BM Komisyonu işgalci rejimi Gazze'de "soykırım" yapmakla suçladı

Birleşmiş Milletlere bağlı bağımsız uluslararası soruşturma komisyonu, işgalci rejimin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de Filistinlileri hedef alan sistematik eylemlerini "soykırım" boyutunda değerlendirdi. Netanyahu ve üst düzey yetkililer raporda doğrudan sorumlu tutuldu.
Birleşmiş Milletlere bağlı bağımsız uluslararası soruşturma komisyonu, Gazze'de işgalci rejimin Filistinlileri yok etmeyi amaçlayan eylemler gerçekleştirdiğini tespit etti.
İşgalci Netanyahu'nun yanı sıra Cumhurbaşkanı İshak Herzog ve eski Savunma Bakanı Yoav Galant da söz konusu eylemlere teşvik ettikleri gerekçesiyle raporda yer aldı.
Komisyon, 7 Ekim 2023'ten bu yana yaşanan ihlalleri; öldürme oranları, insani yardımların engellenmesi, zorla yerinden etmeler ve bir tüp bebek merkezinin yok edilmesi gibi örneklerle destekledi. Deliller arasında mağdurlar, tanıklar, doktorlarla yapılan röportajlar, doğrulanmış açık kaynak belgeler ve uydu görüntüleri yer aldı.
Raporda işgalci yetkililerin açıklamaları, soykırım niyetine doğrudan kanıt olarak değerlendirildi. Özellikle Netanyahu'nun Kasım 2023'te askerlere yazdığı mektupta Gazze operasyonunu Eski Ahit'teki "tam imha için kutsal savaş" kavramına benzetmesi hatırlatıldı.
Komisyonun 72 sayfalık hukuki analizi, BM adına ulaşılan en güçlü sonuç olarak kabul ediliyor. Komisyon bağımsız olmakla birlikte, BM henüz resmi olarak "soykırım" tanımını kullanmadı. Ancak uluslararası baskılar giderek artıyor.
BM'nin 1948 tarihli Soykırım Sözleşmesi, Nazi Almanyası'nın Yahudilere karşı işlediği toplu katliamlara yanıt olarak kabul edilmişti. Sözleşmeye göre soykırım, "ulusal, etnik, ırksal veya dini bir grubu tamamen ya da kısmen yok etme kastıyla işlenen suçlar" olarak tanımlanıyor.
Soykırımın varlığı için beş eylemden en az birinin gerçekleşmesi gerekiyor. BM Komisyonu, işgalci rejimin BM Komisyonu, işgalci rejimin öldürme, ağır fiziksel veya psikolojik zarar verme, Filistinlileri tamamen ya da kısmen yok etmeyi amaçlayan yaşam koşullarını kasıtlı olarak dayatma, çocuk doğumunu engellemeye yönelik tedbirler alma eylemlerini gerçekleştirdiği sonucuna vardı.
İşgalci rejim ayrıca Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda açılmış soykırım davasıyla da karşı karşıya. Mahkeme, 2024'te aldığı acil tedbir kararında Gazze ve Filistinlilerle ilgili işgal yetkililerinin açıklamalarına atıfta bulunmuş ancak Netanyahu'nun adını açıkça zikretmemişti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Gazze'de sivillere yönelik saldırıların insanlık suçu teşkil ettiğini belirte Avukat Çetin Acu, işgal ordusunda görev alan Türkiye vatandaşlarının bu suçlara ortak olduğunu ve vatandaşlıktan çıkarılmaları gerektiğini söyledi.
Gazze Sağlık Bakanlığı, işgalci saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 64 bin 964'e, yaralıların sayısının ise 165 bin 312'ye ulaştığını açıkladı. Sadece son 24 saatte 59 kişi şehit oldu, 386 kişi yaralandı.
Adana Adalet Sarayı önünde bir araya gelerek Küresel Sumud Filosu’na destek veren avukatlar, Gazze’de yaşanan soykırıma tepki göstererek hükümete çağrıda bulundu.