HAMAS'ın askeri kanadı Kassam Tugayları, Gazze halkının işgalci siyonist rejimin uyguladığı zulüm ve soykırımından feraha erişebilmesi için yaptığı dua çağrısına Diyarbakırlılar icabet ederek yatsı namazından sonra hep birlikte dualar etti.

Kassam Tugayları'nın "Gazze Halkı İçin Ferahlık Duası" adıyla ikinci kez bir çağrıda bulunması üzerine Peygamber Sevdalılar Vakfı öncülüğünde bir araya gelen Diyarbakırlılar, Gazzeli kardeşlerinin üzerindeki sıkıntıyı kaldırması ve dertlerini hafifletmesi için Allah'a niyazda bulundu.

Yatsı ezanının okunmasıyla merkez Sur ilçesi Şeyh Said Meydanında başlayan dua programında bir konuşma yapan İlahiyatçı Bayram Sönmez, elinden hiçbir şey gelmeyen Müslüman halkların HAMAS'ın direktiflerine uyup onların istediklerini harfiyen yerine getirmesi gerektiğini belirtti.

Sönmez, "Hep dua, hep toplanma ve protesto... 'Bunların neticesinde ne olacak? Bizlere düşen vazife nedir?' diyorsunuz. Öncelikle bugün bize düşen vazife, gözümüz ve kulağımız her daim Gazze'de olacak. İzzettin el Kassam'dan, HAMAS'tan bize gelecek olan direktifleri dinleyeceğiz ve onların bizden istediklerini harfiyen yerine getireceğiz. Bugün bizlerin burada bulunması, her fırsatta bu toprakların Allah tarafından kendilerine vaat edilen topraklar olduğunu söyleyen Netenyahu'ya bir cevaptır. Diyoruz ki 'Dünyanın her yerinde kuduz köpeklere uygulanan tek bir tarife vardır ki o da itilaf etmektir. Eğer ki sen bu topraklara göz dikersen bileceksin ki Said-i Kurdi'nin, Şeyh Said-i Palevi'nin torunları bu toprakları sana mezar edecektir. Öncelikle senin eniklerini bu topraklara gömecek, sonra da yeryüzünden seni ve senin gibilerini silip tarihe gömeceklerdir.' O yüzden siz burada bulunarak, duaya icabet ederek ona bu cevabı veriyorsunuz." dedi.

"Dua ümitleri zafere çevirir ve zalimleri de çökertir"

Alanlarda yapılan etkinliklerle mücahitlere moral ve motivasyon sağladığını ifade eden Sönmez, "Bir diğer cevabınız da İzzettin El-Kassam'ın fedailerinedir. Diyorsunuz ki 'Ey mücahitler, biz buradayız. Nasıl ki Uhud günü Hazreti Musab bin Umeyr şehid olduğunda Hazreti Ali sancağı yerden kaldırmış, cihad meydanında Allah ve Resul'ünün alameti olan bayrağı yere düşürmediyse bizler de bu topraklarda sizin bayrağınızı yere düşürmeyeceğiz.' Ve siz diyorsunuz ki 'biz Mute'de Zeyd bin Harise şehid olduğunda ümmetin ümitlerini yeşerten Cafer bin Ebu Talip gibi sancağı yeniden devralmaya hazırız. Elimizi, kolumuzu, bacağımızı ve başımızı bu yolda feda etmeye hazırız.' ve sizler diyorsunuz ki 'Bizler Abdullah bin Revaha gibi bu sancağı tekrar ve tekrar yerden kaldırıp cihad meydanlarında dalgalandırmaya hazır ve nazırız.' Son olarak sizler diyorsunuz ki 'biz Hazreti Halit bin Velid gibi Allah Resulü'nün sancağını diyar diyar gezdirip en sonunda Mescid-i Aksa'ya dikmeye talibiz Allah'ın izniyle.' O yüzden kardeşlerim, dualarınızı basit görmeyin. Çünkü dua, mazlumları kahramana, ümitleri zafere çevirir ve zalimleri de çökertir, mahveder Allah'ın izniyle. 'Dua bir iksirdir, toprağı gümüşe gümüşü de altına çevirir.'" diye belirtti.

"Tek bir parçamız kalmayıncaya dek Kudüs'ü size bırakmayız, Gazze'de size huzur vermeyiz"

Resulullah'ın da en çaresiz olduğu zamanlarda duaya sarıldığına dikkati çeken Sönmez, şunları kaydetti:

"Resulullah Taif dönüşü şöyle dua etmiştir; 'ben güçsüzlüğümü, acizliğimi, kimsesizliğimi, terk edilmişliğimi, yalnız bırakılmışlığımı ancak sana şikâyet ediyorum ya Rabbi!' Ve gün geldi asırlar geçti Şeyh Ahmet Yasin de aynı şekilde, 'Ya Rabbi! Bizler zayıflığımızı, güçsüzlüğümüzü, terk edilmişliği, kardeşlerimiz tarafından ihaneti uğramışlığı sana şikâyet ediyoruz.' demiştir. Bugün El Kassam dua talep ederken onların da bir şikâyeti var. Bizim etmemizi istediği duada kâinatın sahibi olan Allah'a bir çağrı vardır. 'Ey insanlar, siz vazifenizi yapmazsanız, bizlere destek olmazsanız, ardımızda durmaz, düşen sancağımızı kaldırmazsanız biz sizi arşın sahibi olan Allah'a şikâyet ediyoruz. Eğer siz bizi yardımsız bırakırsanız, Allah Azze ve Celle mahşer günü sizi yardımsız bıraksın inşallah. Eğer siz bize savaş açanların yanında duracaksanız, mahşer gününde bir avuç suya muhtaç olduğunuz gün Rabbim sizi Kevser suyundan mahrum bıraksın inşallah."

