Çocuğa gösterilen aşırı özen, okula uyumu zorlaştırıyor!

Uzman Psikolojik Danışman Özgür Akoğlan, okula uyum sürecinde ebeveynlerin yapacağı bazı hataların, çocukların okula adaptasyonunu zorlaştırabileceğini belirtti.
Uzman Psikolojik Danışman Özgür Akoğlan, okula uyum konusunu ele aldı.
Vedalaşma anını uzatmayın!
Uzun bir yaz tatili arasından sonra okulların açıldığını kaydeden Özgür Akoğlan, “Çocuğa aşırı özen göstermek okula uyumunu zorlaştırabilir. Ebeveyn için çocuğu okula bırakıp uzaklaşabilmek çok da kolay değildir. Bunu çocuğunuza hissettirmeyin. Vedalaşma anını uzatmayın. Yapılması gereken bir davranış olan okula gitme için çocuğunuzu asla ödüllendirmeyin.” dedi.
Okulun ilk günlerinde çocuklarda alışık olunmayan tavır ve tutumun olabileceğini ifade eden Akoğlan, “İlk haftalarda çocuklar ve aileleri heyecan, gurur, endişe yaşayabilir. Bunun sebebi ne ile karşılaşacaklarını bilmediklerinden kaynaklanıyor.” ifadesinde bulundu.
Okula gitme için çocuğunuzu asla ödüllendirmeyin!
Okula başlangıcın ebeveynler için de özel bir gün olduğunu ancak bu durumun abartılmaması gerektiğini vurgulayan Özgür Akoğlan, şöyle devam etti:
“Ebeveynler için de çok anlamlı ve özel bir gün olan okula başlangıç abartılmadan yaşanmalı. Okula yeni başlayacak çocuğa aşırı kalabalıklarla eşlik edilmemeli. Ayrıca çocuğa aşırı özen göstermek okula uyumunu zorlaştırabilir. Yapılması gereken bir davranış olan okula gitme için çocuğunuzu asla ödüllendirmeyin.”
Çocukta kaygı, uyku dengesizliği, şımarıklık olabilir
Okula yeni başlayacak öğrencilerde yeme-uyku dengesizliği, kaygı, agresif tavırlar, şımarıklık gibi davranışların olabileceğine işaret eden Akoğlan, “Yeme içme alışkanlıklarında alternatifler üreterek alışkanlıklarını değiştirmeyin, uyku saatlerine özen göstermelerine devam edin. İlk günden itibaren okula gönderin ve okula gitmeyi pazarlık haline getirmeyin ilk günden verilecek ödev ve sorumlulukları yapması noktasında net olun özellikle ilk hafta programınızı çocuğa göre yapın.” diye konuştu.
Okulu gereksiz ve zamansız ziyaret etmeyin!
Okulu gereksiz ve zamansız ziyaret etmemek gerektiğine dikkat çeken Özgür Akoğlan, “Fazla yapılan ziyaretler öğretmenleri de huzursuz edebiliyor. Okuldan korkan ya da okul söz konusu olduğunda sıkıntı duyan, karnı ağrıyan, bulantı, kusma veya alta kaçırma gibi sorunlarla karşılaşan çocuğu bu yakınmaları nedeniyle okula göndermemezlik yapmayın. Okula devamsızlıklar akademik, sosyal ve duygusal gelişiminde sorunlar yaşanmasına neden olabiliyor.” şeklinde konuştu.
Evde okuma saatleri, oyun saatleri planlanabilir
Son dönemde çok fazla bilgisayar ve oyun bağımlılığının arttığını dile getiren Özgür Akoğlan, “Çocukların arkadaş ilişkilerini artırıcı çalışmalara katılmaları sağlanmalı. Evde okuma saatleri, oyun saatleri planlanabilir. Çocuklar spor, müzik gibi yetenekleri doğrultusunda desteklenmeli.” ifadesinde de bulundu.
Problem varsa sorunları dinleyip birlikte çözün
Ebeveynlerin iyi birer gözlemci olması ve çocuklarıyla sağlıklı bir iletişim kurması gerektiğini belirten Özgür Akoğlan, “Çocuğun görünümü, düşündükleri, hal ve hareketlerine dikkat edin ve onu dinleyin. Problem varsa bu sorunları dinleyip birlikte çözün. Erken fark edip çözemezseniz ileride çok büyük sorunlara yol açabilir. En önemlisi, öğretmen veya okulla ilgili yapacağınız eleştirilerinizi öğrencinin yanında asla yapmayın. Geliştiremediği davranış veya öğrenmelerde çocuk zamanla yansıtma yaparak okulu veya öğretmeni suçlamaya, hatta okul veya öğretmen değişikliği istemeye başlayacaktır." şeklinde sözlerini tamamladı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde mesai dışı poliklinik hizmetleri vatandaşların yoğun talebi üzerine genişletiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum, Göz Hastalıkları, Dahiliye ve Kardiyoloji’nin ardından Nöroloji Polikliniği de hizmete eklendi.
Boyundan başlayıp başa ve kollara uzanan ağrının, boyun fıtığı belirtisi olabileceğini belirten uzmanlar, her yaş grubunda oluşabildiğini söylüyor.
Dijital bağımlılığın yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Oğuzhan Tüzün, "Özellikle ergenler, henüz kimlik gelişimlerinin en hassas döneminde oldukları için beğeni ve takipçi sayılarının baskısını en yoğun hisseden gruptur. Gerçekten sevilip sevilmediğimizin ölçüsü, algoritmaların sunduğu sanal göstergelere indirgeniyor. Bu durum kaygı, depresyon ve yalnızlık riskini artırıyor." dedi.