Bangladeş'te başlayan öğrenci hareketiyle yaşanan dönüşüm ile ilgili konuşan Gazeteci Shabbir Ahmad, ülkesinde başlayan ve Hasina hükümetinin istifasıyla sonuçlanan öğrenci hareketinin en büyük sebebinin 17 yıldır devam eden zulüm ve işsizlik olduğunu söyledi.
Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nden mezun olduktan sonra Bangladeş'te bir gazetede çalışmaya başlayan Shabbir Ahmad, öğrenci hareketiyle başlayan dönüşümün sürecini İLKHA muhabirine anlattı.
Ahmet, "2008'de Bangladeş'te yapılan seçimde Şeyh Hasina Vecid kazandı. O seçimden sonra 3 defa genel seçim oldu ama insanlar oy kullanamadı. Bu 3 seçimde de muhalefet partilerinin seçime girme fırsatları olmadı. Muhalefet partisinin lideri 7 yıldır cezaevinde. Şeyh Hasina, Cemaati İslami'nin kurucu liderlerini öldürdü. Çok zulüm yaptı. Aslında bu öğrenci protestolarının sebebi Hasina hükümetinin 17 yıldan beridir yaptığı zulümlerin bir sonucudur." dedi.
"Siyaset içerisinde öğrenci hareketleri hep güçlü olmuştur"
Hasina hükümetinin Bangladeş'in Pakistan'dan ayrılmasına destek vermeyenlere düşmanlık yaptığını hatırlatan Ahmet, Daha önce muhalefet partisi ve Cemaati İslami, Hasina hükümetine karşı çok protesto yaptı. Ancak bu protestolarda herkes sokağa çıkmadı. Bangladeş'te yapılan politik protestolar başarılı olmadı. Öğrencilerin başlattığı protestolarda bir politika yoktu. Öğrencilerin yaptığı çalışmalar insanların gönlünü kazandı. Bunun için halk protestolara destek verdi. Geçmiş tarihlere bakıldığında da Bangladeş'teki öğrenci hareketlerinin gerçekleştirdiği protestoların hep başarılı olduğu görülüyor. Siyaset içerisinde de hem gençlik hem de öğrenci kolları var. Öğrenci kolları hep güçlü olmuştur. Bir partinin öğrenci kolları ne kadar iyiyse o partinin kazanma şansı artıyor. Bunun için gençlerin başlattığı protestolar başarıya ulaştı." diye konuştu.
"İşe girmek isteyenler ya Hasina hükümetine yakın olmalı ya da rüşvet vermeli"
Protestoların başlamasına en çok etki eden meselelerden birisinin işsizlik konusu olduğunu aktaran Ahmet, "Bangladeş'te işsizlik yüzde 55 seviyesinde. Türkiye'de yapılan KPSS gibi Bangladeş'te de sınav yapılıyor ama bu sınavda sadece Hasina'nın partisinden olanlar işe giriyor. İşe girmek isteyen bir başka kişi ise ancak rüşvetle işe alınabiliyor. 52 yıl önce yapılan bağımsızlık savaşına katılanların ailelerine memurlukta yüzde 55 oranında kontenjan ayrılıyor." şeklinde konuştu.
Dr. Muhammed Yunus'un başkanlığında geçici hükümet kurulmasın nasıl bakılıyor?
Bangladeş'te Nobel ödüllü Dr. Muhammed Yunus'un öncülüğünde kurulması planlanan geçici hükümetle ilgili de konuşan Ahmet, "Bangladeş'te sağcılar, solcular ve İslamcılar var. Herkes meseleye kendi penceresinden bakıyor. Dr. Muhammed Yunus'un daha önceden kurduğu banka Bangladeş'te faiz ile kredi veriyor. Faiz artınca fakirlik ve işsizlik de artıyor, bir kesim insanlar da zengin oluyor. Bu açıdan bakan insanlar Dr. Muhammed Yunus yönetiminde bir hükümetin kurulmasına sıcak bakmazken sağcılar ise Bangladeş'in durumunun iyi olmadığını, ekonomi alanında tecrübeli olan Dr. Yunus'un iyi bir tercih olacağını söylüyorlar. Kimi insanlar da popüler bir lider seçilmesi gerektiğini savunuyor. Bangladeş'te de Dr. Yunus'tan daha popüler bir lider de yok." ifadelerini kullandı.
"Gençler de hükümette yer almak istiyor"
Bangladeş'te eğitim sisteminin laiklik üzerine kurulduğunu söyleyen Ahmet, "17 yıldan beridir İslam'a karşı bir hükümet var. Gençliğin okulda aldığı eğitim İslami değil laik sisteme göre veriliyor. İnsanların çoğu İslamcıları da sağcılar da istemiyor. Ancak gençler bu süreçte yaptıkları protesto sonucunda yaşanan gelişmelerin ardından kurulacak hükümette yer almak istiyorlar." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İstanbul Esenyurt'ta yıllardır sınava hazırlık eğitimi veren Doğru Cevap Eğitim Kurumları, Türkiye'de ilk defa hayata geçirdiği çevrimiçi koçluk sistemi ile öğrencilere dershaneye gitmeden sınav kazanma şansı tanıyor.
Yurt dışından getirilen cep telefonlarının Türkiye'de kullanılabilmesi için zorunlu olan IMEI kayıt ücreti, 2024 yılı itibarıyla 31 bin 692 TL olarak tahsil edilmeye başlandı. Yeniden değerleme oranıyla güncellenen bu ücret, cep telefonu kullanıcıları ve satıcıları arasında büyük bir tepkiye neden oldu.
Halkı ve esnafı ekonomik anlamda yakından ilgilendiren pazar alışverişini değerlendiren Mardinli esnaflar, fiyatların genel anlamda biraz pahalı olduğunu ancak yoğunluğun sürdüğünü kaydetti.
Çeşitli yöntemlerle binlerce kişiyi tuzaklarına düşüren dolandırıcılar, her gün bunlara yenilerini ekliyor. Uzmanlar, daha önce kazaya karışmış kişileri, ilamsız tebligatlarla dolandırmaya çalışan dolandırıcılara karşı dikkatli olmaları hususunda uyarıyor.