Covid-19 nedeniyle birçok alanda ciddi anlamda ekonomik olarak küçülme yaşayan işletmelerden biri olan tekstil sektörü de zor günler yaşıyor.

Adıyaman'ın Sincik ilçesinde açtığı tekstil fabrikasıyla yüzlerce gence iş imkânı sağlayan işletmeci İbrahim Genciz, İslam inancında faizin haram olduğunu bundan dolayı devletten faizsiz destek beklediklerini belirtti.

Covid-19 süreciyle birlikte tekstilde başlayan daralmanın durdurulması ve sermayelerini kaybetmeye başlayan işletmecinin faizsiz bir şekilde desteklenmesi gerektiğini ifade eden Genciz, faize bulaşmak istemediklerini vurguladı.

"Tekstilde yüzde 30 daralma yaşandı"

Salgın nedeniyle tekstil işletmelerinin işletme sermayelerinde küçülme yaşandığını belirten Genciz, "Covid-19 bazı sektörleri çok bazı sektörleriyse daha az etkiledi. Tekstil sektörü de tüm dünyada etkilenen bir sektör oldu. Giderlerimizi kısamadık, birçok işletme sermayelerini kaybetti. Çünkü mallar stokta kaldı, satılamadı, gelen kumaşlar dikilemedi. O süreçte gerçekten büyük sıkıntılar yaşandı.  İnşallah Rabbim nasip eder bu salgın bir an önce biterse herkes işinin başına döner ve krizi atlatırız. Ama bu uzun vadeli bir etki bırakacaktır bizim üzerimizde. Tekstil üzerinde bıraktığı büyük olumsuz etki halen devam ediyor. Piyasaya baktığımız zaman yüzde 30 bir küçülme görülüyor. Şu anda ikinci bir salgın bekleniyor, o olduğu zaman gerçekten çok büyük etkileri olacak." dedi.

İbrahim Genciz

"Faizin ismi geçtiği zaman ürküyoruz"

Devlettin faizsiz bir ekonomi modeli geliştirmesi gerektiğine vurgu yapan Genciz, "Derdimiz ortak, çünkü inancımızda faiz haramdır. İsmi geçtiği zaman ürküyoruz. Faiz malı eksiltir. Devletin Anadolu'daki sermayeyi ne yapıp ne edip faizsiz bir sisteme oturtması lazım. Bizler hibe istemiyoruz. Ama faizsiz bir sistemde bize işletme sermayemize destek olacak bir sistem çıkarsın. Çünkü paraya her zaman ihtiyaç oluyor. Ama biz bankaya gittiğimiz zaman faiz kelimesini duyduğumuz zaman geri geri çıkıp geliyoruz. Çünkü salgınla beraber bütün işletmeler sermayesini kaybetti. Şimdi yeniden yol alacak ama yol alacak parası yok. Bugün Sincik'te tekstillerde çalışan 850 işçi var. Peki bu işletme nasıl ayağa kalkacak, nasıl yol alacak. Onun için devletin buna bir an önce çözüm bulması gerekiyor. Uzun vadede faizsiz kredi desteği vermesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Çalışanlarla beraber işletmelerin de desteklenmesi lazım"

Çalışanların ömür boyu desteklenmesinin imkânsız olduğunu, işletmelerin desteklenerek istihdamın devamının sağlanması gerektiğini dile getiren Genciz "Kısa çalışma ödeneği tamamen çalışanlara yönelik bir destekti. Eleman çalıştığı saatler arasındaki maaşının geri kalanını devletten alıyor, bunun işletmelere direk bir katkısı yok. Ama şu an benim tam gün çalışmam gerekiyor. İşletmelerle birlikte elbette çalışanların da korunması gerekiyor. Elbette çalışanlara yönelik yapılan ödemeleri destekliyoruz ama işletmelerin ayakta kalması gerekiyor ki çalışanlar yarın geldiği zaman bu iş yerini burada bulabilsin ve çalışabilsin. Eğer bugün burası kapanırsa ne zamana kadar çalışanlar desteklenecek ne kadar sürdürülecek bu ödemeler, bu imkânsız bir şey. El ele vererek hem işletmenin hem de çalışanların hayatını devam ettirebilecekleri bir formülün bulunması lazımdır." şeklinde konuştu.

"Girdiler yükseldiği zaman rekabeti kaybediyoruz"

Akaryakıt fiyatlarındaki düşüşün pompaya yansımadığından yakınan Genciz "Ham petrol 100 doların üzerindeyken şu an 29 dolara düştü. Ama bizim pompadan aldığımız fiyatta pek fazla değişen bir şey yok. Bu durum girdileri yükseltiyor. Girdiler yükseldiği zaman biz uluslararası rekabeti kaybediyoruz, ulaşımda, kargoda. Bu durum Türkiye'nin uluslararası ürün satışını zorlaştırıyor. Çin bütün kargoyu karşılıyor, devasa internet siteleri kuruyor. Türkiye'de maalesef üretim odaklı bir çalışma yapamıyoruz. Devlet şu anda verdiği kredileri arabaya, eve veriyor. Peki üretime ne veriyorsunuz? İşletmelere ne veriyorsunuz ki bu insanlar çalışsın kazansın. Türkiye'de balık tutmayı öğrenmemiz lazım. Herkes balık tutacak ki bu ülke ayağı kalksın." dedi.

"İlçemize soğuk hava deposu gerekiyor"

Akaryakıttaki yüksek fiyatın üreticiye zor anlar yaşattığını belirten Genciz "Sincik ilçemizde ulaşım oldukça sıkıntılı ve yollarımız gözler önünde. Sincik ilçemizin bazı sorunları var. Bunlardan biri teşvik bölgesine alınmaması. Milletvekillimiz ilgileniyor ama şu ana kadar herhangi bir mesafe alamadık. Bununla birlikte ilçemizde elma, üzüm, kiraz üretiliyor. Soğuk hava deposu olmadığından üretici bu ürünü anlık olarak satmak durumunda kalıyor. Bu durumda hale anlık gitmek isteyen üretici, nakliyelerin yüksek fiyatla gidiyor olmasından dolayı günlük gidip geldiğinde sermayesi kurtarmıyor, üretici zor durumda alıyor. Sincik'te bir soğuk hava deposu oluşturulursa çiftçilerimizin ürününü muhafaza edeceği bir alanı olmuş olur. Biriken ürünler daha sonra toplu olarak halde satışa sunulur." ifadelerini kullandı.

"Kargo uçak şart"

Üretilen ürünlerin Avrupa'ya hızlı bir şekilde ulaştırılması için kargo uçak istediklerini belirten Genciz, "Şu anda dünyada hızlı ulaşım çok önemli. Otobüs, tren, uçak gibi ulaşım ağının çok ileri olması lazım. Şu anda en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi Adıyaman'a günde sadece bir uçağın iniyor olmasıdır. Gelen misafirimiz günü birlik dönüş yapamıyor. Adıyaman tekstilde gelişen bir bölge olduğu için üretilen malın Avrupa'ya hızlı bir şekilde ulaştırılması için kargo uçağın da ilimizde olması gerekiyor." şeklinde konuşu." (İLKHA)