Peygamber Sevdalıları Vakfı, HAMAS’ın dünya çapındaki eylem çağrısına yanıt vererek Diyarbakır’da geniş katılımlı kitlesel basın açıklaması gerçekleştirdi.

Peygamber Sevdalıları Vakfı, HAMAS'ın çağrısı üzerine Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesi Yenihal Köprülü Kavşağı'nda bir araya gelerek kitlesel bir basın açıklaması düzenledi.

Çok sayıda vatandaşın katıldığı programda, Gazze'de devam eden saldırılar ve yaşanan insani krize dikkat çekildi.

Düzenlenen basın açıklaması öncesinde konuşan Şehidler Kervanı Platformu Başkanı ve Peygamber Sevdalıları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Çelik, 2 yıldır işgal rejimine karşı direnen mücahidlerin durumu ve devam eden katliamlar karşısında sözde İslam ülkelerin liderlerinin acizliğine dikkat çekti.

"Sözün bittiği yerdeyiz" diyen Çelik, "Yani sözün fayda vermediği bir noktaya gelmişiz. Bir avuç yiğit kahraman tüm İslam ümmetinin onuru ve izzeti için savaşıyor. 2 milyar sözüm ona İslam aleminin ortasında yiyecek, içecek ve ilaçları tükenmiş, yaralılar tedavi edilmiyor. Konuşmaktan, tekbir getirmekten, dua veya beddua etmekten başka elden bir şey gelmiyor. Maalesef elinden bir şey gelenler, yani ümmetin liderleri ve devlet başkanları israilin hegemonyasına girmiş, onların uşaklığını yapıyor, bir avuç Müslümanın bir an önce israil tarafından öldürülmesini, Gazze'nin yerle bir edilmesini tiyatro izler gibi seyrediyorlar. Ellerindeki silahları israil, Amerika veya müstekbir güçlere karşı kullanmaktan da imtina ediyorlar." dedi.

"Kocaman 5 Arap ülkesi israile 6 gün dayanamazken bu yiğitler 2 yıldır dayanıyor"

Hazreti Adem'den günümüze kadar insanlık tarihinde şu an da Gazze'nin içinde bulunduğu durum ve eziyetin ne ilk ne de son olacağını hatırlatan Çelik, "Tarihte buna benzer nice olaylar olmuş, nice babayiğit kahramanlar sırtlarından hançerlenmiş, ihanete uğramışlar. Arap ülke liderlerinin kurduğu İslam İş birliği teşkilatı '2 yıldır halen Gazze'yi yıkamadınız, yok edemediniz' diye bir araya geliyor, 'şok şiddetle kınıyoruz' mesajıyla karar alıyor. Bu kınama bize bakan yüzüdür, aslında orada kınamaları 'niçin öldürmediniz, bir avuç insanı yok etmediniz' diye suçladıkları israiledir. Ortadoğu'nun hain liderleri, babaları israil ve Amerika'nın gözüne girmek için Gazze'yi, hatta sadece Gazze de değil tüm İslam alemini gözden çıkarmışlar. Nitekim netenyahu savaşın ilk ayında 'Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır'ın bir kısmı ve Türkiye'nin güneydoğusu benimdir' dedi. Kimse karşı çıkmadığına göre Arap liderleri ümmeti satmış." ifadelerini kullandı.

Çelik, "Tüm benliğimle inanıyorum ki Allah Gazze'yi satılmış liderlerin terk ettiği kuyudan çıkaracak ve bu hainlerin ihanetlerini bir bir yüzlerine söyleyecek. Bu dinin tabiatı budur. Allah'a, Peygambere iman ediyorsak eziyet ve sıkıntı çekeceksin. Bir avuç kahraman 2 yıldır tüm ağır bombardımanlara, her türlü aşağılık saldırılara dayanıyor ve direniyor. Mucize isteyenlere en büyük mucize budur. Koskocaman 5 Arap ülkesi israile 6 gün dayanamazken bu yiğitler 2 yıldır dayanıyor. Allah'ın izniyle zafer de elde edecekler." şeklinde konuştu.

Ömer Çelik'in konuşmasının ardından Vakıf adına basın açıklamasını Fatih Taş okudu.

