Kurtulmuş: Bu sefer biz kazanacağız, kardeşlik ve dayanışma hakim olacak
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Adıyaman Üniversitesi Akademik Yıl Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Ya biz kazanacağız ya emperyalistler kazanacak; bu sefer biz kazanacağız” dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Adıyaman Üniversitesi’nin 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ikinci yüzyılını “kardeşliğin yüzyılı” olarak inşa edeceklerini söyledi.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun titizlikle yürütüldüğünü ifade eden Kurtulmuş, “Bir daha bu ülkede ilanihaye terör sona erecek, silahlar susacak, kardeşlik ve dayanışma hakim olacak” diye konuştu.
Türkiye'nin yüzyılının, kardeşliğin yüzyılı olmak zorunda olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Türkiye'nin yüzyılı bilimin, kültürün, sanatın, uluslararası alanda güçlü olmanın yüzyılı olacağı gibi Türkiye'nin yüzyılı kardeşliğin yüzyılı olmak mecburiyetindedir. İnşallah Cumhuriyetimizin ikinci asını kardeşliğin yüzyılı yapmak için canla, başla, gayretle çalışıyoruz. Bu çerçevede 102 yıllık Cumhuriyet tarihimizin 50 yılını maalesef heba ettiğimiz terör, Türkiye'nin başına büyük bir belaydı. Ayaklarımıza pranga vurulmuş. Ve bu ülkenin daha ileriye koşmasını önlemek için emperyalist odaklar tarafından terör bir araç olarak kullanılmıştır. Hatta son 15-20 yıldır bütün dünyada çok açık bir şekilde gördüğümüz gibi terör adı da böyle şık bir isimle vekalet savaşlarının bir maşası haline getirilmiştir. Bugün de dünyanın dört bir tarafında görüyorsunuz. Sudan'da en son yaşananlara şahitsiniz, elinde bir damla, bir bardak temiz suyu olmayan adamların ellerine, on binlerce dolarlık o silahları kimler niye veriyor."
"Titizlikle çalışmaları sürdürüyoruz"

Kurtulmuş, "Böylesine ağır bir yükü ortadan kaldırmak ve ondan da mühimi bu milletin arasına sokulmak istenen bu fitnenin tamamen ortadan kaldırılarak Türkiye'de barış ve huzurun, esenliğin, dayanışma ve kardeşliğin hakim olması için el birliğiyle, hep beraber bir çalışma yürütüyoruz. Ümit ederim ki Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde yürüttüğümüz, 5 Ağustos'ta ilk toplantısını yaptığımız, geçen hafta da 16. toplantısını gerçekleştirerek toplumun geniş kesimlerinin farklı fikirlerini dinlediğimiz, bir parti hariç şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yer alan 11 siyasi partinin yer aldığı bir çalışmayı sürdürüyoruz. Dikkatle, titizlikle ve demokratik bir olgunlukla sürdürüyoruz. Herkes geliyor fikrini söylüyor. Kimse birbirine karşı sesini yükseltmeden, hakaret etmeden, itham etmeden, fikri neyse onu söylüyor. Yeter ki şu terör geride kalsın. Yeter ki Türkiye'de silahlar sussun, huzur ve esenlik ortaya çıksın." dedi.
"Bu sefer biz kazanacağız"
Kurtulmuş, "Bir devlet politikası olarak Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu vasıtasıyla millet desteğine dönüştürdüğümüz projeyi en kısa zamanda sonuçlandıracağız. Bu ülkede bir daha ilanihaye terör sona erecek, silahlar susacak, kardeşlik ve dayanışma hakim olacak. Farkındayım bazı çakalların kıyıda köşede beklediğinin, terörsüz ortam sağlanmasın diye ellerini ovuşturduğunun farkındayım. Ne yaparlarsa yapsınlar bu sefer mutlaka başaracağız. Daha ilerisini söyleyeyim. Ya biz kazanacağız ya emperyalistler kazanacak. Bu sefer biz kazanacağız. Allah'ın izniyle onlara pabuç bırakmayacağız. Bu ülke artık bugünleri geride bırakacak. Bu ülkenin on yıllar boyunca yaşadığı bu terör tuzağı, inanın ki ne Türk'ü sevdikleri ne Kürt'ü sevdikleri ne Arap'ı ne Acem'i sevdikleri için kurulmuş bir tuzaktır. Başka yerlerde de ifade ettim, burada da ifade ediyorum. Emperyalistler bir arada birlikte nasıl yaşanır bunu bilmezler." ifadelerine yer verdi.
Kurtulmuş, birlik ve beraberliğin, kardeşliğin tesisi için çok çaba gerektiğini, insanların birbirinden üstünlüğünün bulunmadığını ve herkesin eşit olduğuna inandıklarını kaydederek, "İnşallah her bir insanın yaratılışta eşit olduğunu, her bir insanın adaletle hükmedilmesi gereken Allah'ın seçkin bir kulu olduğunu bilerek yolumuza devam edeceğiz. Bütün bunların olabilmesi için herkesin de kendisinde kültürel haklarında, dininde, diyanetinde, kültüründe özgür olacağı bir ülkeyi inşa etmek mecburiyetindeyiz." diye konuştu.
