HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Şahzade Demir, Meclis’te geçen yasama yılını ve yeni dönem planlarını değerlendirdi. Az sayıda milletvekiliyle yüzlerce konuyu gündeme taşıdıklarını vurgulayan Demir, halkın beklentilerini karşılamak için "sıcak ve içi dolu bir siyaset" izlediklerini belirtti.

Meclis’in bir yasama yılını daha tamamlamasının ardından HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, geçen dönemi ve yeni dönem hedeflerini kapsamlı bir şekilde değerlendirdi.

4 milletvekiliyle yüzlerce sorunu gündeme taşıdıklarını dile getiren Demir, “Sadece Ankara’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında halkla temas halindeyiz. Toplumdan gelen talepleri Meclis’in ve siyaset kurumunun merkezine taşıyoruz” dedi.

İLKHA'ya özel açıklamalarda bulunan Demir, başta siyonizmle mücadele, öğrenci affı, bağımlılıkla mücadele, aile yapısının korunması ve ekonomik adaletsizliklerin giderilmesi olmak üzere birçok yasa teklifini Meclis’e sunduklarını ve yeni dönemde daha fazlası için hazırlık yaptıklarını kaydetti.

"Vatandaş talepleri için 'talep platformu' oluşturduk"

Bu yasama yılında da dolu dolu bir yasama yılı geçirdiklerini ifade eden Demir, "Kanun teklifleri hazırlayıp Meclis’e sunma, bunların takibini yapma, diğer partilere ulaştırma, medyayla paylaşma ve Genel Kurul’a taşıma süreçlerinde bulunduk. Verdiğimiz soru önergeleriyle halkın sorunlarını icra makamlarına taşıma ve bu sorunların çözümüne kapıları açma noktasında adımlar attık. Sahada yaşanan sorunları Meclis Genel Kuruluna taşıdık. Basın açıklamaları yaparak toplumun genel sorunlarını, sıkıntılarını, taleplerini ve beklentilerini siyaset kurumunun merkezine taşıma konusunda yoğun bir yasama yılı geçirdik." dedi.

Demir, "Milletvekili sayımız 4 olabilir ama yüzlerce meseleyi Meclis'e taşıdık. Bunların önemli bir kısmını kanun teklifi olarak sunduk, büyük bölümünü ise soru önergeleriyle gündeme getirdik. Ayrıca Meclis Genel Kurulu’nda yaptığımız konuşmalarla da birçok sorunu gündeme taşıdık. Bunlara ek olarak, Meclis’te çeşitli basın açıklamaları gerçekleştirdik. Türkiye’nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine bize iletilen talepleri, halktan gelen beklentileri karşılamaya çalıştık. Sorunları çözme iradesiyle hareket ettik ve bizden hasıl olan talepleri medyaya taşıdık." diye ekledi.

"Yığınla talep ulaşıyor; 'talep platformu' oluşturduk"

Bu konuda toplumla çok sıkı ilişkileri olan bir parti olduklarını söyleyen Demir, "Genel anlamda sadece Meclis’te ya da Ankara'da siyaset yapan bir parti değiliz. Sahada, memleketin her köşesinde sivil toplum kuruluşlarımızla ve halkımızla bir araya gelerek sorunları yerinde tespit etme; çözümlerini beraber oturup konuşma ve memleketin sorunlarını yasama kurumunun, yani Meclis’in ve genel olarak siyaset kurumunun merkezine taşıma konusunda çok aktif, içi dolu ve sıcak bir siyaset yapıyoruz. Bu anlamda sahada ciddi bir beklenti oluştu. Yığınla talep ulaşıyor bize. Bunun üzerine bir 'talep platformu' oluşturduk. Dört vekilimizin de önüne gelen, partimizin merkezinin de önüne gelen bir portal oluşturduk. Türkiye’nin her tarafından bu portala sorunlar, talepler ve beklentiler akıyor. Biz de bunları en uygun şekilde ilgili mercilere ulaştırarak bu sorunları çözmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Meclis'te grubumuzun olmaması ciddi sıkıntı ama çalışmamıza engel değil"

