GİBTÜ Rektörü Demir: Gazze'de çocuk, kadın, yaşlılar güvende olmadıkça israil güvende olmayacaktır

Gazze de çocukların, kadınların, ihtiyarların ve daha nice masum canların katledilmesine karşı seslerini duyurmak için Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve öğrencileri Gazze için ses "SİZ" olun temalı basın açıklaması düzenledi.
İslami İlimler Fakültesi öğrencileri başta olmak üzere diğer fakültelerinde katılımıyla düzenlenen programda, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir açıklamalarda bulundu.
"israilin Gazze'ye uyguladığı insanlık dışı zulüm, arşı titretiyor" diyerek basın açıklamasına başlayan Rektör Demir, "Bu küçük toprak parçasında, dünyanın en gelişmiş silahlarıyla donatılmış bir güç karşısında, taşları, sapanları ve çıplak elleriyle direniş gösteren Gazze halkının cesareti, tüm dünyaya ilham kaynağı olmalıdır." dedi.
Rektör Demir, "Bebekleri, kadınları, gençleri ve yaşlıları acımasızca hedef alan bu zalim anlayış, insanlığın vicdanını derinden yaralıyor. Bizler, dünyanın her köşesinden her renkten, ırktan, dinden ve mezhepten insanlar olarak, Gaziantep'ten israilin soykırımına karşı sesimizi yükseltiyoruz. Gazze'deki çocuk, kadın, yaşlı, herkes güvende olmadıkça israil güvende olmayacaktır, dünyanın hiçbir yeri güvende olmayacaktır. Gazze yara aldıkça Batı dünyasının insan hakları, hukuk ve demokrasi söylemleri de o düzeyde yara almakta ve anlamsızlaşmaktadır. Unutmayalım ki, iki yüzlü yaklaşım ve tıkanmışlık, yeni bir yaklaşım ve dönüşüme yol açacaktır." ifadelerini kullandı.
Rektör Prof. Dr. Sufyan Tayeh'in trajik ölümüne de basın açıklamasında yer veren Rektör Demir, "GİBTÜ olarak, idari ve akademik kadromuz ve öğrencilerimizle birlikte, yüzyılın bu büyük vahşetine imza atan siyonist israili şiddetle kınıyoruz. İnsanlık onuruna aykırı bu eylemler, sadece insanları değil, eğitim kurumlarını da hedef almaktadır. Gazze İslam Üniversitesi'nin son saldırılarda yıkılması ve Rektör Prof. Dr. Sufyan Tayeh'in trajik ölümü, bu barbarlığın somut bir örneğidir. Bilimsel ahlak ve akademik onur adına bu zulmü en güçlü şekilde lanetliyoruz. İnanıyoruz ki, insanlık onuru ve vicdanı, bu karanlık ve zulme galip gelecektir. Zalimler ve zulme göz yumanlar, tarihin ve vicdanların mahkemesinde hesap vereceklerdir. Temennimiz, israil yöneticilerinin ve destekçilerinin insanlığa karşı işledikleri suçlar için adil bir mahkemede yargılanmalarıdır." dedi.
AB ve ABD'ye çağrıda bulunan Rektör Demir, "Eğer hâlâ insanlığa söyleyecek bir sözleri varsa ve adil bir dünya özlemleri gerçekse, israilin vahşetine verdikleri desteği derhal geri çeksinler. AB ve ABD'deki sanat ve akademik çevrelerin bu soykırıma sessiz kalmalarını 'ölüm suskunluğu' olarak görüyoruz ve bu suskunluğu kırmaları için çağrıda bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Diriliş şairinin sözleriyle işgalci siyonist ve destekçilerine seslenen Demir,
"Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.
Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak.
Tarih sussa, hakikat susmayacak.
Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Halbuki bizden kurtulsalar vicdan azabından kurtulamayacaklar,
Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar.
Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar." diyerek konuşmasını sonlandırdı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Tulkerem ve Nur Şems mülteci kamplarını hedef alan siyonist rejim, evleri yıkıyor, sivilleri esir alıyor ve halkı zorla göçe zorluyor. Kamplar hâlâ kuşatma altında; hayat durma noktasına geldi.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), siyonist rejimin üç aydır sürdürdüğü tam abluka nedeniyle Gazze'de insanların yardım beklerken hayatını kaybettiğini duyurdu.
Siyonist rejimin aylardır sürdürdüğü kuşatma Gazze’de halkı açlığa mahkûm etti. Uluslararası Kızılhaç Komitesi sözcüsü Hişam Mehna, "Gazze artık yeryüzünde bir cehennem. Hayatta kalmak her gün verilen bir mücadeleye dönüştü." dedi.
Müslümanların kendi tarihlerini sahiplenmeleri gerektiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Dağılma, Kudüs davasının Hazreti Ömer'den başlayıp Selahaddin-i Eyyubi ile devam ettiğini, Sultan Abdülhamid döneminde ise izzet kazandığını ifade etti.