"Gazze harabeye dönüştürülmüş ve insanlık onuru ayaklar altına alınmıştır"

Nisa Suresi'nin 168-169. ayetlerinde yer alan "Evet, o inkâr edenleri ve zulmedenleri Allah ne bağışlayacak ne de onlara bir kurtuluş yolu gösterecektir. Allah onlara ancak içinde ebedî olarak kalacakları cehennem yolunu gösterecektir. Bunu yapmak Allah için pek kolaydır." mealiyle açıklamasına başlayan Taş, "7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de yaşananlar, tarihin en karanlık sayfalarında yerini almaktadır. 21 ayı aşkın bir süredir saldırılar en barbarca yöntemlerle devam etmektedir. Gazze harabeye dönüştürülmüş ve insanlık onuru ayaklar altına alınmıştır. Siyonist işgal rejiminin, Gazze soykırımında 60 binden fazla kardeşimiz şehid olmuş, şehitlerin 30 binden fazlası çocuklardan oluşmaktadır. Her gün onlarca çocuk, kadın, yaşlı ve sivil insan acımasızca katledilmektedir." dedi.

"İşgal rejimi açlığı soykırım silahı olarak kullanmaktadır"

"Gazze'de yaşananlar rakamların ötesine geçmiştir." İfadesiyle işin vahametini dile getiren Taş, "Yaşananları anlatmaya ne söz yetiyor ne de kelam. Dile kolay Gazze'de 50 binden fazla çocuk yetim ve öksüz bırakılmıştır. 3 binden fazla Filistinli ailenin tüm fertleri şehid olmuş ve bu aileler nüfus kayıtlarından silinmiştir. Şehid olanların yüzde 70'den fazlası çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşmaktadır. Binlerce yardım gönüllüsü, sivil savunma ekipleri ve sağlık çalışanı katledilmiştir. siyonist rejimin savaş suçlarını, dünyaya duyuran basın mensupları katledilmiş, soykırımın üstü kapatılmaya çalışılmıştır. Bu süreçte, 232 gazeteci şehid olmuştur." diye belirtti.

Dünya liderleri ve uluslararası toplumun soykırıma karşı kör, sağır ve dilsizi oynadıklarını belirten Taş, "Tüm bu gelişmelerle birlikte dünya liderleri ve uluslararası toplum soykırıma karşı üç maymunları oynamaya devam etmektedir. Sınır kapılarının kapandığı günden bu yana Gazze'de insani kriz her geçen gün derinleşmektedir. İşgal rejimi açlığı soykırım silahı olarak kullanmaktadır. İşgal rejimi, bunca zulümden sonra oluşturmuş olduğu sözde yardım noktaları birer katliam noktalarına dönüştürmüştür. Yardım noktalarında şehid sayısı 2 bini, yaralı sayısı 8 bini geçmiştir. Gazze'de 21 aydır silahların, bombaların katledemediği insanları işgal rejimi, açlık, kıtlık, ilaçsızlık ve susuzlukla yok etmektedir. Açlıktan dolayı her gün çocuk, kadın ve sivillerin şehid haberleri ile sarsılmaktayız." dedi.

"Gazze'de son bir aydır insani kriz hayal edilemeyecek duruma gelmiştir"

siyonist işgal çeteleri tarafından şehid edilen çocukları zikreden Taş, "Abdulkadir el-Fayumi henüz 14 yaşındaydı. Gençliğinin baharına ulaşamadan bir yaprak misali dalından koparıldı. Bu masum çocuk açlıktan dolayı şehid oldu. Riyad isimli bebeği duydunuz mu? Riyad daha yeni dünyaya gözlerini açmıştı. Bu günahsız bebek ağır beslenme yetersizliği ve tıbbi imkânsızlık nedeniyle şehid oldu. Gazze'de bunun gibi yaşanmış binlerce hayatların çaresizliğine, açlığına, yok oluşuna seyirci kalan ümmet ve insanlık ailesi utansın." şeklinde konuştu.

Gazze'de yaşanan insanlık dramını özetleyen Taş, "Gazze'de son bir aydır insani kriz hayal edilemeyecek duruma gelmiştir. Yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle 90'nı çocuk olmak üzere en az 150 evladımız, kardeşimiz şehid olmuştur. Gazze'de yaklaşık 2 milyondan fazla kardeşimiz, yüksek derecede akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya bırakılmıştır. 600 bine yakın kardeşimiz aşırı açlıktan ölüme yol açabilecek hastalıklara yakalanmıştır. 100 binden fazla çocuk akut yetersiz beslenme yüzünden tedaviye muhtaç hale gelmiştir." dedi.

