Yazar Abdulkadir İkbal, Hüsnü Bayramoğlu'nun vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirerek merhumun en zor zamanlarda iman hizmetinde bulunduğunu ifade etti.

Şanlıurfa'da yaşayan Yazar Abdulkadir İkbal, Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Hüsnü Bayramoğlu'nun vefatının kendisini derinden üzdüğünü vurguladı.

Bulunduğu iman hizmetinden dolayı Bayramoğlu'na defalarca davalar açıldığını belirten İkbal, "Hüsnü Bayramoğlu ağabey, Üstad Bediüzzaman Said-i Nurs'inin varislerindendi. Bütün hayatı İslami hizmetle geçti. Bir çok mahkemelerde hakkında dava açıldı. Hiçbir zaman yılmadı, eğilmedi ve dimdik ayakta durdu." ifadelerini kullandı.

Bayramoğlu ile ilgili anısını paylaşan İkbal, "Yıl 1976 olsa gerek. Hüsnü Bayramoğlu ve Abdullah Yeğin ağabey Urfa'ya gelmişlerdi . Dabakhane Camisi'nin karşısında talebelere tahsis edilmiş bir medresemiz vardı. Her iki ağabeyi orada misafir ettik. Ta o tarihte Hüsnü ağabey aynen şunları söyledi: "Vakit geçiyor, zaman daralıyor, bir an evvel Risale-i Nurları Kürdçe'ye tercüme edin." demiştir. Ağabey, meydana gelecek vahameti görür gibi olmuştu. Rahmetli Üstad'ımızın 'Ayasofya'nın açılışını ben göremem ama Hüsnü görecektir.' diyerek verdiği mesaj; Bediüzzaman'ın bütün varislerinin vefatından sonra hayatta kalan son talebesi Hüsnü Bayram ağabeyin bu tarihi olaya şahitlik etmesi , Allah'ın izin ve rahmetiyle gerçekleşmiştir." şeklinde konuştu.

"Üstad'ımızın varis tayin ettiği hiç kimse hayatta kalmadı"

Bayramoğlu'nun en zor zamanlarda iman mücadelesi verdiğini belirten İkbal, "Hüsnü ağabey Bediüzzaman'ın şoförlüğünü yapmış adeta onun ayrılmaz bir parçası olmuştu. Ayrıca Bediüzzaman'ın rahle-i tedrisinde Kur'an'ın hakikatlarını bizzat kendisinden ders almış ve onun terbiyesinde nadide bir çiçek gibi yetişmişti.  En çetin zamanlarda en çetin mücadeleyi veren bu ağabeyimizin rahmeti rahmana kavuşması bizleri derinden üzmekle beraber elbette her fani gibi bizlerde bir bir aynı yerin yolcusuyuz. Üstad'ımızın varis tayin ettiği hiç kimse hayatta kalmadı. O kitaplarda isimleri yazılı fedakar mücahitler rahmeti rahmana kavuşurken, Tarihçe-i Hayatta ismi geçen Suriyeli Profesör, Hüseyin Abdülhadi sadece hayatta kaldı. Allah var elbette gam yok ama, başımızdaki büyükler hayatta iken arkamızda duran sıradağlar gibiydiler. Tarihte eşine ender rastlanan büyük bir davanın büyük öncüleri idiler." diye konuştu.

"Etrafımızdaki büyük çınarlar bir bir devriliyor"

Tefsir Profesörü Mustafa Müslim'inde birkaç gün önce vefat ettiğine işaret eden İkbal, "Suriyeli büyük Alim ve Profesör Mustafa Müslim'de Gaziantep'te Bediüzzaman'ın projesi olan Zehra Üniversitesi'ni kurmuş ve bu üniversitenin rektörlüğünü yaparken bir kaç gün önce o da rahmeti rahmana kavuşmuştu.  Yerin altı yerin üstünden daha hayırlı olduğu bir dönemi adeta yaşıyoruz. Etrafımızdaki büyük çınarlar bir bir devriliyor. Allah bu yolda mücadele verenlere ve tüm ehli imana gani gani rahmet eylesin. Allah'ın lütuf, kerem ve ihsanı onların üstüne olsun ve kabirleri nura gark olsun." dedi. (İLKHA)