Çölyak hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir?

Diyetisyen Bahadır Su, çölyak hastalığı ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Son zamanlarda yaygınlaşan çölyak hastalığı; besinlerdeki arpa, buğday ve çavdarda bulunan glüten adlı bir proteine hassasiyet ile tanımlanan bir sağlık sorunudur.
Genetik yatkınlığı olan bu sorunda ince bağırsakta sindirimi sağlayan villus adı verilen yapıların bozulmasına neden olan ince bağırsaktaki emilim bozukluğu ile seyreden glüten proteinine karşı alerjik reaksiyon olarak da isimlendirilebilir.
Beslenme düzeninden glütenin kaldırılmasıyla problem ortadan kaldırılabilir. Çölyak pek çok zaman sinsi ortaya çıkar ve ayrıca tanısı geç konur. Çünkü çölyak her hastalığı taklit edebilme özelliğine sahiptir.
Çölyak hastalığı bazen kansızlık, karaciğer yağlanması gibi sorunlarla kendini gösterebileceği gibi, hiçbir şikâyete sebep olmadan da sessizce ilerleyebilir. Ya da cilt problemleri ile kendini gösterebilir.
Çocuklarda hastalığın en belirgin belirtileri; ishal, karın ağrısı, büyüme-gelişme geriliği, kusma, kemik ve eklem ağrıları, halsizliktir. Yetişkinlerde ise şişkinlik ve ishal, çölyak hastalığının en belirgin belirtilerindendir. Bunların dışında yetişkinlerde kilo kaybı, karın şişliği, kansızlık, cilt kaşıntısı, şiddetli baş ağrısı, gibi...şikayetlere rastlanabilir.
Diyetisyen Bahadır Su, ''Çölyak hastalığının tanısını koymadaki zorluk hem şikayetlerinin geniş olması hem de görülen bütün bu belirtilerin hiçbirinin sadece çölyak hastalığına has olmaması nedeniyledir. Çölyak hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Ancak hastalığa uygun diyetle kişiler diyetlerine uydukları sürece hastalık belirtisi göstermezler. Bu nedenle diyetlerine sadık kalmaları önem taşır.'' dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bazı insanların başarılı olmalarına rağmen kendini yetersiz ve sahtekâr gibi hissettiğini belirten uzmanlar, bu duruma imposter sendromu denildiğini söylüyor.
Gaziantep Şehir Hastanesi Hekimlerinden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Lütfü Aşkın, son yıllarda Türkiye ve dünya genelinde artan genç kalp krizlerinin önüne geçebilme adına yaşam tarzının değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Zekânın, doğuştan gelen bir kapasite olarak yüzde 30-40 oranında belirleyici olduğunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yüzde 60-70 oranında eğitimle geliştirilebilir. Zihinsel yatırım, emek ve çabayla daha hızlı yol alınabilir ve bu kişiler daha avantajlı olurlar.” dedi.
Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakil Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, enstitünün yalnızca ameliyat yapan bir merkez olmadığını, aynı zamanda bilimsel araştırmalara yön veren, genç nakil cerrahların yetiştirildiği bir eğitim yuvası olduğunu söyledi.