Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 ile mücadelenin devam ettiği bu süreçte iş yüklerinin 2-3 kat arttığını belirten taşeron sağlık çalışanları, hayati tehlikelerinin olduğunu belirterek kadro talebinde bulundular.

Birçok kamu hastanesinde taşeron olarak görev yapan ve yeterli koruyucu ekipmana ulaşmada sıkıntı çektiklerini belirten radyoloji teknisyenleri, normal zamanlarda günde 100 civarında röntgen çekerken, salgın sürecinde iş yüklerinde ciddi artış yaşandığını ve röntgen çekme sayının 350'ye kadar çıktığını belirterek kadro talebinde bulundular.

Kamu hastanelerinde çalışan radyoloji teknisyenlerinin zor şartlar altında çalıştığını söyleyen E.M. salgına karşı mücadele ettikleri bu süreçte kadroya geçmek istediklerini ifade etti.

"Covid-19 tanısında akciğer grafisi önemli olduğundan risk grubunun en tepesinde yer alıyoruz"

Günlük ortalama 100 hastanın röntgenini çekerken, bu süreçte sayının 350'ye kadar çıktığını hatırlatan S.D. "Bir yandan radyasyona maruz kalırken, bir yandan da eksik malzemelerle Covid-19 ile mücadele ediyoruz. Covid-19 tanısında akciğer grafisi önemli olduğundan risk grubunun en tepesinde yer alıyoruz. Bu konuda bizim de sesimizin duyulmasını ve hizmet alımına, taşerona kadro istiyoruz." dedi.

"Şirket elemanı değil devletin çalışanı olmak istiyoruz"

Bu zorlu süreçte canla başla mücadele ettiklerini ancak diğer sağlık çalışanlarından tek farklarının şirket çalışanı olmak olduğunu belirten bir çalışan, "Covid-19 virüsünün tespit aşamasında önemli rol oynamamıza rağmen, kamuda çalışan personeller döner sermayelerini tavandan alırken, bizler asgari ücrete tabi tutulmaktayız. Bu zorlu süreçte ve devamında şirket elemanı değil devletin çalışanı olmak istiyoruz." diye konuştu.

"Biz de devlet memurlarına verilen haklardan yararlanmak istiyoruz"

Taşeron şirket üzerinden çalışan ve Covid-19 testi pozitif çıkan bir radyoloji teknisyeni de "Şu an evde karantinadayım. Karantina sürecime 4-5 gün daha kaldı. Çünkü bende de Covid-19 tespit edildi. Virüs geldiği zaman memur ve özel sektör diye ayırt etmiyor, herkese bulaşabiliyor. Biz de devlet memurlarına verilen haklardan yararlanmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

"Taşeron firmalarında çalışan arkadaşlarımızın malzeme eksikliği hala devam etmektedir"

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu, "Covid-19 gibi görünmeyen bir düşman ile mücadele ederken en etkili silahımız; tomografi cihazları ve bu cihazları kullanan radyoloji teknisyenleridir. Ülkemizde bin 211 tomografi cihazı bulunmaktadır. Bunların yüzde 95'i sağlıkta dönüşüm çerçevesinde özelleştirilmiştir. Kamu hastanelerinde malzeme eksikliği kısmen giderilse de özel hastanelerde ve taşeron firmalarında çalışan arkadaşlarımızın malzeme eksikliği hala devam etmektedir. Malzeme eksikliğine rağmen, bu arkadaşlarımız en ön safta mücadele etmeye devam etmektedir." diye konuştu.

"Arkadaşlarımız bir yandan radyasyon riski ile diğer yandan da Covid-19'a yakalanma riski ile karşı karşıyalar"

Aslanoğlu, "Covid-19 sonrasında tomografi cihazlarına düşen iş yükü oldukça arttı. Bu arkadaşlarımız bir yandan radyasyon riski ile diğer yandan da Covid-19'a yakalanma riski ile karşı karşıyalar. Birçok arkadaşımız bu nedenle şu an karantina altındadır. Sağlık Bakanlığı bir süre önce kamu çalışanlarının döner sermaye ödemelerinde bir iyileştirme yapılacağını söyledi. Ancak özel hastanelerde ve taşeronda çalışan arkadaşlarımız kamu çalışanı olmadıkları için bu ekonomik iyileştirmeden faydalanamamaktadır. Bu arkadaşlarımıza da birer maaş ikramiye verilmesini istiyoruz." (İLKHA)

TÜMRAD-DER Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu'nun Milletvekillerine gönderdiği mektup…

"Merhaba Sayın Vekilim,

Bildiğiniz üzere Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde Kamu Hastanelerindeki MR, BT gibi görüntüleme hizmetleri özelleştirilerek taşeron firmalar tarafından bu hizmetler verilmektedir.

Taşeronlaşma özü itibariyle az personel ile çok iş yapma ve daha fazla kar elde etme mantığı ile yürütülmektedir. Kamuda 3-4 kişinin yaptığı işleri, taşeron firmalar asgari ücretle bir kişiye yaptırmaya çalışıyor. Bu nedenle burada çalışan sağlık personelinin (teknisyen, sekreter ve hekim) iş yükü oldukça fazladır.

Covid-19 ile mücadele ettiğimiz bugünlerde tomografi gibi görüntüleme hizmetlerinde test eksikliği nedeniyle iş yükü 3-4 kat artmıştır. Burada çalışan teknisyenlerin bir yanda radyasyona maruz kalma bir yandan da eksik koruyucu ekipman nedeniyle Coronavirus'e yakalanma riskleri çok arttı. Nitekim mevcut durumda Covid-19 nedeniyle karantinada olan çok sayıda taşeron elemanı radyoloji teknisyeni bulunmaktadır.

Kamuda koruyucu ekipman sorunu kısmen çözülmüş olsa da özel hastanelerde ve taşeron firmalarda bu sıkıntı devam etmektedir. Bu malzeme eksikliğinin bir an evvel giderilmesi gerekiyor.

Sağlık Bakanlığı kısa süre önce kamuda çalışan sağlık personelinin döner sermayelerinin en üst tavandan vereceğini açıkladı ancak bu özel hastanede çalışanlar ve taşeron firmalarda çalışan sağlık personeli bu ekonomik iyileştirmeden faydalanamıyor. Kamu personeli olmadıkları için. Bu arkadaşlara da birer maaş ikramiye verilmesini istiyoruz.

2018 yılında KHK ile kamuda çalışan taşeron işçileri kamuda istihdam edildi. Ancak görüntüleme hizmetleri bu kapsamın dışında tutuldu.

En önemli sorunumuz; bu taşeron firmalarında çalışan sağlık personeli iş güvencesinden yoksundur. Covid-19 ile mücadelede sağlık hizmetlerinin kamulaştırılmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu nedenle kamudaki görüntüleme hizmetlerinin kamulaştırılmasını ve burada çalışan sağlık personelinin kamuda istihdam edilmesini istiyoruz.

Taşeronda çalışan sayısı 6 bin civarında olan radyoloji teknisyeni ve teknikerin seslerini TBMM çatısı altında gündeme getirmenizi rica eder, çalışmalarınızda başarılar ve sağlıklı günler dileriz.

Saygılarımla; Heybet ASLANOĞLU TÜMRAD-DER / Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği Genel Başkanı"