Toplumsal barış için eşitlik, adalet ve özgürlüğün de sağlanmasının şart olduğunu belirten Kurtulmuş, bütün bunların ortak akılla gerçekleştirilebilecek önemli hassasiyetler olduğunu aktararak, "Kardeşlik, birlik duygusunu ayağa kaldıracak, birlik duygusunu pekiştirecektir. Eşitlik, hakkaniyet duygusunu kökleştirecek, herkesin bir diğeri karşısında güçlü ve hakkını alabilir olduğu inancını yaygınlaştıracaktır. Özgürlük de insan onurunun olmazsa olmaz temel şartlarındandır. Dolayısıyla bütün bu çerçevede biz mücadelemize devam edeceğiz ve Türkiye'nin ikinci yüzyılını Allah'ın izniyle kardeşliğin yüzyılı olarak böyle ilmek ilmek işleyerek daha ileriye doğru gideceğiz." ifadesini kullandı.
"Kardeşlik vizyonumuz temenniden ibaret değil"

Türkiye'nin 208 üniversitesiyle 7 milyonu aşkın üniversite öğrencisiyle adeta bir eğitim ordusuna sahip olduğunu aktaran Kurtulmuş, bu durumun, Türkiye'nin bölgesel eşitliğini gösteren önemli konulardan biri olduğunu dile getirdi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye'de sosyal güvenliğin, hak ve özgürlüklerin bütün kesimleri kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmasını da önemsediklerini ifade ederek, "Barış ve kardeşlik anlayışı içerisinde hangi teklifte bulunuyorsa bulunsun, getirsin söylesin. Hele siyasi yarışta da herkes halkın karşısına çıksın. Halk da kimi seçiyorsa, seçtiği ekip ülkeyi yönetsin, şehri yönetsin, bölgeyi yönetsin. Dolayısıyla kardeşlik vizyonumuz sadece bir temenniden ibaret değil. Mutlaka hak ve özgürlüklerin genişletilmesini de kapsayan önemli bir vizyondur." görüşünü paylaştı.
"Toplumsal sözleşmeyi hep beraber ortaya çıkarmak zorundayız"
Kurtulmuş, üniversitelerde bilginin yanı sıra hikmet ve irfanın da gerekli olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye'nin yüzyılı dediğimiz bu yüzyıl, bu toplumsal dayanışma, kardeşlik vizyonuyla Türkiye'de kardeşliğin tam manasıyla tesis edildiği bir yüzyıl olacaktır. Bunun için aynı zamanda da güçlü bir toplumsal sözleşmeyi hep beraber ortaya çıkarmak mecburiyetindeyiz. Bundan kastım sadece metinlere yazılmış olan bazı cümlelerden bahsetmiyorum. Toplumsal sözleşmenin gerektirdiği toplumsal dayanışma ve kardeşlik ahlakının içselleştirildiği bir sözleşmenin ortaya konulmasıdır. Birliğin ve beraberliğin kalıcı ve yazılı olmasa da eskimez kurallarını önümüzdeki süreçte ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Bunun için hep beraber gayret sarf edeceğiz. Bunun için üniversitelerimize de fevkalade büyük sorumluluklar düşüyor. Bu toplumsal dayanışmanın, toplumsal sözleşmenin hangi şartlarda oluşabileceği ile ilgili özellikle sosyal bilimlerimizde çalışan hocalarımızın çok önemli bir katkısını ve çabasını beklediğimizi ifade etmek istiyorum." şeklinde belirtti.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye'nin birliğini ve kardeşliğini temin etmek için herkesin üzerine düşen görevi yapmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
Programa, Adıyaman Valisi Osman Varol, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, AK Parti Adıyaman Milletvekilleri Resul Kurt, İshak Şan, Mustafa Alkayış ve Hüseyin Özhan, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Keleş ile akademisyen ve öğrenciler katıldı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, akademik yıl açılış töreninin ardından Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Keleş’i ziyaret ederek, akademik çalışmalara ilişkin de bilgi aldı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Peygamber Sevdalıları Vakfı, her yıl kasım ayını “Sahabe Ayı” olarak ilan ediyor. Bu yılın temasını “Aydınlık Şehir Gazze” olarak belirleyen vakıf, Siirt’te düzenlediği programda Gazze direnişini ve ümmetin sorumluluğunu gündeme taşıdı.
Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, 27 Ekim–2 Kasım 2025 tarihleri arasında kent genelinde yaptıkları çalışmalarda çeşitli suçlardan aranan 443 kişiyi yakalandı, bunlardan 91’i çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde Durak ve Mehmetoğlu aileleri arasındaki kan davası, kanaat önderleri ve hayırseverlerin araya girmesiyle barışla sonuçlandı.
Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 4,3 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.