HAMAS yetkililerinden Teysir Süleyman, Gazze'deki ölümlerden hareketi ve direnişi sorumlu tutanlara tepki göstererek, "Eğer direniş teslim olursa, karınlar doyabilir belki ama kafalar kesilir! Bu, israilin hedefidir: Direnişi yenemiyorsan, halkını öldür. Onları açlıkla, kuşatmayla dize getir." dedi.

HAMAS yetkililerinden Teysir Süleyman El Cezire'ye yaptığı açıklamada, işgal rejimi yetkililerinin, HAMAS’ın tüm taleplerinden vazgeçmesini ve işgalin isteklerine boyun eğmesini istemesine tepki gösterdi.

Süleyman, "Gerçek şu ki, Smotrich, Ben Gvir, Netanyahu, Katz ve sağcı israil hükümeti, hatta birçok muhalif de şu düşüncede: Filistin kanı mübahtır, Filistinliler öldürülmeli, tutuklanmalı ve ülkeden sürülmelidir. Eğer bu yapılmazsa, 'cehennemden fazlasını' kullanacağız diyorlar. Ancak işgal ordusunun Gazze’de çocuklara, evlere, kadınlara yaptığından daha fazlasını içeremez. Batı Şeria’da da aynı şeyleri yapan yerleşimcileri görüyoruz: Öldürüyorlar, kuşatıyorlar, darp ediyorlar ve şimdiye kadarki en yüksek oranda toprak gasp ediyorlar." dedi.

Esirleri direnişin elinden almanın tek yolunun, "direnişin esirlerini serbest bırakma, savaşı sona erdirme, Gazze’den çekilme, yardımları içeri sokma" gibi adımlar olduğunu vurgulayan Süleyman, işgal ordusunun Gazze'deki hiçbir hedefine ulaşamadığını ve ulaşmayacağını kaydetti.

Gazze'deki ölümlerden ve açlıktan HAMAS'ın sorumlu tutulduğuna yönelik bir soruya Süleyman, şu yanıtı verdi:

"Gazze’deki halkımızın her şeyi söyleme hakkı var. Bize değil sadece, dünyaya da söyleyebilirler. Ama şu da var: Eğer direniş teslim olursa, karınlar doyabilir belki ama kafalar kesilir.
Bu, israilin hedefidir. Askeri stratejileri şudur: Direnişi yenemiyorsan, halkını öldür. Sosyal çevresini yok et. Onları açlıkla, kuşatmayla dize getir. Bu yöntemleri faşistler Libya’da, Naziler Rusya’da kullandı.

Bir gerçek daha var: Eğer direniş olmasaydı, biz bugün 1948’e benzer bir tabloyu konuşuyor olabilirdik: 600’den fazla köy ve şehrin yıkılması, on binlerce kişinin öldürülmesi, halkın yarısından fazlasının sürülmesi...

Biz şundan eminiz: Direniş ve bu halk olmasaydı, Gazze’de ve belki Batı Şeria’da da bir toplu katliam yaşanmış olurdu. Gazze’deki halkımızın bugün her şeyi söyleme hakkı var, hepimize ve dünyaya. Çünkü bu bir aç bırakma operasyonudur. Bu bir kıtlık değil; kasıtlı açlık. İşgalci, çocukları öldürüyor, kadınları hedef alıyor, her şeyi yok ediyor; tek bir amaç için: Direniş teslim olsun.

Ama direniş saklanmıyor, savaşıyor, vuruyor, halkını savunmak için elinden gelenin en iyisini yapıyor." (İLKHA)