Eğitimci-Yönetmen Demirkan: Çocuklarımızı bilinçli ekran kullanıcıları haline getirmeliyiz

ÖĞ-DER Tanıtma Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Eğitimci-Yönetmen İbrahim Demirkan, ekran bağımlılığının çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, erken yaşta dijital medya eğitiminin ve sağlıklı alternatif içeriklerin önemini vurguladı.
Ekran bağımlılığı günümüzde çocuklar arasında yaygın bir sorun haline geldi. Eğitimci ve Yönetmen İbrahim Demirkan, İlke Haber Ajansı (İLKHA) muhabirine yaptığı açıklamada, çocukları ekran kullanımından tamamen vazgeçirmenin mümkün olmadığını, bunun yerine onları bilinçli birer kullanıcı olarak yetiştirmek gerektiğini belirtti.
Demirkan, çocukların dijital dünyada karşılaşabilecekleri risklere karşı bilinçlendirilmesi, sağlıklı içeriklerle desteklenmesi ve fiziksel etkinliklerle ekran bağımlılığına karşı alternatifler sunulmasının şart olduğunu söyledi.
"Artık eğitim bile ekranlar üzerinden yürütülüyor"
"Ekran bağımlılığı, günümüzde ne yazık ki en yaygın hastalıklardan biri hâline gelmiş durumda." diyen Demirkan, "Bağımlılığın her türlüsü yaygınlaştı; fakat ekran bağımlılığı bizleri adeta mahvediyor. Bir öğretmen olarak öğrencilerin durumuna baktığımda, ekran kullanımından ya da bilgisayar kullanımından artık vazgeçemeyeceğimizi gördüm. Çünkü artık eğitim bile ekranlar üzerinden yürütülüyor. Durum böyleyken, ekranı tamamen yasaklamak ya da ondan vazgeçmek mümkün değil. Öyleyse çocuklarımızı bilinçli birer ekran kullanıcısı hâline getirmemiz gerekiyor. Aslında yalnızca çocuklar değil, biz yetişkinler de ekran bağımlısı olduk. Elimizden cep telefonu neredeyse hiç düşmüyor." dedi.
"Maalesef pazarlama teknikleri artık çocuklar üzerinde yoğun bir şekilde kullanılıyor"
Devamında Demirkan, şunları aktardı:
"Peki, ne yapmalıyız? İlk olarak çocuklarımızı bu konuda bilinçlendirmemiz gerekiyor. Dijital dünyada yer aldıklarında, akran zorbalığına ki biz buna dijital zorbalık da diyoruz. Her türlü kötü muameleye maruz kalabileceklerini bilmeleri gerekir. Zaten birçok çocuk bu tür durumları yaşıyor ve bizimle paylaşıyorlar. Bazen açıkça, bazen dolaylı olarak bunu gözlemliyoruz. Bu noktada çocuklarımızı faydalı ve iyi içeriklere yönlendirmemiz çok önemli. Fakat bu içerikleri yeterince üretmediğimiz de bir gerçek. Oysa tabiat boşluk kabul etmez. Eğer biz bu boşluğu doldurmazsak, çocuklar ekranlarında uygun olmayan içeriklere ulaşır, izler, etkilenir. Bir de kapitalizmin etkisi var. Adeta bir ahtapot gibi herkesi sarıp sarmalıyor. Ne satmak istiyorsa, doğrudan çocuklar üzerinden pazarlıyor. Bu da sadece zihinsel değil, ekonomik anlamda da büyük bir israfa ve masrafa yol açıyor. Maalesef pazarlama teknikleri artık çocuklar üzerinde yoğun bir şekilde kullanılıyor. Oysa çocuklara bu dünyanın hiç de masum olmadığını ama içinde sağlam ve sağlıklı alanların da bulunduğunu göstermek zorundayız. Bu nedenle çocukları doğru alternatiflere yönlendirmemiz gerekiyor."
"Çocuklara yönelik alternatif içerikler üretmemiz şart"
Demirkan, "Bunun ilk adımı, çocukları bilinçli bir kullanıcı hâline getirmek için onları eğitmek olmalıdır. Nerede, nasıl bir hatayla ya da yanlışla karşılaşabileceklerini önceden bilmeleri gerekir. İkinci olarak, çocuklara yönelik alternatif içerikler üretmemiz şart. Bu içeriklerin amacı, çocukların iyi, doğru ve güzel işlerle vakit geçirmelerini sağlamak olmalı. Aksi takdirde yalnızca yasaklamayla bu sorunun üstesinden gelemeyiz. Herkesin söylediği gibi ben de tekrar edeyim: fiziksel etkinlikler bir alternatiftir. Ancak günümüzde özellikle büyük şehirlerde apartman hayatı yaşayan bir çocuk arkadaş bile bulamayabiliyor. Komşular komşuları tanıyamayabiliyor. Bu noktada sivil toplum kuruluşlarından belediyelere kadar tüm kurumların düzenlediği etkinliklere çocuklarımızı yönlendirmemiz gerekiyor. Vakıflar, dernekler ya da değişik sivil toplum kuruluşlarının düzenleyeceği etkinlikler sayesinde çocuklar hem enerjilerini atabilir hem de ekran dışı sağlıklı alışkanlıklar kazanabilirler. Bu etkinlikler; spor, kültür, sanat ya da piknik gibi farklı alanlarda olabilir. Ancak burada en önemli görev ailenin yönlendirmesiyle başlar." ifadelerine yer verdi.