Meclis'te gruplarının olmamasının parti için bir ciddi sıkıntı olduğunu söyleyen Demir, fakat bu durumu engel olarak görmediklerini vurgulayarak, "Meclisin yasama organlarında doğrudan aktif olamıyorsunuz. Yasama komisyonlarında etkili olamıyorsunuz. İstediğiniz zaman Genel Kurul’da söz alıp konuşamıyorsunuz. Belli bazı kriterler ve kısıtlamalar var. Fakat bu, bizim çalışmamıza engel değil. Bu, halkın sorunlarıyla ilgilenmemize, toplumun beklentilerini, sorunlarını, taleplerini yasama kurumunun ve siyaset kurumunun önüne taşımamıza engel değil. Bugüne kadar da engel olmadı." değerlendirmesinde bulundu.

"HÜDA PAR olarak hakikaten çok farklı, ezber bozan bir siyaset ortaya koyduk." diyen Demir, şöyle devam etti:

"Hiçbir menfaat gözetmeden, hiçbir makam-mevki beklentisi içerisine girmeden, sadece halkımızın sorunlarını taleplerini Meclis’in önüne taşıma noktasında çok önemli bir işlev gördüğümüzü düşünüyoruz. Zaman zaman sahada bazı değerlendirmeler de yapıyoruz, bazı anketler de düzenliyoruz. Halkın da bu yönde HÜDA PAR'dan ciddi beklentileri oluşmuş. Çünkü HÜDA PAR, onların sorunlarına sahip çıkan, bunları Meclis’e taşıyan, gündemleştiren ve bu konuda aktif bir siyaset ortaya koyduğu için toplumun da dikkatini çekmiş. Bu da ister istemez bir beklenti oluşturmuş. Tabii bu, bizim yükümüzü de artırmış durumda. Çünkü her taraftan sorun ve talep yağıyor. Bunların hepsine yetişmek, koşturmak, bunları ilgili yerlere ulaştırmak için azami bir gayret içerisindeyiz. Bizim işimiz bu. Bize göre Meclis’e gelen milletvekilleri, milletin yani asillerin vekilleridir. Onların her türlü sorun ve taleplerini bu makamlara, siyaset kurumunun merkezine, devlet yönetiminin merkezine taşıma noktasında bir sorumluluk üstlenmiş insanlardır. Vekiller… Bunu hakkıyla yerine getirmek de elbette ki bir vebaldir. Bir yükümlülüktür. Bunu yerine getirmeyi bir vecibe, bir vazife olarak görüyoruz. Bunu yapmadığımız zaman görevimizi yerine getirmediğimizi düşünüyoruz ki bu da bizi vicdanen rahatsız ediyor."

"Meclis üzerinden birçok bakanlığa, kuruma, devlet dairesine ulaştık"

Konuşmasının devamında HÜDA PAR olarak mecliste yaptıkları çalışmaları anlatan Demir, "Geçtiğimiz yasama yılında belki onlarca soru önergesi verdik. Meclis üzerinden birçok bakanlığa, kuruma, devlet dairesine ulaştık. Sayısız kez söz alarak sorunları Meclis’e taşıdık. Çok önemli yasa teklifleri sunduk. Bunların ilgili komisyonlarda görüşülmesini bekliyoruz. Bu konuda diğer partilerle ve Meclis’in ilgili organlarıyla temas ve hazırlık çalışmalarımız devam ediyor. " dedi ve bazı çalışmalarını şöyle aktardı:

"Türkiye’de şu anda çok ciddi bir öğrenci affı beklentisi oluşmuş durumda. Yükseköğretimden ilişiği kesilen çocuklarımızın talepleri var. Binlerle ifade edilen öğrencimiz, kendilerine bir hak daha tanınmasını istiyor. Bununla ilgili bir yasa teklifi hazırladık ve Meclis'e sunduk. Bu teklifin Meclis gündemine gelmesini bekliyoruz. Bu teklifle birlikte 'Covid yasası' diye tarif edilen başka bir önerimiz daha var. 'Covid yasası' nedeniyle yaşanan mağduriyetlerle ilgili olarak dışarı çıkan ya da çıkamayanların beklentilerini dikkate alan bir genel af teklifine dönüştürülmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi noktasında bir çalışmamız oldu. Bu da şu anda ilgili komisyonlarda bekliyor." 

