Siirt’te “Gazze Ölüyor, ayağa kalk!” çağrısıyla yaşanan soykırıma tepki gösterildi

Siirt’te Peygamber Sevdalıları tarafından “Gazze Ölüyor, Ayağa Kalk!” çağrısıyla düzenlenen kitlesel basın açıklamasında, Gazze’de yaşanan soykırıma tepki gösterilerek, Şehit İsmail Haniyye’nin vasiyetine sahip çıkıldı.
Siyonist rejimin Gazze’de yürüttüğü soykırıma tepki göstermek ve şehit İsmail Haniyye’nin 3 Ağustos çağrısını yaşatmak amacıyla Peygamber Sevdalıları tarafından Siirt’te geniş katılımlı bir basın açıklaması yapıldı.
Sancaklar Ortaokulu önünden başlayan etkinlikte, Güres Caddesi’nde toplanan kalabalık, Filistin halkına destek mesajları verirken, siyonist rejimin Gazze’de yürüttüğü soykırıma tepki gösterdi. Etkinlik, “Gazze Susarsa İnsanlık Ölür” ve “Gazze Ölüyor, Ayağa Kalk!” sloganlarıyla gerçekleştirildi.
“Bugün buraya Şehit Haniyye’nin vasiyetini yaşatmak için toplandık”
Basın açıklamasını okuyan Peygamber Sevdalıları Siirt Derneği Başkanı Orhan Ay, “Kıymetli kardeşlerimiz, basınımızın değerli temsilcileri ve vicdan sahibi tüm insanlık! Bugün Şehit İsmail Haniyye’nin şehadetinden birkaç gün önce tüm insanlığı 3 Ağustos’ta Gazze için meydanlara çıkma çağrısına uymak, şehidin vasiyetini yerine getirmek için buradayız. İsmail Haniyye’nin 3 Ağustos’ta yaptığı çağrı; sadece Gazze’nin değil tüm insanlığın vicdanına, onuruna ve ortak değerlerine yapılan bir çağrıdır. Bu çağrı; yıllardır işgal, abluka ve katliamlarla kuşatılmış bir halkın yok sayılan haklarını, gasp edilen topraklarını ve bastırılmaya çalışılan sesini dünya kamuoyuna yeniden duyurma çabasıdır. Bizler bu sese kulak vermek için toplandık. Bugün burada, insanlığın göz göre göre katledildiği, çocukların açlıktan can verdiği, annelerin evlatlarını toprağa değil enkaz altına gömdüğü mazlum Gazze için toplandık. Bugün burada, sadece bir basın açıklaması için değil; insanlığın onurunu savunmak, sessiz çığlıkları haykırmak, mazlumların sesi olmak; insanlığa, adalete ve merhamete çağrıda bulunmak için toplanmış bulunuyoruz.” dedi.
“Gazze’de siyonist abluka soykırım silahına dönüştü”
Orhan Ay, açıklamasında Gazze’de yaşanan insanlık dramını şu sözlerle anlattı: “Gazze’de bir halk, siyonist Yahudi barbarlar tarafından gözlerimizin önünde sistematik olarak yok ediliyor. Gazze’de yaşanan kıtlık, işgal rejimi tarafından bir soykırım silahı olarak kullanılmaktadır. Bütün dünyanın gözleri önünde bebekler, çocuklar, gençler, kadınlar açlıktan dolayı şehid olup gözlerimizin önünde bir yıldız gibi kayıp gidiyor. Atıf Ebu Hatır, henüz 17’sinde, şiddetli açlık nedeniyle 25 kiloya düşmüş, yetersiz beslenmeden dolayı şehit olmuştur. Henüz 2 yaşındaki Ahmed Semir de açlıktan dolayı şehit olmuştur. Bunlar gibi her gün onlarca çocuk ve bebek açlıktan can veriyor. Dünya ülkelerinin liderleri Ahmet Semir’e bir kutu mama göndermekten aciz kalmıştır. Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir.’ buyurmuştur. Gazze’de yaşanan açlıktan, ümmetin tamamı sorumludur. Bebekler ilaçsızlıktan ölüme terk ediliyor. Analar evlatsız sabahlara uyanıyor. Evler yıkılıyor, umutlar yerle bir ediliyor. Ve bu vahşete dünya sağır, dilsiz ve kör kalıyor. Gazze'de şehit oranları, yaralı sayısı, açlıktan dolayı şehit olanların sayısı, yardım noktasında kurşuna dizilenlerin sayısı birer istatistiki bilginin ötesinde, her bir canın hayattan koparılışıdır. Bu yok oluşa dur demek için daha kaç can hayattan koparılacak, kaç annenin daha yüreği dağlanacak, kaç bebek ve çocuk daha açlıktan can çekişecek? Artık zalime dur demenin vakti gelmedi mi? Gazze artık sadece bir şehir değil, vicdanlarımızın aynasıdır. O aynada gördüğümüz ise utanç verici bir suskunluk, kanıksanmış bir vahşet ve delik deşik olmuş bir ümmettir. İlaç yok, su yok, ekmek yok. Gazze’de çocuklar göz göre göre, kameraların önünde bir deri bir kemik kalarak can veriyor. Bu bir savaş değil, bir katliamdır. Filistin halkı sadece topraklarını değil; yaşama hakkını, insanlık onurunu, en temel insani ihtiyaçlarını kaybetti. Ama asla boyun eğmedi. Ve bizler, burada onların yalnız olmadığını, her birimizin kalbinin Gazze ile birlikte attığını haykırıyoruz.”