"Utanın ey Ümmeti Muhammed! Utanın en insanlık ailesi!"

"Utanın ey İslam ülkelerinin liderleri. Daha ne zamana kadar nutuk atarak, kınama mesajları yayımlayarak bu vandallığa seyirci kalacaksınız." ifadeleriyle İslam ülkelerinin liderlerine seslenerek harekete geçme çağrısında bulunan Taş, şunları kaydetti:

"Nutuklarınız Gazze'de aç kalan çocukları doyurmuyor. Kınama mesajlarınız soykırımı durduramıyor. Artık vaz geçin nutuk atmaktan ve kınama mesajları yayımlamaktan. Zaman Gazze'nin yanında olma zamanı. Zaman soykırımı durduracak somut adımları atma zamanı. Zaman sınır kapılarını açtırma zamanı. Zaman ablukaya son verme zamanı. Zaman insani yardımları ulaştırma zamanı. Zaman insanlık haysiyetini yüklenme zamanı.

Ey İslam ülkelerinin liderleri ve uluslararası toplumun önde gelenleri, Gazze için artık harekete geçiniz. Utanın ey Ümmeti Muhammed. Utanın en insanlık ailesi. Bebeklerin, çocukların kadınların açlıktan dolayı yaprak-yaprak dökülmesine seyirci kalmaktan utanın. Gazze'de bir halkın açlıktan dolayı eriyip gitmesinden, gözlerimizin önünden kayıp gitmesinden utanın."

"Uluslararası toplum ve devletler Gazze'de yaşanan trajediye derhal müdahale etmeli"

Gazze'de yaşanan zulme karşı artık somut adımlar atılması gerektiğinin altını çizen Taş, "Artık bıçak kemiğe dayandı, Gazze'de İnsanlık ölüyor. Ciddi adımlar atılmazsa bir hafta içinde açlıktan dolayı toplu ölümler gerçekleşecek. Gazze'de bebek maması ve besin takviyeleri tamamen tükendi. İşgal rejiminin 'soykırım ve aç bırakma' vahşetinden dolayı 100 binden fazla bebek ve çocuk toplu ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Gazze'ye insani yardım ulaştırılmazsa 40 bini 1 yaşın altında bebek, 60 bini 2 yaşın altında çocuk, açlıktan dolayı toplu olarak ölüme terk edilmiş olacak. Gazze'de hastaneler, açlıktan dolayı tedavi görmesi gereken binlerce hastayla doldu taştı. Uluslararası toplum ve devletler Gazze'de yaşanan bu trajediye derhal müdahale etmelidir. Açlık soykırımına karşı sessiz kalınmamalı, somut adımlar atılmalıdır." diye belirtti.

"Gazze'de işgal rejiminin işlediği soykırımı durduracak somut adımlar atılmalıdır"

Açıklamasına Nisa Suresi 75'inci ayetinde yer alan "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?" mealiyle devam eden Taş, son olarak dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinin yapması gerekenleri sıraladı:

"-Gazze'de sınır kapıları hiçbir ön koşul olmaksızın derhal açılmalıdır.

-Gazze'ye gıda, ilaç, yakıt, su, bebek maması, besin takviyeleri ve insani yardım derhal ulaştırılmalıdır.

-İşgal rejiminin işlediği suçlara son vermek için Gazze'ye yönelik abluka derhal kaldırılmalıdır.

-Gazze'de işgal rejiminin işlediği soykırımı durduracak somut adımlar atılmalıdır.

-İşgal rejimine ambargo uygulanmalı, silahların uluslararası insancıl hukukun ihlallerinde kullanılmasına izin verilmemelidir.

-Günümüzün Kuvâyi Milliyesi olan HAMAS, siyasi, bürokratik ve askeri olarak desteklenmelidir.

-İşgal rejimine karşı direnişe, silah, mühimmat, lojistik ve teknolojik destek verilmelidir.

-İşgal rejiminin, ateşkes anlaşmasına geri dönmesi için ciddi yaptırımlara tabi tutulmalıdır.

-İnsani yardımların ulaştırılması ve ateşkesin sağlanmasına yönelik askeri seçenekler masaya yatırılarak, barış gücü hareketi başlatılmalıdır.

-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek verilecek adımlar atılmalıdır.

- Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için Siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.

-siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz. Boykot en büyük silah olduğunu unutmayalım. Bir dönem değil, ömür boyu boykot bilinci ile hareket edilmelidir.

-siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz." (İLKHA)