"Artık çocuklar da, biz yetişkinler de ekranlara bakmak zorundayız"
Günümüz gençlerinde özgüven eksikliği oldukça yaygın olduğunu aktaran Demirkan, "Ekran onları edilgen hâle getirdiği için sadece izliyor ve bakıyor. Üretici konumunda da değiller, öyle olunca sadece tüketici konumunda kalıyorlar. Bu da iki cümle kurup bir arkadaşlık kuramayacak durumdalar. Bu yüzden ebeveynlerin rehberliğinde, çocukların sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerine katılımı ekran bağımlılığına karşı etkili bir çözüm olabilir. Fakat bu her zaman tek başına yeterli bir çözüm de değildir. Çünkü artık çocuklar da, biz yetişkinler de ekranlara bakmak zorundayız. Maaş takibi, fatura ödemeleri, toplantılar, eğitimler derken bizler de ekranın içindeyiz. Bu bağımlılıktan kimse kurtulamaz ama bunun faydalı ve sağlıklı şekilde kullanmak lazım. Bu yüzden son olarak şunu söylemek isterim: erken yaşta verilecek bilinçli dijital medya eğitimi, çocukların bilinçli bir kullanıcı olmasını sağlayacaktır. Ancak bu bilinci kazandırmanın tek yolu eğitim değil; çocuklara yönlendireceğimiz sağlıklı alternatif içeriklerin de üretilmesi gerekir." şeklinde konuştu.
"Dijital dünyada çocuklarımızı doğru içeriklere yönlendirmeliyiz"
Çocukları doğru içeriklere yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Demirkan, "Dijital dünyada çocuklarımızı doğru içeriklere yönlendirmeliyiz. İzleyecekleri filmleri, çizgi filmleri biz seçmeli ve onları bu içeriklere teşvik etmeliyiz. Fakat bir çocuğun izlemek isteyeceği içeriklerin güzel, kaliteli ve ilgi çekici olması da şart. Batı yapımlarını, Hollywood filmlerini dinimize aykırı olduğu gerekçesiyle eleştiriyoruz; fakat eleştirdiğimiz içeriklerden daha iyisini üretmeliyiz ki çocuk ekrandan gözünü alıp bizim ürettiğimiz filmi, çizgi filmi veya diziye bakabilsin. Bunun gibi alternatifimizin güçlü olması gerekir. Son olarak da fiziki etkinlikler yapılması lazım. Bu etkinlikler piknik olabilir, yüzme ya da başka bir spor dalı olabilir. Bu tür etkinliklerin sivil toplum kuruluşları aracılığıyla organize edilmesi büyük bir fayda sağlar. Sivil toplum kuruluşlarımız; uçurtma şenliği, spor karşılaşmaları ya da bölgedeki çocukların hoşuna gidebilecek kültürel etkinlikler gibi çalışmalar yaparak, çocukları ekran bağından uzaklaştırabilir. Bunları yaptıkları zaman iyi bir alternatif üretmiş oluruz." dedi.
"Devlet yetkilileri ile film ve çizgi film alanlarında üretim yapanlara çok büyük görevler düşüyor"
Son olarak Demirkan, "Ekran bağımlılığı konusunda çocuklarımız için özellikle içerik üretiminde, hem devlet yetkililerine hem de bu alanda yani sektör olarak tabir ettiğimiz film ve çizgi film alanlarında üretim yapanlara çok büyük görevler düşüyor. Bu insanların gerçekten desteklenmesi gerekiyor. Mesela Trump ne yaptı? Amerikan dışında üretilen filmlere belli bir vergi getireceğini açıkladı. Yani adam, kendi üretimini kendi içinde gerçekleştirmek istiyor. Çünkü Amerika için bir zamanlar şöyle bir şey anlatılır: Turgut Özal’a George Bush gelmiş ve demiş ki, 'Amerikan filmlerinin Türkiye’de sinemalarda oynatılması için destek istiyoruz.' Niye? Çünkü adam, önce kültürel olarak, ardından zihinsel olarak işgal ettikten sonra istediği her şeyi bize satabiliyor. Şimdi böyle bir dünyada, bizim buna alternatif üretmemiz şart. Özellikle büyük çaplı işler için devlet desteğine ihtiyaç var. Bunun dışında da belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve onların yöneticileri, çocuklara yönelik fiziksel etkinlikler düzenleme konusunda önemli işler yapıyor. Görüyoruz, sosyal medyada, basında örnekleri var. Bu tür etkinliklerin çoğaltılması, çocukların arkadaş edinebileceği ortamların oluşturulması gerekiyor. Yetkililer bu konuda çalışmalar yaparlarsa ve hali hazırda bu alanda çaba gösterenlerin faaliyetlerini daha da büyütürlerse, çok daha iyi olur." diye konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Batman'da meydana gelen trafik kazasında motosiklet ile yolcu minibüsü çarpıştı. Kazada motosiklet üzerinde bulunan 4 kişilik aile hafif şekilde yaralandı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında kurulan 48 kişilik komisyon, “Terörsüz Türkiye” hedefiyle Meclis'te ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Toplantıda komisyonun ismi ve çalışma usulleri ele alınıyor.
Batman Belediyesi, tapuda belediye hissesi bulunan taşınmazların hisse sahiplerine satışını yapıyor.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde kömür yüklü bir tırın devrilerek alev alması sonucu sürücü Mehmet Çiftçi, feci şekilde hayatını kaybetti.