“İslam dünyası ve insanlığa acil çağrı”
Ay, sözlerine İslam ülkeleri ve insanlığa çağrıda bulunarak devam etti: “Gazze’de yaklaşık 2 milyondan fazla kardeşimiz, yüksek derecede akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya. 600 bine yakın kardeşimiz aşırı açlıktan ölüme yol açabilecek hastalıklara yakalandı. 320 binden fazla çocuk, akut yetersiz beslenme yüzünden tedaviye muhtaç hale geldi. Bu çocuklar bir doğal afetin kurbanı değil; onlar aç bırakılıyor, bombalanıyor ve yerinden ediliyor. Nutuk atmak açlıktan can çekişen bebek ve çocukları doyurmuyor. Kınama mesajları zulmü ve soykırımı durdurmuyor. Bürokratik ve diplomatik yollar, zalimi zulmünden vazgeçirmiyor. Geriye son bir seçenek kaldı: Ya izzetle yaşayıp kanımızın son damlasına kadar Gazze direnişinin yanında yer alıp barış gücü hareketini başlatmak ya da zillet içinde köleliğe razı olup bizi de işgal edecekleri günü beklemek. Ey ümmetin fertleri, bu bir haber bülteni değil; bir çağrıdır! Uyandığımızda elimizde bir Gazze kalmayabilir. Dualarınızla, yardımlarınızla, meydanlarda sesinizle, sosyal medyada gündeminizle, bulunduğunuz her yerde bu zulme karşı durun. Unutmayın: Sessiz kalmak, normalleştirmektir. Susmak, kabullenmektir. Unutmak, ihanettir. Artık yeter! İsrail’in abluka politikaları karşısında pasif kalmak, zulmün sürmesine göz yummaktır. Her bir lider, her bir yönetici, Gazze ablukasını delmek için acil ve cesur adımlar atmalıdır. Sadece kınamak yetmez; fiili olarak yardım etmek, destek vermek, ablukanın karşısında durmak bir insanlık ve iman görevidir.”
“Gazze bizim imtihanımızdır”
Orhan Ay, açıklamasının son bölümünde Müslüman halklara ve dünya kamuoyuna seslenerek, şunları kaydetti: “Ey ümmetin evlatları! Gazze bizim imtihanımızdır. Lüks sofralarda, sıcak yuvalarda bu dramı sadece izlemekle kalamayız! Dua etmeli, yardım göndermeli ve gündemde tutmalıyız. Gazze’yi unutmamalı, unutturmamalıyız. Her birimiz, teheccütlerde ellerimizi semaya açıp, ‘Ya Rabbi! Gazze'ye nusret ver!’ diye yalvarmalı, Gazzeli kardeşlerimizin cihadı için her şeyimizle yardıma koşmalıyız. Bu sadece bir dinin, bir coğrafyanın meselesi değil; bu, vicdanı olan herkesin meselesidir. Bugün Gazze’de akan kan; yarın başka bir şehirde, başka bir mazlumun gözyaşı olarak karşımıza çıkacaktır. Zulme sessiz kalan, onun ortağı olur. Sessiz kalma! Artık yeter! Gazze için yalnızca dua değil, duruş istiyoruz. Gazze için yalnızca gözyaşı değil, eylem istiyoruz. Gazze için yalnızca konuşma değil, çözüm istiyoruz. Bugün Gazze bizim sınavımızdır. Ya bu zulme karşı susarak taraf oluruz; ya da ayağa kalkar, safımızı Allah’ın yanında tutarız. Allah’a yemin ederiz ki; susmayacağız! Unutmayacağız! Unutturmayacağız! Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun.”
Etkinlik, Filistin halkına edilen dualar ve Gazze’ye destek mesajlarıyla sona erdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı, Temmuz ayında fanatik yahudi grupların Mescid-i Aksa’ya toplam 27 baskın gerçekleştirdiğini açıkladı. Ayrıca, siyonist işgal rejiminin El Halil’deki Harem-i İbrahim Camii’nde ezanı 51 kez engellediği belirtildi.
Gazze Şeridi’nde derinleşen insani kriz her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Son 24 saat içinde açlık nedeniyle 6 Gazzeli daha şehit olurken, açlığa bağlı şehit sayısı sayısı 175’e yükseldi.
Maariv gazetesi yazarı Avi Ashkenazi, yaklaşık 22 aydır süren Gazze soykırımında siyonist rejimin hedeflerine ulaşamadığını, siyasi ve askerî açıdan ciddi bir çöküş yaşadığını belirterek bunun "tarihin en büyük yenilgilerinden biri" olabileceğini söyledi.
Eriha, Selfit ve El-Halil'de Yahudi çeteler, Filistinlilerin ev ve arazilerine saldırdı; işgal rejimi ise çok sayıda bölgeyi bastı, evleri aradı ve araçlara el koydu.