HÜDA PAR'dan Gazze uyarısı: Açıklamalarla yetinme dönemi geride bırakılmalı!

HÜDA PAR Dış İlişkiler Başkanı Hüseyin İmir, Gazze halkının canı, onuru ve iradesi için açıklamalarla yetinme döneminin geride bırakılması gerektiğini belirterek somut adım çağrısında bulundu.
HÜDA PAR Dış İlişkiler Başkanı Hüseyin İmir, gündeme dair değerlendirmelerde bulunduğu açıklamasında Gazze’deki soykırıma dikkat çekerek işgalci rejime karşı topyekûn bir baskı kurulması çağrısında bulundu.
Açıklamasına geçtiğimiz Pazar günü Ankara Kocatepe Camii’nden Meclis’e düzenlenen yürüyüşe değinerek başlayan İmir, “Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) ve Anadolu Sivil Toplum Platformu (ASTP) tarafından 'Anadolu’dan Meclis’e Meclis’ten Gazze’ye İnsani Koridor' talebiyle bir yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe Anadolu’nun dört bir yanından kanaat önderlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve halkımız katıldı. Yürüyüşü düzenleyen STK’lara ve katılan halkımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Bu anlamlı yürüyüşün Meclis’te bulunan tüm siyasi partilerin Gazze özelinde 'insanlık ittifakı' kurup Gazze’ye insani koridorun açılması için gerekli sorumluluğu alıp harekete geçmesini ümit ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“Her gün daha fazla sivil açlıktan ölmektedir”
Son dönemde yaşanan gelişmelerin siyonist rejimin Gazze’yi tamamen işgal etme planını uygulamaya aldığını gösterdiğini belirten İmir, Gazze halkının deniz dışında sığınacak hiç bir güvenli yerinin olmadığına vurgu yaptı. Bölgedeki insani durumun felaket boyutuna ulaştığı uyarısında bulunan İmir, “Açlık, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bile gayrı meşru ilan ettiği abluka ve insani yardımların sistematik olarak engellenmesi nedeniyle her gün daha fazla sivil açlıktan ölmektedir. Temel gıda teminine çalışan sivillerin dahi doğrudan hedef alınması, yaşananların açık bir soykırım olduğunu gözler önüne sermektedir.” dedi.
“Artık pasif diplomasi dönemi geride kalmalıdır”
Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerin katliama sessiz kaldığına dikkat çeken İmir, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bölge yönetimleri, siyonist rejimin Gazze’yi devretme ve nüfusu zorla yerinden etme planlarına açık şekilde karşı çıkmalı; bu senaryoların hiçbir şart altında kabul edilmeyeceğini açık bir şekilde ilan etmelidir. Artık pasif diplomasi dönemi geride kalmalıdır. Bugün İslam ülkelerinin önünde bir tercih vardır: Direnişi silahsızlandırmayı hedefleyen bildirilerle tarih önünde soykırım ve etnik temizliğin sorumluluğunu paylaşmak mı, yoksa Gazze halkının yanında durarak siyonist işgale karşı kararlı bir irade ortaya koymak mı?”
“Açıklamalarla yetinme dönemi geride bırakılmalı”
İslam dünyasının somut atmaması nedeniyle siyonist rejiminin işgalinin sürdüğüne değinen İmir, “Gazze halkının canı, onuru ve iradesi için açıklamalarla yetinme dönemi geride bırakılmalı, soykırımı durdurmak için hemen harekete geçilmelidir. Tüm bölge güçleri, İslam ülkeleri ve soykırım suçuna ortak olmak istemeyen tüm insanlık cephesi, Gazze’deki işgale karşı topyekûn ekonomik, diplomatik ve askeri baskı kurarak siyonistlerin bölgeyi şartsız bir şekilde terk etmesini sağlamalıdır.” şeklinde konuştu.
