Şanlıurfa’da ‘Gazze ölüyor, ayağa kalk’ temalı etkinlik düzenlendi

Şanlıurfa’da, siyonistlerin Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Şanlıurfa STK Platformu öncülüğünde ‘Gazze ölüyor, ayağa kalk’ temalı yürüyüş ve basın açıklaması etkinliği düzenlendi.
Ali Şelli Parkı’nda toplanan kalabalık, ellerinde Türkiye ve Filistin bayrakları ile çeşitli dövizler taşıyarak Rabia Meydanı’na kadar yürüdü. ‘Gazze için susma’, ‘Kahrolsun israil’, ‘Gazze yalnız değildir’ sloganları eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüşe kadın, çocuk ve gençlerin yoğun katılım gösterdiği görüldü.
Yürüyüşün ardından Rabia Meydanı’nda kurulan platformda, STK temsilcileri adına basın açıklaması okundu.
Açıklamada, Gazze’de yaşanan sivil katliamlara karşı dünya kamuoyunun sessizliği kınandı, zulmün derhal sona erdirilmesi çağrısı yapıldı.
“Siz bizim kıyamet günü hasımlarımızsınız”
Basın açıklamasını okuyan Haşim Bingül şu ifadelere yer verdi, “Siyonist Nazi soykırımı 21 aydır devam ediyor. Tam 21 aydır dünyanın en azılı katillerine karşı Gazzeliler tek başlarına direniyorlar. Birkaç gün önce Ebu Ubeyde’nin konuşması hepimizin kalbini parçaladı. ‘Ey İslâm dünyasının liderleri, partileri ve âlimleri! Siz bizim kıyamet günü hasımlarımızsınız. Sizlerden, her yetim, her dul, her yerinden edilmiş, her yaralı, her aç ve mazlum davacı olacak. On binlerce masumun dökülen kanı omuzlarınıza ağır bir vebal yüklemiştir; çünkü onların imdadına yetişmediniz. Evet bu suçlar canlı yayında hepimizin gözü önünde işlendi. İlk günlerde etkilendik, gün geçtikçe daha az tepki verdik. İlk hastane bombalandığında İsrail’e çok kızdık ama sonra tüm hastaneleri vurdu. Vurulmamış tek bir hastane bırakmadı. 21 ay önce Ebu Ubeyde yine seslenmiş ve demişti ki: ‘Savaşı ekrandan izleyenler, İslâm dünyasına savaşın kalbinden sesleniyoruz! Ordularınızı ve tanklarınızı -Allah korusun- harekete geçirmenizi beklemiyoruz! Kutsal Mescitlerimiz için de gelmenizi beklemiyoruz! Peygamber Efendimize lânet edildiği için de öfkelenmeyin! O’nun kalbinde Miraç’a, Semâ’ya giden bu yol için de gelmeyin! Bunları savunmanızı istemiyoruz! Hepsini biz üstlendik! Dinimizin ve toprağımızın onuru için savaşıyoruz. Sadece şunu soruyoruz: Sınır kapısında bekleyen yardımları hareket ettiremeyecek kadar da mı acizsiniz? Evet, tüm bu süreçte gördük ki aciziz. Gazze’de katledilen yüzbinlerce kardeşimize ulaşamadık, aciziz. Siyonistler tarafından tüm dünya esir alınmış, aciziz. Görünmez onlarca zincir ile zincirlenmiş esirleriz. Bu zincirleri tek tek kırmak mecburiyetindeyiz. Yine Ebu Ubeyde’nin birkaç gün önceki sözleriyle şunu da vurguluyoruz: ‘Gazze cihadı, en temel bir hak, kutsal bir dinî vazife ve millî bir görevdir. Mücahitlerimiz ve direnişçi kardeşlerimiz, işgal güçlerine karşı uzun sürecek bir yıpratma savaşını sürdürmeye tamamen hazırdır. Halkımızla dayanışma kurmak, kuşatmayı kırmak ve zulmü sona erdirmek için çabalayan tüm özgür insanlara selam olsun! Dünyanın dört bir yanındaki özgür insanların girişimleri ve dayanışma adımları halkımız için gurur ve onur vesilesidir. Bu girişimlerin artırılmasını, sürdürülmesini ve bu düşmanın her alanda ve her zeminde ifşa edilmesini istiyoruz. Bilin ki bu gecenin bir sonu vardır mutlaka. Zafer sabırla gelir, ferahlık zorlukla birlikte gelir. Her sıkıntının ardından mutlaka bir kolaylık vardır. Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.”
