Veled-i zina mirasçı olur mu?

Fetva Kurulu, "Zina çocuğu nesep bakımından zina eden erkeğe değil de kadına nispet edileceğinden birbirlerine mirasçı olurlar" diye belirtti.
İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu "Veled-i zina mirasçı olur mu?" sorusuna yanıt verdi.
Fetvada, şu ifadelere yer verildi.
"Veled-i zina; bir kadının nikâhsız veya nikâh şüphesi bulunmaksızın dünyaya getirdiği çocuktur. Gayri meşrû olarak doğan çocuğun nesep bakımından babaya ait olmadığını bildiren hadislere binaen fakihler veled-i zinanın babaya mirasçı olamayacağı konusunda hem fikirlerdir. Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurmuştur: Hangi erkek hür veya köle bir kadınla zina ederse doğacak çocuk zina çocuğu olur. Mirasçı olamaz ve ona da mirasçı olunmaz (Tirmizi, Ferâiz, 20, No: 2113). Konuyla ilgili bir başka hadiste ise sevgili Peygamberimiz şöyle der: Çocuk, yatak sahibinin (kadının nikahlı kocasının)’dır. Zina eden erkeğe ise mahrumiyet (çocuk ile kendisi arasında nesep bağı kurulmasının hukuken imkânsızlığı) vardır (Buhârî, Büyû', 3, No: 2053). Zina çocuğu nesep bakımından zina eden erkeğe değil de kadına nispet edileceğinden birbirlerine mirasçı olurlar (Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, VI, 72)." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Dünya Kur’an-ı Kerim okuma yarışmalarında birincilikler elde eden hafızlar, Diyarbakır Ulu Camii’nde düzenlenen “Kur’an Ziyafeti” programında gönülleri mest etti.
Diyanet İşleri Başkanlığı koordinasyonunda, Batman İl Müftülüğü tarafından düzenlenen "Kur’an Ziyafeti" programında, dünya birincisi hafızlar okudukları Kur’an tilavetleriyle gönülleri mest etti.
Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki hutbede, nefsi ve nesli ifsat eden büyük günahlardan biri olan zinanın toplumsal tahribatına vurgu yaptı.
Adana’da düzenlenen Mevlid-i Nebi etkinliğine katılan vatandaşlar, programın sadece bir anma değil, Peygamber Efendimizin mücadelesini hatırlatma ve ümmete direniş ruhunu aktarma sorumluluğu taşıdığını vurguladılar.