "Yapılan istatistikli çalışmalar özellikle iş kazalarının 20 ila 29 yaş aralığında daha çok olduğunu göstermekte. Bunun en büyük sebebi genç bireylerde dikkatsizlik, heyecan ve aşırı hevesin kazalara sebebiyet verebilmesi. En sık iş kazalarının sebepleri yüksekten düşmeler ya da düzgün operatörlük yapılmaması." şeklinde konuştu.

"Şantiyeler tam anlamıyla birer risk alanı"

Malatya’nın şu anda adeta bir şantiye alanına dönüştüğünü belirten Prof. Dr. Sevimli, özellikle hafriyat kamyonları ve ağır iş makinelerinin şehir merkezinde dolaşmasının ciddi riskler doğurduğunu söyleyerek şunları ekledi:

"Yakın zamanda fren boşalması sonucu hafriyat kamyonlarının birkaç araca çarpmasıyla büyük kazalar yaşandı. Eskiden bu araçların şehir merkezine girişi sınırlıydı, şimdi her yerde inşaat olduğu için tüm araçlar iç içe seyrediyor. Kum, toprak taşıyan kamyonlarla, vinçlerle normal trafik araçları aynı güzergâhta ilerliyor. Bu da riski çok artırıyor."

"Denetimler sıklaştırılmalı, aksi halde can kayıpları ve kalıcı sakatlıklar kaçınılmaz hale gelir"

Prof. Dr. Sevimli, denetim sıklığının artırılması gerektiğini belirterek, "İş sağlığı ve güvenliği sadece çalışanların değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Denetimler daha sık yapılmalı, hem işverenler hem çalışanlar daha bilinçli olmalı. Aksi halde can kayıpları ve kalıcı sakatlıklar kaçınılmaz hale gelir." uyarısında bulundu.

"İşçilerin güvenliği en üst seviyede sağlanmalıdır"

Prof. Dr. Sevimli, sözlerini şöyle tamamladı:

"Malatya'mızın yeniden inşası sürecinde hem yerli hem de dışarıdan gelen işçilerin güvenliği en üst seviyede sağlanmalıdır. Bu süreçte en önemli husus eğitim, ekipman ve denetimdir. Ancak bu üçü sağlanırsa kazalar önlenebilir." (İLKHA)