“Gazze’deki açlıktan ölen çocukların sesi olmak zorundayız”
Basın açıklamasını okumaya devam eden Peygamber Sevdalıları Vakfı Şanlıurfa Temsilcisi Halil İbrahim Güven, “Bizlerin bu alanda bulunanların sorumluluğu; her alanda sivil baskı oluşturmak ve Gazze’nin sesi olmaktır. Bizim tüm çabamız Allah katında mazeret ortaya koymaya yöneliktir. Yoksa biliyoruz ki bu aşağılık soykırım, kınamalarla, protestolarla durmaz ve durmayacak. Soykırım; yalnızca etkin, samimi, kararlı ve caydırıcı bir güçle duracaktır. Bu eylemlerimiz ise caydırıcı ve güçlü kararlar almaya giden yol içindir. Gazze için kararlılığımız, gayretlerimiz Gazze’ye yönelik politikaları etkileyecektir. Gazze için tüm eylemlere aşkla iştirak edin. Sakın vazgeçmeyin. Gazze’deki açlıktan ölen çocukların sesi olmak zorundayız. Gazzeliler yalnızca ekmek, su ve ilaç istiyorlar. Bu kadar aciz olmayalım. Artık yeter. Gazze'de gerçekleştirilen vahşi soykırım bir saat bile geciktirilmeden müdahale edilmesi gereken bir noktaya ulaşmıştır. Gazze'de açlık ve susuzluktan insanlar can veriyor. Masum bebekler bir yudum süt içemeden dünyaya veda ediyor. Bu durum bütün insanlık için bir utanç, silinmeyecek bir alın karasıdır. Bu utançtan kurtulmak için harekete geçmek herkesten önce bizim sorumluluğumuzdur. Zira o topraklarda en son düşen sancak bizim sancağımızdı. İnsani, vicdani, imani sorumlulukların yanında bir de tarihi sorumluluk taşıyoruz. Dünyada vicdan sahibi hakların çığlıklarına rağmen yönetimler sessiz ya da hareketsiz. Bu vicdan haykırışına sözlü olarak eşlik eden yöneticilerimizin bunun ötesine geçmesi gerekiyor. Zira sözün, kınamanın, lanetlemenin hiçbir anlam ifade etmediği iki yıllık süreçte anlaşılmış olmalıdır. Filistin topraklarında asırlarca huzur ve adaleti temin etmiş şerefli bir milletin evlatları olarak harekete geçmeliyiz. Açlıktan susuzluktan can veren kardeşlerimize bir yudum su, bir lokma ekmek ulaştıramayacak kadar aciz olmamalıyız. Gazze'ye, gerekirse donanmamız eşliğinde insani yardım ulaştırılmalıdır. Bu bile yapılamıyorsa eğer, yol verin sivil gemilere, millet olarak bizler seferber olalım. Gazze'ye yardım ulaştırmak, Gazze'deki soykırıma son vermek; insani, vicdani, imani bir görev ve milletimizin onur mücadelesidir. Kararlı adımlar atarak bu insanlık dramına son verilmelidir. Siyonist vahşetin adım adım yayıldığını ve nihai olarak bizim ülkemizi hedef aldığını görüyor ve biliyoruz. Bu vahşete set olacak adımların iş işten geçmeden atılması gerekiyor. İsrail terör devleti, tüm insanlık için fakat özellikle bizim için büyük bir tehdit ve öncelikli bir milli güvenlik sorunudur.” ifadelerine yer verdi.
“Söz çoktan tükendi, hemen harekete geçme vaktidir”
Son olarak basın açıklamasını okumaya devam eden Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, “Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak milletimiz adına taleplerimiz şunlardır:
Herkes gücü ve etkisi oranında Gazze’den sorumludur. Elimizden geleni yapalım, Gazze’yi yalnız bırakmayalım. Gündeminin birinci maddesi Gazze olmayan herkes mesuldür. Elinden geleni yapmayan, buna üzülmeyen, dile getirmeyen herkes mesuldür. Bu mutlak şer ve kötülüğe derhal müdahale edilmediği takdirde, tıpkı Bosna gibi, bütün insanlığın utançla anacağı bir Gazze’miz olacak. Vallahi ahirette Gazze’den sorulacağız! Vallahi ahirette bunun hesabını veremeyeceğiz! Söz çoktan tükendi, hemen harekete geçme vaktidir.” dedi.
Program, Gazze’de hayatını kaybeden Filistinliler için yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist terör rejimi, Gazze'de "Güvenli Bölge" olarak ilan edilen alanlara saldırdı. Saldırıda araçarında çocukların da olduğu 11 Filistinli şehit oldu.
Gazze’de açlık nedeniyle her gün sivillerin hayatını kaybettiği bir dönemde, Ankara’daki Mısır Büyükelçiliği önünde üç kadın aktivist, Refah Sınır Kapısı’nın açılması talebiyle elçilik kapısına boş tencere zincirleyerek protesto gerçekleştirdi.
Batman'da, Gazze'deki insanlık dramına dikkat çekmek ve dayanışma çağrısı yapmak amacıyla iki gün sürecek Gazze Çadır Nöbeti başlattı.
Gazze Şeridi'nde derinleşen insani krizlerle birlikte, yerel ve uluslararası kuruluşlar, çocukların ve bebeklerin şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle yavaş yavaş hayatlarını kaybetme konusunda uyarıda bulundu.