Kadim kent Mardin’in geleneksel işçiliğini yansıtan Mardin tespihi, göz kamaştıran zarafetini korumayı sürdürüyor. Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) sünnetlerinden olan hediyeleşme geleneğinde sıkça tercih edilen Mardin tespihi, ince işçiliğiyle öne çıkıyor.

Yaklaşık 15 yıldır tespih işiyle uğraşan Nurullah Mahmutoğlu, İLKHA mikrofonuna Mardin tespihleri ve işçiliğiyle ilgili önemli bilgiler verdi. Mahmutoğlu, başta kehribar ve Osmanlı sığması olmak üzere Avrupa’dan getirilen taşların Mardin’de işlenerek satışa sunulduğunu ifade etti.

Mardin’de damla kehribar, Osmanlı damlası, Osmanlı bağası, Osmanlı sığması ve ateş kehribar gibi çeşitlerin bulunduğunu aktaran Mahmutoğlu, özellikle damla kehribarın insan sağlığına birçok fayda sağladığını ifade etti.

Milyonlarca yıl önce fosilleşmiş ağaç reçinesinden oluşan damla kehribarın guatr hastalığına ve baş ağrısına iyi geldiğini belirten Mahmutoğlu, strese iyi geldiği gibi tüm vücut üzerinde de olumlu etkilerinin olduğunu aktardı.

Tespih kullanımının kuşaktan kuşağa aktarılan bir gelenek olduğunu vurgulayan Mahmutoğlu, "Tespih işini genellikle kehribar üzerinden yapıyorum. Mardin tespihi artık geleneksel bir hal almış durumda. Herkesin tespihi sevdiği gibi kullanması faydalıdır. Özellikle kehribar tespihi vücudu ve beyni çalıştırır. Kehribarın herhangi bir zararı yoktur, herkese kullanmasını tavsiye ederim. Tespih merakımız dedelerimizden beri vardır ve bize kadar ulaşmıştır. Bizler tespih aldığımızda güzelse parasını sormadan alırız. Her zaman orijinalini kullanırız. Bu anlayış dedelerimizden beri devam etmektedir." şeklinde konuştu.

"Kehribar, milyonlarca yıl önce fosilleşmiş ağaç reçinesinden oluşur"

Uzun yıllardır tespih mesleğiyle uğraştığını dile getiren Mahmutoğlu, Mardin'de işlenen tespih çeşitlerine yer vererek, "Tespih satışını yaklaşık 15 yıldır yapmaktayım. 18 yaşlarında birkaç yıl tespih tamiri ile uğraştıktan sonra bırakmıştım. Şu an 60 yaşındayım ancak tespih sevdalılığım 16 yaşından beri vardır. Ekonomik kriz maalesef tespih satışlarını da vurdu. Mardin’de damla kehribar, Osmanlı damlası, Osmanlı bağası, Osmanlı sığması, ateş kehribar gibi çeşitler bulunuyor. Damla kehribar, ağaç balından elde edilir. Milyonlarca yıl önce fosilleşmiş ağaç reçinesinden oluşur. Anavatanı Polonya ve Ukrayna’dır. Saf haliyle getirilip Türkiye’de işlenmektedir. Mardin, tespih işçiliğinde ön planda olan bir ildir." ifadelerini katardı.

Mahmutoğlu, "Günümüzde her şey pahalanmış durumda. İşçinin ve memurun maaşı ortada. Kira ücretleri de çok yüksek. Bazen kira paramızı çıkarmakta bile zorlanıyoruz." dedi.

Kehribar tespihin insana verdiği faydaları aktaran Mahmutoğlu, "Küçük yaştayken sarılığı almak için mutlaka boynumuza damla kehribar takardık. Ayrıca guatr hastalığı ve baş ağrısı için de çok faydalıdır. Kehribar tespihi ele aldığımızda birçok stresi alır, beyni çalıştırır. Dolayısıyla herkese kullanmayı tavsiye ediyorum. Bir cerrahi doktor gibi vücuda fayda verir. Erzurum taşı kehribar gibi olmayıp sadece elektriği alır. Kehribarın fiyatı da oldukça pahalıdır." dedi.

Tespihin genellikle hediye etmek için satın alındığını belirten Mahmutoğlu, "Mardin’de insanlar genellikle kendine aldığı gibi başkalarına hediye etmek için de tespih satın alır. Bazıları da koleksiyon yapmak amacıyla tercih eder. Kente gelen turistlerin de ilgisini oldukça çekmektedir. Zamanında hacca giden dedem Suudi Arabistan’dan 5 tane Osmanlı sığma tespih getirerek her birini bir oğluna hediye etti. Şu an o tespihlerin bir tanesi yaklaşık 250 bin lira etmektedir. Tespih hediye etmek hem adet hem de gelenek olarak günümüze kadar gelmiştir." şeklinde ifade etti.

Mahmutoğlu, "Hayat şartlarına göre mesleğimi devam ettirmeye çalışacağım. Eğer bırakacak olursam kira fiyatlarından dolayı bırakırım. Eskiden paranın kıymeti vardı, alışveriş oldukça hareketliydi. Zengin fakir herkes tespih satın alırdı. Ancak şu an maalesef öyle değil." diye konuştu. (İLKHA)