Sönmez, "Siz burada toplanmakla dediniz ki 'Ey Ebu Ubeyde, Yahya Sinvar, İsmail Haniye ve direnişin aziz komutanı Muhammed Deyf, bizim de çocuklarımız sizin yolunuza feda olsun.' Kardeşlerim, biz vatanımıza ve toprağımıza göz diken kuduz köpeklere diyoruz ki tek bir parçamız kalmayıncaya dek biz bu toprakları sizlere yar etmeyiz, Kudüs'ü size bırakmayız, Gazze'de size huzur vermeyiz. Siz Gazzelileri şehid etmekle, Gazze'yi yok etmekle, küçük çocukları öldürmekle, çocukları yetim, anaları gözü yaşlı, babaları kahrederek bir zafer elde edeceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz." şeklinde konuştu.

"Canımızı feda etmeye hazırız. Yeter ki bize bir işaret, bir emir, bir ferman gelsin!"

Şehid Komutan Şamil Baseyev'in "Bir mücahidi güldürmek istiyorsanız onu ölümle korkutun" sözüyle konuşmasına devam eden Sönmez, "Vallahi bizlerin ölümden yana zerre miskal bir korkumuz yoktur. Ben diyorum ki 'Allah'ım! çocuğum ölsün ama Ebu Ubeyde ölmesin, kızım ölsün ama Gazze'nin çocukları şehid olmasın.'. Ben diyorum ki buraya gelen Kürdistan'ın aziz evlatlarının her biri bu düşüncededir. Her birimiz kendi malımızı, canımızı ve evlad-u iyalimizi bu yolda feda etmeye hazır ve nazırız. Yeter ki bize bir işaret veya emir gelsin, Allah'ın izniyle cihad yolunda feda olmaya hazır milyonlarca genç bulacaklar Türkiye'de." ifadelerini kullandı.

Gazze'ye, mücahitlere Allah'ın zafer ve nusretinin bir an önce gelmesi için dua edilmesini tavsiye eden Sönmez, "Dualarınızı ederken bir bombayı engelleyecek halet-i ruhiyede dua edin. Bir bomba olup küfrün bağrında patlayacak şekilde dualar edin. Farz edin ki sizin duanız bir mücahide kalkan oluyor, bir enkazın altındaki çocuğa zarar görmemesi için set oluyor, Gazze'nin üzerinde onu muhafaza eden bir çelik kubbe oluyor. Böyle dua ederseniz inanın ki Allah azze ve celle sizin dualarınızla o müminlerin kalbine sekinet indirecek, onlara huzur verecek, zafer bahşedecek ama siz dualarınızın kabul olacağına yakinen inanmazsanız o dualar dergahı ilahiyeye ulaşmaz. Allah'a dua edin göreceksiniz ki Allah azze ve celle dualarınıza icabet edecek." dedi.

"Her yerde Gazze'yi gündem edin. Gününüzün her dakikasında Gazze'yi aklınızdan çıkarmayın"

Sönmez, son olarak şunları kaydetti:

"Bugün Gazze'de savaşamıyorsak, malımızla ve canımızla destek veremiyorsak, bir duayı bile onlardan esirgiyorsak veyl olsun bize ama eğer bize yapılan çağrılara layıkıyla icabet ediyorsak göreceksiniz ki gün gelecek Allah'ın izniyle nasıl ki ecdadımız buralardan Mescid-i Aksa için hazırlıklar gördü, sizler de o hazırlıkları göreceksiniz. Sizler de o şerefe nail olacaksınız. İnanın ki Allah size bu zaferi nasip edecektir. Yeter ki her yerde Gazze'yi gündem edin. Gününüzün her dakikasında Gazze'yi aklınızdan çıkarmayın. Böyle olursa Allah'ın izniyle mücahidler kendilerini yalnız hissetmez, onlar şehid olsalar bile ardından gelen binlerce Hüseyinler, Muhammed bin Meslemeler, Aliler, Hamzalar, Ömerler, Ebu Ubeydeler, Yahya Sinvarlar vardır deyip rahatlıkla şehadet şerbetini içerler."

Sönmez, "Son olarak şu dua ediyorum, Allah'ım! Bugün bizim halimizi görüyorsun. Her şeyimizi biliyor ve duyuyorsun, elimizden bir şey gelmiyor ama ya Rabbi, elinden bir şey gelip de yapmayanları da sana havale ediyoruz. Sen onlara doğru yolu göster, hidayete erdir. Eğer gelmeyeceklerse de sen ne yapacağını en iyi bilensin." niyazında bulundu.

Konuşmanın ardından yatsı namazı İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Abdulkuddüs Yalçın'ın imametinde cemaatle eda edildi.

Molla Abdulkuddüs Yalçın'ın duasıyla devam eden programda Diyarbakırlılar hep birlikte ellerini semaya kaldırıp başta Gazze olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki mazlum Müslümanlar için ferahlık, sabır ve zafer niyaz edildi. Dualarda ümmetin birliği, dirliği ve İslam dünyasının zalimlere karşı kenetlenmesi için temenniler yer aldı. (İLKHA)