Sapıklığın suç sayılması ve ailenin korunmasına dair çok önemli bir teklifimiz var. Şu anda Türkiye’de toplumsal, sosyal ve ahlaki anlamda çok ciddi sıkıntılarla boğuşuyoruz. Manevi değerlerin gördüğü zarar, aile kurumunun yıpranması ve sapkınlıkların her geçen gün memleketin her tarafına yayılması, teveccüh görmesi ve bizim çocuklarımıza yeni neslimize verdiği zarar noktasında bir adım atılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun önüne geçmek noktasında sorumluluk üstlendik bunun muhakkak ki yapılması gerektiğini düşündük ve bir yasa teklifi verdik.

Avukatların, eczacıların ve doktorların yeşil pasaport alabilmeleri için bir teklifimiz oldu. Yine, dinî değerlere yönelik hakaret ve saldırıların cezalarının ağırlaştırılması yönünde de bir yasa teklifi sunduk. Çünkü 'ifade özgürlüğü' bahanesiyle insanların inançlarına ve değerlerine hakaret edilebiliyor. En son örneğini Leman Dergisinde gördük. Resûlullah Aleyhisselâm’a onun zatı mübareklerinin şahsının suretinin karikatürize edilmesi gibi bir durumla karşılaştık. Bunun dışında da birçok hakaret ve saldırı yaşanıyor. Bunların önüne geçilmesi ve cezaların caydırıcı hâle getirilmesi için yargı sistemindeki boşlukların giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu boşluk suiistimallere ve keyfi uygulamalara da maalesef neden oluyor. Bunun önüne geçmek noktasında bizim çalışmalarımız oldu.

Yine, ülke olarak sıcak ve kurak bir dönemden geçiyoruz. Türkiye'nin birçok ilinde ciddi kuraklık yaşandı. Çiftçilerimiz, üreticilerimiz ve köylülerimiz zarar gördü. Bu zararların telafi edilmesi, çiftçilerin ayakta kalabilmesi için kuraklığın yaşandığı bölgelerin afet bölgesi ilan edilmesi ve zararların tazmin edilmesi yönünde bir çalışmamız oldu. Yine Cuma saatinde kamu personelinin, özel sektör çalışanlarının ve işçilerin ayrım gözetmeksizin namaz vaktinde izinli sayılması ve ibadetlerini sorunsuz şekilde yerine getirebilmeleri için bir kanun teklifimiz oldu. Malullük ve yaşlılık nedeniyle maaş alan emeklilerimizin yaşadıkları sıkıntılar hepimizin malumu. Emeklilerimizin aldığı maaş, çok düşük. Emekli maaşlarının asgari ücretin altında olmaması gerektiğini düşünüyoruz ve bu konuda da bir kanun teklifimizi Meclis’e sunduk. Bu da şu anda komisyonlarda bekliyor. Bunları da gündem alınmasını bekliyoruz."

"HÜDA PAR olarak bizlere çok ciddi bir sorumluluk düşüyor"

Tüm bunların toplumun önemli sorunları ve meseleleri olduğunu söyleyen Demir, "Toplumda bunların çözülmesi konusunda çok ciddi bir beklenti oluşmuş durumda. Ancak maalesef, siyaset kurumunda halkın taleplerinin tamamının Meclis'in ya da hükümetin önüne geldiğini söylemek henüz çok zor. Türkiye'de bu anlamda ciddi bir boşluk var. Halkın sorunlarının, gündemini, devletin, hükümetin ya da yasama organının önüne taşımak noktasında HÜDA PAR olarak bizlere çok ciddi bir sorumluluk düşüyor. Biz de bunu yerine getirmeye çalışıyoruz." şeklinde konuştu.  

HÜDA PAR önümüzdeki yasama yılında neler yapacak?

