Çocuklarda sinüzite dikkat

Erişkinlerde yaygın olan “Sinüzit” hastalığı çocuklarda da sık rastlanan önemli bir hastalık olmasına rağmen çoğu kez gözden kaçırılarak ihmal ediliyor. Uzmanlar çocuklarda sinüzit hakkında ebeveynlere uyarılarda bulunuyor.
Yüz kemikleri arasına yerleşmiş olan havalı boşlukların (sinüslerin) iltihaplanmasıyla ortaya çıkan enfeksiyon “sinüzit” olarak tanımlandırılıyor.
Sinüzitin akut ve kronik (müzmin) olmak üzere iki tipi vardır.
Akut sinüzitte; burun tıkanıklığı, sarı, yeşil veya kanlı burun akıntısı, gözlerin etrafında ağrı, öne eğilmekle artan yüz veya baş ağrısı, ateş belirtileri bulunabilir.
Kronik sinüzitte ise bu belirtilerden ziyade koyu burun akıntısı, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı ve yerleşmiş bir baş ağrısı daha sık görülür. Üç aydan daha uzun süren bir sinüzit kronikleşmiş demektir.
Burun kemiğinin eğri ya da kırık olması, burun etlerinin aşırı büyümesi, polip varlığı kişiyi sinüzite karşı daha duyarlı hale getirir. Burunda tıkanıklığı olan kişiler risk altında olduğu gibi alerjisi olanlarda da sinüzit sık görülür.
Nezle ve gribin bir haftadan daha fazla sürmesi sinüzitin habercisi anlamındadır. Basınç değişikliği yaratan durumlar nedeniyle uzmanlar özellikle hafif nezle grip hallerinde uçak seyahatlerini önermiyor. Bu durumun sinüzit gelişimini daha da kolaylaştırıyor.
Çocuklarda sinüzite dikkat
Çocuklarda sinüzit geçirebilir. Belirtileri çocuğun yaşına göre farklılık göstermekle birlikte, 5 yaşın altındaki çocuklarda baş ağrısını nadir görülür.
Büyük çocuklarda ise sinüzitte baş ağrısı daha sık olur. Özellikle gece öksürmeleri, geniz akıntısı ve ağız kokusu olan çocuklarda, 10 günden uzun süren burun akıntısı da mevcutsa sinüzit ihtimali akla gelmelidir. İnatçı ve geçmeyen öksürük sinüzitte geniz akıntısına bağlıdır. Öksürükle birlikte sarı, yeşil burun akıntısı da vardır. Sinüzitte geniz akıntısına bağlı ağız kokusu olabilir. Kişi genellikle dilinde pas tadı olduğunu zanneder, başkası söylemediği takdirde ağız kokusunun farkına varmaz.
Sinüzit tedavisinde ilk seçenek ilaçla tedavidir.
Özellikle çocuklarda sinüzite bağlı gelişen komplikasyonlara oldukça sık görülmeye başlandığını ifade eden uzmanlar, göz çevresinde ve göz kapaklarında kızarıklık ve şişlik geliştiğinde iltihabın göze yayılması durumunda gözde ciddi hasar yapabileceği için mutlak surette çocuğun KBB uzmanına götürülmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Ameliyata çok nadir gereksinim duyulmakla beraber uzun süren ilaç tedavisinden fayda görmemiş ve sinüzit kronikleşmesi olmuş ise ameliyat alternatif bir yöntem olarak düşünülmektedir. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Çölyak hastalarının yaşam kalitesini düşüren en büyük sorunun glütensiz ürünlere erişimdeki ekonomik engeller olduğunu belirten Bursa Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Yusuf Altay, yüksek maliyet ve sınırlı ürün bulunabilirliğinin, çölyaklı bireylerin sosyal ve eğitim hayatını zorlaştırdığını belirtti.
Modern yaşamın getirdiği uzun süreli masa başı çalışma, teknoloji bağımlılığı ve azalan fiziksel aktivite, insanları giderek daha da hareketsizleştiriyor; bu durum bir çok kronik sorunu da beraberinde getiriyor.
Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu söylüyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “Glütenin sindirim sağlığını ve enerji metabolizmasını desteklemek gibi artı yönleri olsa da bazı kişilerde başta çölyak olmak üzere çeşitli rahatsızlıklara yol açabileceği unutulmamalı.” dedi.