Yazar Demir'den giyim sektörüne çağrı: İslam'ın emrettiği şekilde kıyafet üretin

İslami ölçülere göre giyinmek isteyen Müslüman kadınların, ayetlerin emrettiği gibi değil de modanın ve vitrinlerin dayattığı kıyafetleri almak zorunda bırakıldığını belirten Yazar Arzu Demir, giyim sektöründeki üretici firmalara uygun fiyatlarda İslam'ın emrettiği şekilde kıyafet üretmeleri çağrısında bulundu.
Nisanur Dergisi Yazarı Arzu Demir, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, mütedeyyin insanların İslami tesettüre uygun kıyafetler bulmakta zorlandığını söyledi.
Bulunan kıyafetlerin ise çok pahalı olmasının, hassasiyet sahibi olmayan kimi aileleri gayri ahlaki kıyafetler satın almak zorunda bıraktığını ifade eden Yazar Arzu Demir, bu sorunun gün geçtikçe arttığına dikkat çekti.
Müslüman hanımlar ve gençlerin, dayatılan moda çarkları altında ezildiğini dile getiren Demir, halkı Müslüman olan bir ülkede mütedeyyin hanımların istediği doğrultuda bir piyasanın oluşturulması gerektiğini kaydetti.
Cemaatler, tarikatlar ve İslami hassasiyetlere sahip STK'ların tesettür konusunda bir talep oluşturmaları gerektiğini vurgulayan Demir, "Allah'ın emrini yerine getirmek isteyen Müslüman hanımlara yardımcı olun." diyerek İslami hassasiyete sahip üretici firmalara ise çağrıda bulundu.
"Tesettür Müslüman kadının şiarı ve kalesidir"
Tesettür kavramının, mahiyeti ve amacı açısından İslam dininde çok önemli bir yere sahip olduğuna işaret eden Demir, "Müslüman kadının şiarı ve kalesidir. Emir ve sorumluk olan bu eylemin sınırları, sekli Allah tarafından belirlenmiştir. Hiç kimse kendi arzu ve hevesine göre şekillendiremez. Çünkü sekli, Emreden tarafından belirlenmiştir." dedi.
"Yeni bir tesettür anlayışı ortaya çıktı"
Tesettürün Ahzab ve Nur Suresi ile Müslüman kadının bas tacı olduğunu belirten Demir, "Fakat modernleşme ile değişme ve gelişme göstermiş, tüketim kültürü ve moda ile birlesen bu çağda yeni bir tesettür anlayışı ortaya çıkmıştır. Özellikle gençlerin tesettürünü, kapitalizm ve bu düzenin dinamikleri moda ve tüketim belirlemeye başlamıştır." ifadelerini kullandı.
"Allah'ın emri modernizm ile şekil almaya başlamış"
"Hâlbuki sınırları Kur'an ile belirlenmiş bu buyruğun modası olamaz" diyen Demir, şöyle devam etti:
"Hazreti Haticeler, Hazreti Aiseler ve Hazreti Fatimalar örnek alınmalıdır. Maalesef Allah'ın bu emri modernizm ile şekil almaya başlamış, vücut hatlarını göstermeyen, dar olmayan, şeffaf olmayan, dikkat çekmeyen, olması gereken tesettür yerini vücuda yapışan, vücudu daha da ön plana çıkaran kıyafetlere bırakmıştır. Gün geçtikte bunlara rağbet de artmaktadır. Bu konuda Müslüman hanımların da tesettür konusunda bilinçlenmeleri gerekmektedir."
"Bu konuda muzdarip birçok aile var"
Allah'ın emrini bas tacı etmiş mütedeyyin insanların özellikle geniş ölçülerde kıyafet bulmakta zorlandığına vurgu yapan Demir, "1980'lerde hatları gösteren, şeffaf her türlü elbise tesettür dışı kabul edilip dışlanırken 2000'li yıllardan sonra bu ölçülere dikkat edilmeyip, modaya uygun olup olmaması daha önemli bir hal almıştır. Bu konudan muzdarip olan birçok mütedeyyin aile vardır. İslami ölçülere göre giyinmek isteyen Müslüman kadınlar, ayetlerin emrettiği gibi değil de modanın ve vitrinlerin dayattığı kıyafetleri almak zorunda kalıyorlar." diye konuştu.
"Kadınlar ya istedikleri elbiseleri bulamamakta ya da bulduklarını fahiş fiyatlarla almaktadır"
Müslüman hanımlar ve gençlerin bu izmlerin çarkları altında ezilip kaldıklarını ifade eden Demir, şunları söyledi:
"Halkının yüzde 90'ı Müslüman olan bir ülkede mütedeyyin hanımların istediği doğrultuda bir piyasa oluşturulmalıdır. Mevcut olan tesettür giyim sektörü İslam'ın emrettiği şekilde üretmekte eksik kaldıkları için bu tür kıyafetlerin fiyatları çok yüksek olmakta. Özellikle bu ilahi buyruğa uygun şekilde giyinmek isteyen kadınlar ya istedikleri elbiseleri bulamamakta ya da bulduklarını da fahiş fiyatlarla almak zorunda kalmaktadırlar."
"Bizlerin bu talebini yok saymayın"
Konuşmasının devamında hem İslami hassasiyet sahibi üretici firmalara hem de cemaatler ve STK'lara seslenen Demir, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Cemaatler, tarikatlar ve İslami hassasiyetlere sahip STK'lar tesettür konusunda bir talep oluşturmalı ki üretici firmalar da ona göre arz oluşturup üretim yapsınlar. İslami hassasiyete sahip üretici firmalara seslenmek istiyorum. Bizlerin bu talebini yok saymayın. Bizler Allah'ın emrettiği şekilde tesettür kıyafeti almak istiyoruz. Allah'ın emrini yerine getirmek isteyen Müslüman hanımlara yardımcı olun. Unutmayın ki havra vesile olan hayrı yapmış gibidir. Elinizi taşın altına koyun ki bu sorun ortadan kalksın." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Hava sıcaklığının yaklaşık 40 dereceye çıktığı Bingöl’de 250 dereceye ulaşan fırın sıcaklığında ekmek pişiren fırıncılar, sürekli serin bir yer aradıklarını ve bol su tükettiklerini söyledi.
Bursa'da yaz sıcakları, döner ve fırın sektöründe çalışan esnafa zor anlar yaşatıyor. 45 dereceyi bulan dış hava sıcaklığına, tezgâhların ısısı da eklenince çalışanlar 60 dereceyi aşan ortamlarda mesai yapmak zorunda kalıyor. Sıcaklık, hem iş gücünü hem de müşteri yoğunluğunu olumsuz etkiliyor.
MAZLUMDER Genel Başkanı Av. Kaya Kartal, siyonist işgal rejiminin 22 aydan fazladır Gazze'de sürdürdüğü soykırıma Türkiye'den katılan çifte vatandaşların tespit edilerek yargılanmaları gerektiğini söyledi.
Eğitimci Korkut Daban, üniversite tercihinin yalnızca akademik değil, özel yaşamı da etkileyen uzun vadeli bir karar olduğunu belirterek, tercihin kişilik, yaşam tarzı ve hedeflerle uyumlu yapılması gerektiğini vurguladı.