Önümüzdeki yasama yılında HÜDA PAR'ın yol haritası ile ilgili de bilgi veren Demir, şunları aktardı:

"Önümüzdeki yasama yılı için de bizi bekleyen çok ciddi vazifeler ve sorumluluklar var. Şimdiden çözüm bekleyen, ilgilenmemizi isteyen, el atmamızı bekleyen binlerce insanımızın oluşturduğu talepler mevcut. Biraz sonra sıralayacağım bu sorunların da çok ciddi toplumsal meseleler olduğunu siz de göreceksiniz. Bunlara yönelik ciddi çalışmalarımız olacak.

Şu anda Meclis'te bir hukuk komisyonumuz var. Hukukçu vekillerimizin yanı sıra milletvekili olmayan ama partimizin ilgili kurumlarında görev yapan hukukçu arkadaşlarımızdan oluşan bir hukuk komisyonumuz harıl harıl çalışıyor. Memleketin sorunlarını kanun teklifleri üzerinden hazırlayıp Meclis’e taşımak için yoğun bir şekilde çalışıyor. Bu arkadaşlarımız gerçekten çok güzel işler çıkarıyorlar.

Örneğin şu anda ellerinde bağımlılıkla mücadeleyle ilgili bir çalışma var. Bağımlı çocuklarımızın ve gençlerimizin, rızalarına bakılmaksızın bir şekilde tedavi edilmesi AMATEM'lerin (Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi) sayılarının artırılması ve bu tedavinin sonuç alacak şekilde yapılandırılmasına yönelik bir teklif hazırlıyorlar. Bu çalışma tamamlanır tamamlanmaz Meclis’e sunulacak. Yine kumar ve bahisle ilgili, bunların yasaklanması, önünün alınması ve gerekli tedbirlerin geliştirilmesine dair bir çalışmamız var. Alkol satışının sınırlandırılması, özellikle okul çevrelerinden ve toplumun yoğun olarak bulunduğu alanlardan tamamıyla çıkarılmasına yönelik çalışmalarımız mevcut.

Ayrıca, okullarımızda karma olmayan sınıfların açılmasına dair çok yoğun bir talep var. Elbette karma sınıflarımız da var ve olsun ama, karma sınıflarda çocuklarını okumak istemeyen ailelerimizin de bu taleplerine saygı duyup onlara da alternatifler oluşturmak adına karma olmayan sınıfların açılması yönünde çalışmalar yürütüyoruz. Başörtüsüne, malum, yasal ya da anayasal bir güvence henüz yok. Yönetmeliklerle çözülen bir sorundur. Bunun da güvenceye alınması; yasal ve anayasal bazı düzenlemelere gidilmesine dair elimizde bir çalışma var. Bu da takdir edersiniz ki toplumun önemli bir kesiminin beklentisidir. Bu beklenti, yıllardan beri ya cevapsız kalmıştır ya da karşılıksızdır. Bunu yerine getirmek anlamında bizim yoğun çalışmalarımız var.

Siyonizm ile bağlantılı kişilere mülk satışının yasaklanması, bunun önüne geçilmesi anlamında bir çalışmamız var. Siyonizm ile mücadele anlamında geliştirilmesi gereken tedbirlere yönelik de çalışmalarımız sürmektedir. Bunlar, yasa teklifine dönüştürülerek Meclis’e sunulacaktır.

Yine dar gelirli vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeye, onları rahatlatmaya yönelik adımlarımız olacak. 'İlk ev' ve 'ilk araç' olarak tarif edeceğimiz bir çalışmamız var. Bunlardan vergi alınmaması ya da çok cüzi bir vergi alınmasına dair çalışmalarımız devam ediyor.

Gerek ev hanımlarının gerekse çalışan annelerin sorunlarının giderilmesi, onların rahatlatılmasına dönük çalışmalarımız var. Malum, bizim öteden beri partimizin ifade ettiği bir proje var: 25 yıl evli kalan annelerimizin, ev hanımlarımızın emekli edilmesine ve primlerinin devlet tarafından ödenmesine ilişkin bir önerimiz vardı. Buna, çalışan annelerimizin sıkıntılarını da ekleyerek daha geniş kapsamlı bir çalışmaya dönüştürdük. Allah’ın izniyle bunu da Meclis’e sunacağız."

