Gazze'deki sağlık çalışanlarının fedakârlığını hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Selim Özkan, "Gazze'deki meslektaşlarımızın gösterdiği kararlılık ve fedakârlık hepimiz için ilham kaynağıdır. Savaşın ve baskının gölgesinde bile insan hayatını önceleyen bu kahramanlar, canları pahasına hastaları kurtarmak için geceyi gündüze katıyor." dedi.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Tıp Fakültesi'nin 2025–2026 eğitim-öğretim yılı birinci sınıf öğrencileri, hekimlik mesleğine ilk adımlarını attıkları Beyaz Önlük Giyme Töreni ile meslek yolculuklarına başladı. Tören, Battalgazi Konferans Salonu'nda geniş katılımla gerçekleştirildi.

"Tıp sadece bilgi ve beceri işi değil, aynı zamanda sorumluluk, merhamet ve dayanışma işidir"

Törenin açılışında konuşan Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Selim Özkan, hekimlik mesleğinin sadece bilgi ve teknik becerilerle sınırlı olmadığını vurgulayarak, "Tıp sadece bilgi ve beceri işi değildir. Aynı zamanda sorumluluk, merhamet ve dayanışma işidir. Bu yolculuk uzun bir maratondur. Bazen hızlı adımlarla ilerlemeniz, bazen durup derin nefes almanız gerekir. Sizler insan hayatına dokunan, en kırılgan anlarda umut ışığı olan bir mesleğe adım atıyorsunuz." dedi.

"Bilgiyi ezberlemek değil, anlamak ve insan için kullanmak esastır"

Öğrencilerine mesleki gelişimlerinin merkezine insanı koymaları tavsiyesinde bulunan Özkan, "Bu mesleği başarıyla sürdürebilmek için yalnızca iyi birer öğrenci değil, iyi birer insan da olmalısınız. Empati kurabilen, etik ilkelere bağlı, dayanışma ruhunu güçlü tutan bir hekim her zaman fark yaratır. Bilgiyi ezberlemek değil, anlamak ve insan için kullanmak esastır." ifadelerini kullandı.

"İslam medeniyetinin altın çağında öne çıkan hekimler, birikimlerini nesiller boyu aktarmışlardır"

Konuşmasında tıbbın tarihsel mirasına da değinen Özkan, "Bugün giydiğiniz beyaz önlükler yalnızca bir sembol değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluğun da başlangıcıdır. İslam medeniyetinin altın çağında, ameliyatlar, tıbbi bilgiler ve hasta bakımı konusunda öne çıkan hekimler, birikimlerini nesiller boyu aktarmışlardır. Bu mirasın en göze çarpan isimlerinden İbni Sina, Razi gibi hekimler, hekimliğin insan odaklı yanını yüceltmiş; merhameti, bilimsel titizliği ve etik sorumluluğu ön planda tutmuşlardır. Roma döneminde Hipokrat ve Galen'in deneysel yaklaşımı tıbbın sistematikleşmesini sağlamıştır." dedi.

"Gazze'deki meslektaşlarımızın gösterdiği kararlılık ve fedakârlık hepimiz için ilham kaynağıdır"
Gazze'deki sağlık çalışanlarının fedakârlığını hatırlatan Özkan, Gazze'deki meslektaşlarımızın gösterdiği kararlılık ve fedakârlık hepimiz için ilham kaynağıdır. Savaşın ve baskının gölgesinde bile insan hayatını önceleyen bu kahramanlar, canları pahasına hastaları kurtarmak için geceyi gündüze katıyor. Hastaneyi terk etmeyip ekip çalışmasını en yüksek düzeyde sürdürerek tıbbi müdahalelerin sürekliliğini sağlıyorlar. Onlar, savaşın ve baskının gölgesinde bile umut ışığını yakmayı başaran, mesleğin en insancıl yönünü hayata geçiren kişiler olarak karşımızdalar. Bu yüksek fedakarlık, tıbbın evrensel amacını en yalın haliyle hatırlatır. Hastayı yalnız bırakmamak, acıyı hafifletmek ve umudu canlı tutmak. Böyle insanlar, bize mesleğin yalnızca teknik becerilerden ibaret olmadığını; dayanışma, vicdan ve insan sevgisiyle yürünen bir yol olduğunu gösterir. Sizler de akademik bilgiyle bu insani yönetimi güçlendirecek, gerektiğinde zorluklar karşısında dimdik ayakta kalacak olanlar olacaksınız." ifadelerini kullandı.

Öğrencilerine hitaben son tavsiyelerini paylaşan Özkan, "Merhametli bir hekim ve adil bir karar verici olun; bilginin peşinden gidin ama her kararınızda hastanın yaşam kalitesini önceleyin. Zorluklar karşısında yılmayın, dayanışma içinde çalışın, kendinize ve ekip arkadaşlarınıza iyi davranın. Hepinizin bu yolculukta insanlığa katkıda bulunacak güç ve cesarete sahip olduğuna inanıyorum." dedi.

"Beyaz önlük yalnızca bir giysi değil, mesleki sorumluluk simgesidir"

Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Recep Bentli, beyaz önlüğün yalnızca bir giysi değil, mesleki sorumluluğun simgesi olduğunu ifade ederek, "Beyaz önlük yalnızca temiz görünmek için değil, temiz kalmayı da simgeler. Bugünden itibaren attığınız her adımda bu önlüğün temsil ettiği değerleri gözetmeniz gerekiyor. Bu önlük, bilgi kadar vicdanın, yetkinlik kadar merhametin ve gücün yanında sorumluluğun da simgesidir." dedi.

"Hekimlikte en büyük güç, insanla kurulan bağdır"

Rektör Bentli, hekimliğin yalnızca tıbbi bilgi değil, insana dokunabilme yeteneği de gerektirdiğini vurgulayarak, "İyi bir hekim olmak yalnızca tanı koymak ya da tedavi uygulamak değildir. Aynı zamanda hastayı anlamak, empati kurmak, adil ve insancıl bir yaklaşımı her koşulda koruyabilmektir. Hekimlikte en büyük güç, insanla kurulan bağdır. Bu nedenle sadece mesleki becerilerinize değil, iletişim gücünüze de yatırım yapın. Unutmayın; beyaz önlük, yalnızca bir başlangıç değil, yaşam boyu sürecek bir sorumluluğun sembolüdür." diye konuştu.

Konuşmaların ardından Tıp Fakültesi öğretim üyeleri, birinci sınıf öğrencilerine beyaz önlüklerini giydirerek onları hekimlik mesleğine sembolik olarak kabul etti. (İLKHA)