Asgari ücret henüz belirlenmeden kira, toplu taşıma ve temel tüketim ürünlerine yapılan zamlar Ankara’da tepkilere yol açtı. Vatandaşlar, yaşanan artışları “adaletsiz” ve “fırsatçılık” olarak değerlendirdi.

Asgari ücret görüşmeleri sürerken belediyelerin toplu taşımaya, ev sahiplerinin kiralara ve bazı esnafın temel tüketim ürünlerine zam yapması Ankara’da tartışma konusu oldu. Erken zam uygulamalarına tepki gösteren Ankaralılar, alım gücünün her geçen gün düştüğünü belirterek geçim sıkıntısının daha da derinleştiğini dile getirdi.

Erken zamların gündeme gelmesiyle birlikte yaşanan duruma tepki gösteren Ankaralılar İLKHA mikrofonuna konuştu.

"Bu sadece ahlakın çökmesidir"

Asgari ücret zammı belli olmadan yapılan zamlara tepki gösteren Osman Ceyhan, "Şimdi bunu toplum olarak ahlaki bir değer üzerinden değerlendirmek lazım.

Çünkü toplum nereye gitti, biz bu hâle niye geldik? Bizim bu hâle gelmemizin sebebi neydi? Niye ben merkezli olduk? Niye hep sadece kendi cebimizi düşünür olduk? İşvereninden tut işçisine kadar herkes 'sadece ben kazanayım' diyor. Sadece benim kazancım olsun… Bunun başka bir mantığı, başka bir anlamı yok. Bu sadece ahlakın çökmesidir. İnsani değerlerin yok olmasıdır. Başka hiçbir anlamı yok. Sadece ben merkezli olduk. Herkes diyor ki: 'Benim olsun, benim olsun, benim olsun.' Hayır, bu asla ne insanlığa sığar ne ahlaka sığar ne örf ve adete sığar. Hiçbir şeye sığmaz." dedi.

"Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan vatandaş hangi asgari ücretle geçim yapabilir?"

Fiyat araştırmasına bile girmediğini dile getiren Yunus Emre Doğan, "Zamlar yüzde kaç olacakmış, ne bileyim… yüzde 20 zam olsa ne, yüzde 50 zam olsa ne, yüzde 100 zam olsa ne? Hadi size sorayım: Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan bir Türk vatandaşı hangisi asgari ücretle geçim yapabilir? Artık evde kadın çalışıyor, çocuk çalışıyor, herkes çalışıyor. Anne baba çalışıyor; kim geçim yapabiliyor? Şurada bir sürü insan geziyor. Kimin elinde ne var?" diye sordu.

"Geçinemiyoruz dileniyoruz, vallahi dileniyoruz"

Hayat şartlarının çok zorlandığını dile getiren Ömer Kaplan, "İnan ki vallahi zor geçiniyoruz. Geçinemiyoruz dileniyoruz, vallahi dileniyoruz. Fakirin dostu yok. 80 yaşındayım. Kim geldiyse garibe tekme vuruyor. Gelen de vuruyor, giden de vuruyor. Asgari ücretle geçinilmez. Torun diyor; 'dede 1 TL ver' cepte metalik yok ki. Yok yok yetmiyor, yetmiyor. Ben AK Partiliyim. Erdoğan zam beklentisi olanlara zam vermedi. Geçen sene oy aldı mı? Vallahi gene oy alamaz. Emekliyi düşünün. Emekliye vermiyorlar. O da havasını alır. Vermeyen havasını alır." ifadelerine yer verdi.

"Bir vatandaş olarak zamları çok fahiş buluyorum"

Asgari ücret zamlanmadan yapılan zamlar hakkında düşüncelerini aktaran Alaattin Keykubat, şunları söyledi:

"Bir vatandaş olarak zamları çok fahiş buluyorum. Örneğin şurada bir gaz sordum; 20 liralık gaz 50 lira olmuş. Zamlar günlük değişiyor. Bunu nasıl yapıyorlar, ben anlamıyorum. Aynı ürünü aldığın ürünü ertesi gün aynı fiyata alamıyorsun. Bunu esnaf mı yapıyor, yoksa zam kaynağı nereden geliyor? Asgari ücretliyi bırakın, emekli nasıl geçinecek? Bu zamlara çok tepkiliyim. Yarın toplu taşımaya da zam gelecek hatta geldi. Düşünün, ben bir emekli olarak kendime ev hapsi verdim. Çıkmıyorum evden. Çok acil olmadıkça çıkmıyorum. Bugün de mecburen çıktım; şu gördüğünüz dört paket bin 500 lira. Emekliyim, ekstra iş yapmıyorum."

"Bu maaşla ne yaparsın, nereye gidersin?"

Yapılan zamların çok yersiz ve haksız olduğunu değerlendiren Hayrettin Şen, "Çok yersiz, haksız zamlar… Böyle zam olur mu? Bir zaman Ecevit hükümeti vardı; sabah kalkıyorduk zam, akşam yine zam. Sayın Cumhurbaşkanım, 'Dört çocuk' diyordun; dedim, dört tane çocuk yaptım. Perişanım. Ayağım topal, bir tarafa gidemiyorum. 19 bin 100 lira maaş alıyorum. Bu maaşla ne yaparsın, nereye gidersin? Ne iş yaparsın? Bir de bize bakın ya. Sizden ricam ne olursunuz emeklilere bakın. 'Emekliler yılı' dediniz, emekliler perişan oldu. Böyle olmaz ki perişan olduk." dedi.

"Aldığım para ile mağdur kalıyorum"

Piyasadaki zamlardan dolayı asgari ücretin yetersiz kaldığını ifade eden Sabahat Emekli,
"Asgari ücret 40 bin TL olsa yine de az. Geçinemiyoruz. Ben emekliyim, tek yaşıyorum. Kira veriyorum; 19 bin TL alıyorum, 8 bin TL’si oraya gidiyor. Doğalgaza, diğer giderlere veriyorum. Mağdur kalıyorum." şeklinde belirtti.

"Geçim sıkıntılı ve çok zor"

Son olarak Mustafa Özak Balık, "Asgari ücret şu an için çok düşük. Eskiden de düşüktü, şimdi de düşük. Geçim sıkıntılı ve çok zor. En azından asgari ücretin yüzde 55’in üzerinde olması lazım ki vatandaş geçinebilsin. Vatandaş bu mağduriyeti hakketmiyor. Kiralar malum, zamlar malum. Serbest piyasa deniyor ama şahsi olarak benim 7 kişilik bir nüfusum var. Asgari ücretle çalışsam günlük ihtiyaç bile karşılanmıyor. Günlük en az 600 TL gerekiyor; yediyle çarptığında asgari ücret en az 45 bin TL olması lazım. En doğalı budur." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)