HÜDA PAR, sorunların çözümü için güçlü bir irade ortaya koyuyor

Demir, "Bunlar ve bunlara benzer çok önemli sorunlar gündemimizdedir. Gerek geçmiş yasama yıllarında gerekse önümüzdeki yasama yılında bu tür çalışmalarımız yoğunlukla devam edecek. Memleketimizin sorunlarını çözmek amacıyla HÜDA PAR, tüm kadrolarıyla, gerek Meclis’te gerek dışarıda elinden gelen bütün gayretleri ortaya koyarak sorunlarımızın çözülmesine dair güçlü bir irade ortaya koyacaktır inşallah." dedi.

HÜDA PAR'ın "Soykırım suçuna karışmış çifte vatandaşlarla ilgili Kanun Teklifi" iktidar partisi  ana muhalefet partisi ilgisiz kaldı

28 Aralık 2023’te HÜDA PAR tarafından verilen "Soykırım suçuna karışmış çifte vatandaşlarla ilgili Kanun Teklifi" ile ilgili de Demir, "Bizim, bir önceki yasama yılında (geçen yıl değil de bir öncekinde) verdiğimiz, soykırıma katılan çifte vatandaşlara yönelik bir yasa teklifimiz vardı. Hem Türkiye vatandaşı hem de israil vatandaşı olan, buradan ellerini kollarını sallayarak Filistin’e, Gazze’ye gidip orada soykırıma katılarak suç işleyen insanların cezalandırılması, vatandaşlıklarının iptal edilmesi, soykırım suçundan yargılanmaları, ceza almaları durumunda mal varlıklarına el konulması, çifte vatandaşlıklarının iptal edilmesi ve mal varlıklarının hayır kurumlarına aktarılması şeklinde bir teklif sunduk. Bu teklif ilgili komisyonlarda uzun süre bekledi. Ancak gerek iktidar partisi gerekse ana muhalefet partisi bu konuya ilgisiz kaldı. Daha sonra biz, bu teklifin Genel Kurul’a taşınması gerektiğini düşündük ve taşıdık. O dönemde bunun Genel Kurul’a gelmemesi için ciddi engellemelerle karşılaştık. Ancak sonuç itibarıyla Türkiye’de belki de ilk defa, 8 partinin de destek verdiği bir oylama sonucunda bir ilk yaşanarak, Genel Kurul’da resen (komisyonlarda görüşülmeden doğrudan görüşülmesi) kararı alındı. Neredeyse oy birliği sağlandı; sadece DEM Parti ve CHP bu karara karşı çıktı, onay vermediler, reddettiler. Fakat bunların dışındaki tüm partiler 'evet' dedi." ifadelerine yer verdi.

"Maalesef bu yasa hâlâ Genel Kurul’da görüşülmeyi bekliyor"

Demir, son olarak, "Maalesef bu yasa hâlâ Genel Kurul’da görüşülmeyi bekliyor. Bu konuda iktidar partisiyle temaslarımız devam ediyor. Ancak Türkiye’de soykırıma katılan çifte vatandaşların olmadığı ya da sadece 1-2 kişiyle sınırlı olduğu, dolayısıyla ciddi bir ihtiyaç bulunmadığı yönünde bir izah getiriliyor ve bu nedenle teklifin görüşülmesi erteleniyor ya da zamana yayıyorlar uzatıyorlar. Oysa kamuoyu da bilir, biz de biliyoruz: Buradan Gazze’ye gidip soykırıma katılan çifte vatandaş suçlular var. Velev ki bir kişi olsun, iki kişi olsun ya da hiç olmasın; bu yasa teklifi, siyonizmle mücadele, soykırımla mücadele ve insanlığa karşı işlenen suçlarla mücadele anlamında bir ihtiyaçtır. Bu nedenle biz bu yasayı gerekli ve zorunlu görüyoruz. Bir an önce iktidar partisinin de taşın altına elini koyarak bu teklifimizi kanunlaştırılmasını bekliyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımız elbette ki devam edecektir." diye konuştu. (İLKHA)