Gaziantep İl Müftüsü, din hizmetinin memuriyet anlayışı içerisinde verilemeyeceğini belirterek, camilerde son zamanlarda bir memuriyet anlayışı ile hizmet verilmeye başlandığı algısının oluştuğunu vurguladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Türkiye genelinde çeşitli programlar ile kutlanan "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" kapsamında Gaziantep'te İl Müftülüğü tarafından Ulu Cami'de program düzenlendi.

Bu yıl 11-18 Ekim tarihleri arasında "Cami ve Namazla Arınma" teması ile kutlanan "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" münasebetiyle Gaziantep'te İl Müftülüğü tarafından Ulu Cami'de düzenlenen programda Camilerin şehirlerin kalbi olduğu vurgulandı.

"Camiler ve Din Görevlileri Haftası" programına Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, İl Müftüsü Ahmet Çelik, İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yanmaz, İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doçent Dr. Mahmut Çınar, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, İl Müftü Yardımcıları, İlçe Müftüleri, Daire Amirleri, Din görevlileri, İmam-Hatip öğrencileri ve vatandaşlar katıldı.

Ulu Camide düzenlenen program İmam-Hatip Musa Bilir'in okuduğu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, camilerin önemini anlatan sinevizyon gösterimi ile devam etti.

Programın açılış konuşmasını yapan Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın her yıl bir tema ile kutladığı haftanın bu yılki temasının "Cami ve Namazla Arınma" olarak belirlendiğini söyledi..

"Bu gün artık şehirlerimiz ulu cami merkezli değil, AVM merkezli haline geldi"

Bu gün artık şehirlerin ulu cami merkezli şehirlerden ziyade AVM merkezli kentler haline geldiğine dikkat çeken Çelik, "Diyanet İşleri Başkanlığımızın son zamanlarda özellikle ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası' diye bir haftayı öne çıkarmasının arkasındaki amaç, inanç, sosyolojik, psikolojik ve güncel gerçeklik olarak boşuna değildir. Bu gün artık şehirlerimiz ulu cami merkezli şehirler değildir. Artık bütün yollar ulu camiye çıkmıyor. Şehirlerimiz nerede ise AVM merkezli kentler haline geldi. Bütün bu hengâme içerisinde neredeyse saatlerce ezanı bile duymadan, vakitler gelip geçmeye başladı. Bizi asırlarca bir çimento gibi arada tutan, bizleri bir araya toplayan ve hiç olmazsa haftada bir mecburen Cuma günü bir araya getiren camilerimizi hatırlamak, yeniden şehirlerimizi camilerimizin etrafında manevi bir hava içerisinde tasarımlamak ve kurmak üzere bir farkındalık oluşturmak istemektedir." ifadelerini kullandı.

Din hizmeti memuriyet anlayışı içerisinde verilmez

Camilerde son zamanlarda bir memuriyet anlayışı ile hizmet verilmeye başlandığı algısının oluştuğunu belirten Çelik, "Camilerimizde son zamanlarda bir memuriyet anlayışı ile hizmet verilmeye başlanmıştır. Bizler kendimize bir özeleştiri yaparak, din hizmetini memuriyet anlayışı içerisinde vermemeliyiz. Bu hizmete asırlardır ecdadımız kademe-i hayrat adını vermiştir. Bizler bu hizmeti yaparken gönlümüzü ortaya koymalıyız."şeklinde konuştu.

Camiler 24 saat kilitlenmeyip devamlı açık olmalıdır

Programda konuşan Vali Yerlikaya ise, camilerin sadece ibadet yerleri olmadığını belirterek, "Peygamberimiz dinin öğretisini ve yaşayışını bütün inananlara camilerden aksettirdi. Şehri ve devleti oradan yönetti. Askerlik veya savaş ile ilgili ve askeri yönetim ile ilgili kararları hep camilerden paylaştı." dedi.

Camilerin Müslüman toplumların hayatlarını etkileyen önemli adımların atılmasında etkin rol oynayan mekânlar olduğunu vurgulayan Vali Yerlikaya, "Dolayısıyla gün geldi, zaman geldi camiler, artık geometri kurallarına göre hareket edilir hale geldi. Yani ezan okunmadan 5 dakika önce açılır, namaz kılındıktan sonra camiden hep beraber tekrar buluşmak üzere çıkılan mekânlar haline geldi. Artık camilerimiz 24 saat esaslı kilitlenmeyip devamlı açık olması lazımdır. Kur'an kursları ile beraber bizim mahallenin neşesi ve geleceği olan çocuklarımızın orada eğitildiği ve helal ile haramı, güzel ile çirkini, ak ile karayı öğrendiği yerler olmalıdır."ifadelerini kullandı.

Daha sonra kürsüye gelen İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doçent Dr. Mahmut Çınar ise, Cami görevlilerinin hizmet ve faaliyetlerinin, cami cemaatiyle sınırlı olmayıp, toplumun bütün kesimlerine yönelik olduğunu belirtti.

İl Müftülüğü ilahi korosunun söylediği ilahilerle devam eden program, verilen ikram ile sona erdi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)