Hamile veya süt emziren kadın tutmadığı oruçlar için fidye vermeli mi?

Fetva Kurulu, "Hanefî mezhebine göre zikredilen sebeplerden dolayı kişiye fidye gerekmez, sadece kazanın yapılması kafidir." diye belirtti.
İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu "Hamile veya süt emziren kadın tutmadığı oruçlar için fidye vermeli mi?" sorusuna yanıt verdi.
Fetvada, şu ifadelere yer verildi.
"Şafiî mezhebine göre hamile veya süt emziren kadın, güç yetiremediği için oruç tutmazsa yıl içerisinde uygun bir vakitte kazasını yapar. Ancak kendisi için değil de bebeği için oruç tutmazsa kaza ile birlikte ayrıca fidye vermesi gerekir. Bu hüküm, kendisinden dolayı değil de -velev çocuğu olsa dahi- başkası nedeniyle oruç tutmayan herkes için geçerlidir (İbnü’n-Nakîb, Umdetü’s-Sâlik, s.254). Yıl içerisinde kaza edilmesi gereken oruç bir sonraki yıla sarkarsa ayrıca fidye verilmelidir. Fidye yıl geçtikçe katlanır (Umdetü’s-Sâlik, s.263). Hanefî mezhebine göre yukarıda zikredilen sebeplerden dolayı kişiye fidye gerekmez, sadece kazanın yapılması kafidir (Mevsilî, el-İhtiyâr, I, 312). Şafiî mezhebine göre fidye, fıtır sadakasının dörtte biri (1/4) miktarındadır. Fidyenin para olarak verilmesi fakirler açısından daha evladır." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Dünya Kur’an-ı Kerim okuma yarışmalarında birincilikler elde eden hafızlar, Diyarbakır Ulu Camii’nde düzenlenen “Kur’an Ziyafeti” programında gönülleri mest etti.
Diyanet İşleri Başkanlığı koordinasyonunda, Batman İl Müftülüğü tarafından düzenlenen "Kur’an Ziyafeti" programında, dünya birincisi hafızlar okudukları Kur’an tilavetleriyle gönülleri mest etti.
Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki hutbede, nefsi ve nesli ifsat eden büyük günahlardan biri olan zinanın toplumsal tahribatına vurgu yaptı.
Adana’da düzenlenen Mevlid-i Nebi etkinliğine katılan vatandaşlar, programın sadece bir anma değil, Peygamber Efendimizin mücadelesini hatırlatma ve ümmete direniş ruhunu aktarma sorumluluğu taşıdığını vurguladılar.