HAMAS'tan üç günlük küresel eylem çağrısı

Hareket, cuma, cumartesi ve pazar günleri için dünyadaki özgür halklara Gazze ile dayanışma çağrısı yaptı.
HAMAS, siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırıları, ablukası ve sistematik aç bırakma politikalarına karşı 9-10-11 Ağustos tarihlerinde tüm dünyaya sokaklara çıkma çağrısı yaptı.
Hareket, cuma, cumartesi ve pazar günleri boyunca sürecek eylemlerin, işgalciler üzerindeki küresel baskıyı artırmasını hedefliyor.
Yapılan açıklamada, siyonist rejimin uyguladığı abluka nedeniyle Gazze'de iki milyondan fazla insanın ölüm ve açlık arasında yaşamaya zorlandığı vurgulanırken "Uluslararası sessizlik, bu vahşete suç ortaklığıdır" denildi.
HAMAS ayrıca sınır kapılarının derhal açılması ve insani yardımın içeri girmesi için eylemlerin birleştirilmesini, dünya kamuoyunun sesini yükseltmesini talep etti.
Açıklamada, Arap ve İslam ülkeleri başta olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki özgür halklara çağrı yapılarak "Bu zulme karşı susmayın, meydanları terk etmeyin" mesajı verildi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Birleşmiş Milletler, Gazze'deki çocuklar arasında görülen akut yetersiz beslenmenin şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaştığını açıkladı. Temmuz ayında 2 bin 500 çocuğun hayatı ciddi risk altına girdi.
Siyonist rejim, işgal altındaki Kudüs'ün güneyindeki Sur Bahir Mahallesi'nde yaşayan Hamza İbrahim Amire'yi evini kendi elleriyle yıkmaya zorladı. 16 kişilik aile evsiz kaldı.
Siyonist rejim, Mescid-i Aksâ'nın direniş sembollerinden Hanadi el-Hilvani'ye yönelik iletişim yasağını üçüncü kez 6 ay süreyle uzattı. Hilvani, hem sosyal medya hem doğrudan temas yoluyla birçok isimle görüşmekten men edildi.
Türkiye, Netanyahu liderliğindeki fundamentalist hükümetin Gazze'deki askeri saldırıları genişletme kararını "soykırımın yeni aşaması" olarak niteledi. Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumu ve BM'yi sorumluluk almaya çağırdı.