Eğitimci Daban: Tercih süreci uzun soluklu bir karar, hedeflerle uyumlu olmalı

Eğitimci Korkut Daban, üniversite tercihinin yalnızca akademik değil, özel yaşamı da etkileyen uzun vadeli bir karar olduğunu belirterek, tercihin kişilik, yaşam tarzı ve hedeflerle uyumlu yapılması gerektiğini vurguladı.
Üniversite sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih süreci başladı.
Öğrenciler, meslek seçiminde hem geleceklerini hem de yaşam tarzlarını şekillendirecek bir karar verme aşamasında bulunuyor.
Tercih döneminde yapılan hatalı yönlendirmeler, gençlerin yıllarını etkileyebilecek sonuçlar doğurabiliyor.
Bu süreçte uzman eğitimciler, öğrencilerin bilinçli ve istikrarlı adımlar atması gerektiğine dikkat çekiyor.
Eğitimci Korkut Daban da, tercihin yalnızca sınav başarısına göre değil; kişilik, yaşam tarzı ve hedeflerle uyumlu yapılması gerektiğini vurguladı.
Ailelerin bu dönemde çocuklarına maddi-manevi destek olması gerektiğini belirten Daban, baskıcı tutumlardan da kaçınılması gerektiğini ifade etti.
Uzmanlar, üniversite seçiminde sosyal imkânlar, staj olanakları ve şehirlerin sektörel yapısının da göz önünde bulundurulması gerektiğini hatırlatıyor.
"Hedefinizden sapmayın"
Tercih sürecinde öğrencilerin karşılaştığı en önemli sorunlardan birinin "tercihi neye göre yapmalıyız?" sorusu olduğunu dile getiren Daban, "Yapacağınız tercih önünüzdeki 35-40 yıllık meslek hayatınızı ve doğrudan özel yaşamınızı etkiler. Tercih yaparken yılın başındaki hedefinizden uzaklaşmamanız gerekiyor. Elde ettiğiniz başarı sırası sadece sınavdaki performansınızı yansıtır, kişiliğinizi değil. Bu noktada yapılan hataların başında, başarı sırası ile karakter uyumunu göz ardı etmek geliyor" dedi.
"Hedeflediğiniz meslek için gerekirse bir yıl daha bekleyin"
Başarı sırasının gerisinde tercih yapılmasının sağlıksız sonuçlar doğuracağını belirten Daban, "Eğer dönem başında belirlediğiniz meslek için belirli bir başarı sırasına kendinizi hazırladıysanız ve bu sıraya ulaşamadıysanız, tercih yapmamanız sizin için daha doğru olabilir. Aksi takdirde çevresel ya da sosyal baskılarla yapılan tercihler, öğrencileri istemedikleri bir alana yönlendirebilir." şeklinde konuştu.
"Aileler istişare etmeli ama baskı kurmamalı"
Gençlerin sağlıklı tercih yapabilmesi için iki temel hususa dikkat çekerek uyarılarda bulunan Daban, "Birincisi, öğrencilerin kendi kişiliklerine uygun meslekleri belirlemesi, ikincisi ise bu süreci aileleriyle istişare ederek yürütmeleri. Ancak aileler bu noktada kendi geçmiş hayal kırıklıklarını çocuklarına dayatmamalı. Anne babalar, çocuklarına maddi manevi desteklerini hissettirmeli ama tercih sürecinde baskıcı değil, yol gösterici olmalılar." ifadelerini kullandı.
Eğitimci Korkut Daban
"Moral desteği başarı kadar önemli"
Daban, tercihte mecburiyet varsa ailenin çocuğun yanında durması gerektiğini vurgulayarak, "Gençlerle meslekler üzerinden iddialaşmak doğru değil. Moral ve motivasyon desteği, bu süreçte çok önemli." dedi.
"Yanlış tercihler öğrencileri fıtratlarına uygun olmayan alanlara sürüklüyor"
Yanlış ve baskı altında yapılan tercihlerin öğrencileri fıtratlarına uymayan bölümlere yönlendirdiğine dikkat çeken Daban, "Bugün birçok öğrenci ya da mezunun meslek değiştirdiğine şahit oluyoruz. İşsizliğin temel nedenlerinden biri de öğrencilerin alanına uygun olmayan bölümleri tercih etmesidir. Bu da liyakatli insan kaynağının oluşmamasına sebep oluyor. Hatalı tercih sadece birkaç yılı değil, ortalama 35-40 yılı etkiler." uyarısında bulundu.
"Teknik alanlar için üniversite lokasyonu da önemlidir"
Özellikle mühendislik gibi uygulamalı alanlarda tercih yapılırken teknik üniversitelerin ve sanayi ile iç içe lokasyonların dikkate alınması gerektiğini belirten Daban, "Bir mühendis adayı okurken staj yapacak. Bu yüzden sanayisi gelişmiş bölgelerde bulunan üniversiteler tercih edilmeli. Bu durum diğer bölümler için de geçerlidir." dedi.
"Üniversite sadece akademik değil, sosyal gelişim yeridir"
Üniversite eğitiminin sadece akademik değil, sosyal ve kültürel gelişim için de bir fırsat olduğunu vurgulayan Daban, "Öğrenciler üniversite süresince sosyal hayatta da kendilerini geliştirmeli, toplum yararına çalışmalar yapmalı ve ülke meselelerine dair üretken düşünceler geliştirmelidir." şeklinde konuştu.
"Yurt, ulaşım ve kampüs olanakları da göz ardı edilmemeli"
Yurt imkanlarının da tercih sürecinde dikkatle araştırılması gerektiğine dikkat çeken Daban, "Yurttan okula ulaşım zorsa bu durum zaman yönetimini olumsuz etkiler. Sadece başarı sırası ve kontenjanlar değil, üniversitelerin sunduğu sosyal imkânlar ve çevredeki yurtlar da dikkate alınmalı." tavsiyesinde bulundu.
"Danışman desteğiyle hareket edin, acele etmeyin"
Son olarak öğrencilerin tercihlerini aceleye getirmemesi gerektiğini belirten Daban, "Alanında uzman bir rehber veya danışmandan mutlaka destek alınmalı. Tercih süreci sadece akademik bir karar değil, aynı zamanda bireyin sosyal, kişisel ve mesleki geleceğini ilgilendiren çok yönlü bir analiz sürecidir." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Batman'ın Kozluk ilçesindeki Hazreti Aişe Yatılı Kız Kur'an Kursu'nda bu ayın en başarılı öğrencileri için ödül töreni düzenlendi.
Bu yıl yükseköğretim kurumlarında genel kontenjanların yanı sıra okul birincisi, depremzede aday, 34 yaş üstü kadın, şehit yakını, gazi ve gazi yakını kontenjanları da dahil olmak üzere toplam 909 bin 190 kontenjan bulunuyor.
Üniversite adaylarının en zorlu dönemeçlerinden biri olan resmi tercih maratonu başlarken, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, adaylar için yine hayati önemde önerilerde bulundu.
Bugün itibariyle başlayan Yükseköğretim Kurumları Sınavı tercih sürecinin sağlıklı yürütülmesi hususunda önemli detayları paylaşan Rehber Öğretmen Ahmet Sarıhan, öğrenci ve ailelere tavsiyelerde bulundu.