“Lübnan’ı silahsızlandırmak ülkeyi işgale açık hale getirmektir”
Lübnan'da silahlı güçlerin silahsızlandırılması planına tepki gösteren İmir, bu planın siyonist rejimin güvenliğini önceleyen bir strateji olduğunu belirtti. İmir, “Bu plan, siyonist rejimin ana finansörü olan ABD’nin, siyonist işgalin güvenliğini tahkim etme ve silahsız bir Lübnan’ı ona peşkeş çekme girişimidir. Lübnan yönetiminin bu planı kabul etmesi, ülkenin egemenliğini ve güvenliğini ciddi biçimde tehlikeye atmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“ABD, bölge ülkelerini siyonist rejimle anlaşmaya zorlamakta”
Çözüm için Lübnan içerisinde müzakerelerin yürütülmesi gerektiğini ifade eden İmir, “Siyonist rejim ile Lübnan arasında bir ateşkes bulunmasına rağmen, siyonistlerin bu ateşkesi yüzlerce kez ihlal ettiği bilinmektedir. Peki, Lübnan bu ihlalleri engelleyebilmiş midir? Dahası, siyonist rejim hâlâ anlaşmalara rağmen işgal ettiği beş bölgeden henüz çekilmemiştir. Siyonist tehdidin sürdüğü bir ortamda, Lübnan’ı silahsızlandırmak; halkı savunmasız bırakmak ve ülkeyi tamamen işgale açık hale getirmektir.” dedi.
ABD Başkanı Trump’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı “Bölge ülkeleri artık İbrahim Anlaşmalarına katılabilir.” açıklamasının Lübnan’a yönelik de bir mesaj taşıdığını belirten İmir, “ABD, bölge ülkelerini siyonist rejimle anlaşmaya zorlamakta, bu yönde ekonomik ve siyasi şantaj kartlarını açıkça kullanmaktadır. Lübnan devleti, ülkesini işgal etme niyetini saklama ihtiyacı bile hissetmeyen işgalci siyonist rejimle aynı masaya oturmamalı, bugüne kadar sürdürdüğü direniş çizgisini korumalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Mısır yönetiminin siyonistlerle gerçekleştirdiği bu anlaşma, tarihe kara bir leke olarak geçmiştir”
Mısır’ın siyonist rejimle yaptığı doğalgaz ihracatı anlaşmasına tepki gösteren İmir, “Gazze’ye bir damla suyun bile ulaştırılamadığı, Refah Sınır Kapısı’nın kapalı tutulduğu bir dönemde, Mısır yönetimi eliyle siyonist rejim ekonomik olarak beslenmektedir. Sisi rejimi, Gazze halkına yardım geçişlerini engellerken, işgalci rejimin kasasını doldurmayı tercih etmektedir. Bu tutum, sadece ahlaki bir çöküş değil, aynı zamanda Gazze’deki soykırımın sürmesine doğrudan katkı sağlayan bir işbirlikçiliktir. Gazze halkı açlıkla ve bombalarla mücadele ederken, Mısır yönetiminin siyonistlerle gerçekleştirdiği bu anlaşma, tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Gazze’deki tablo karşısında, bırakın siyonistlerle anlaşma yapmayı, onların temsil ettiği hiçbir kuruluşla ilişki kalmaması gerekirken, ekonomik iş birliğine devam edilmesi ihanetin resmiyet kazandığını göstermektedir. Sisi rejimi, bu adımıyla kendi halkının ve ümmetin vicdanında bir kez daha mahkûm olmuştur.” şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gürcistan Cumhurbaşkanı Kavelashvili ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye ve Gürcistan olarak bölgemizde ve ötesinde iş birliği, sulh ve kalkınma için omuz omuza hareket etmeye devam edeceğiz.” dedi.
HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Mersin’de saldırıya uğrayan Batmanlı aile hakkında açıklama yaptı. Dinç, olayla ilgili adli sürecin titizlikle yürütülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bugün çıkan 55 orman yangınından 45'inin tamamen kontrol altına alındığını bildirerek uyarılarda bulundu.