Gazze’de Kurban Bayramı yerini açlık ve korkuya bıraktı

Bu yıl Gazze’de Kurban Bayramı derin bir sessizlik içinde geçti. Ne kurban kesildi ne de bayram kutlamalarının en küçük izine rastlandı. Halk sokaklarda akan kan, kamplarda yaşanan trajedi ve acı savaş gerçekleriyle karşılaştı. Bayram yerini açlık ve korkuya bıraktı.
Gazze'de bayramın neşesi tamamen yok oldu. Ne ziyaretler yapıldı ne tatlılar ikram edildi ne misafir ağırlandı. Hatta aileler arasında selamlaşmak bile unutuldu. Binlerce aile evsiz kaldı. Yaklaşık iki milyon insan en temel yaşam ihtiyaçlarından mahrum durumda. İşgalci güçlerin yıkıcı saldırıları, bayramdan geriye sadece adını bıraktı.
Wafa'ya konuşan Faysal Zekut, "Günlerin ne zaman başladığını ne zaman bittiğini ayırt edemiyoruz. Bayramın gelip gitmesi bizim için artık önemli değil. Tek dileğimiz, işgalin dayattığı açlık ve katliamların sona ermesi" dedi.
Zekut, "Eskiden Kurban Bayramı'nı iple çeker, kurban almak için para biriktirir, sevinçle bıçaklarımızı hazırlar, heyecanlanırdık. Şimdi ise bu bayramda hiç kurban kesilmedi. Savaş, dini ritüellerimizden bile mahrum bıraktı bizi. Gıda fiyatlarının astronomik şekilde artması, bayram misafirliği yapmayı imkânsız hale getirdi. Misafire sunacak bir şey yok. Ne şeker ne çay ne kahve var." diye anlattı.
Bir başka Filistinli İsa Ebu Musa ise abluka ve hayvan barınakları ile çiftliklere yapılan bombardımanların Gazze halkını et, yumurta ve sütten mahrum bıraktığını söyledi. "Son aylarda donmuş et bile girmiyor. Depolar bombalandı, elektrik kesintileri yaşanıyor. Artık hiçbir şey kalmadı" dedi.
Ebu Musa, işgal güçlerinin Gazze halkının iki yıldır Hac ibadetini yerine getirmesine izin vermediğini, insanların bu durumdan derin üzüntü duyduğunu dile getirdi.
Ramiz Hamdan ise "Yağlı bir yemeği özler olduk. Konserve ve baklagillerle besleniyoruz, bedenlerimiz zayıfladı, açlık belirtileri herkesin üzerinde açıkça görülüyor" dedi.
Hamdan, "Gazze’de Kurban Bayramı her zaman et kesilip yenilen bir gündü. Ama iki yıldır tek bir kurban kesilmedi. Milyonlarca insan fakirlikle boğuşuyor" diye ekledi.
Acılı bir sesle, "Gazze’deki tüm buzdolapları boş. Sadece şehitlerin cesetlerini koruyorlar. Açlık, ölümü bile geçerek hayatları alıyor. Her evde ayrı bir hikâye, her buzdolabında ayrı bir acı var" dedi.
Hamdan, savaşın bir an önce sona ermesini, sınır kapılarının açılmasını ve yardım malzemelerinin akmasını umut ediyor. Ancak işgalcilerin insanları yardım merkezlerine yönlendirip, ardından üzerlerine ateş açarak onlara ulaşmayı engellediğini anlattı.
Birleşmiş Milletler ise sivillerin yaşamlarını tehlikeye atarak yiyecek aramak zorunda kalmasının çok büyük bir risk oluşturduğunu belirtti. İnsani yardımları erişilebilen her noktaya ulaştırmaya hazır olduğunu duyurdu.
Uluslararası Af Örgütü, işgal güçlerinin yardım merkezleri yakınlarında aç insanlara ateş açmasını "dehşet verici" bir olay olarak tanımlayıp derhal soruşturma açılması gerektiğini bildirdi. Yardımların insan onuruna saygılı şekilde dağıtılması gerektiğinin altını çizdi.
Af Örgütü, siyonist rejimin işgalci güç olarak temel ihtiyaçların sağlanmasından sorumlu olduğunu vurguladı. Uluslararası toplumun ise Gazze’de yaşanan felaketin uzun süredir devam etmesine izin verdiğini belirterek, siyonist rejime silah satışlarının durdurulması ve ablukanın kaldırılması için uluslararası baskı yapılması çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler Filistin Mülteci Ajansı (UNRWA) yetkilisi Sam Rose, mevcut yardım dağıtım yöntemlerinin acil insani ihtiyaçları karşılamadığını ifade etti. Yardımların hazır olduğunu, ancak etkilenenlere hızlı ve güvenli ulaşımın sağlanması gerektiğini söyledi.
BM verilerine göre, siyonist rejim sınır kapılarını kapatıp yardımların girişini engelleyerek Gazze’de kasıtlı bir açlık politikası uyguluyor ve zorunlu göçü hızlandırıyor.
Dünya Gıda Programı da Gazze’deki durumun kontrolden çıktığını belirtti. İnsani yardımların güvenli şekilde ulaştırılabilmesi için ateşkesin şart olduğunu vurguladı.
İşgal güçlerinin Gazze’ye yönelik savaşı 20 aydır devam ediyor. Bu süreçte dört bayram geçti, 54 bin 880’den fazla Filistinli şehit oldu, 126 bin 227 kişi yaralandı. Altyapı ve evlerde büyük tahribat yaşandı. Gazze, yakın tarihin en büyük insanlık trajedilerinden birini yaşıyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Gazze’de sağlık sisteminin çökme noktasına geldiğini duyurdu. Komiteye göre, yaralıların çokluğu ve çoğunun acil müdahale gerektirmesi, sağlık ekiplerinin tükenme noktasına gelmesine neden oldu.
Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Madleen gemisinin derhal serbest bırakılması çağrısı yaparken, tüm Akdeniz limanlarının Gazze’ye insani yardım ve dayanışma amacıyla gemiler göndermesi gerektiğini vurguladı.
Yoğun abluka ve yıkıma rağmen, HAMAS'ın askeri kanadı Kassam Tugayları, Gazze'de düşmanın hesaplarını altüst eden gelişmiş pusularıyla işgal ordusunu zor durumda bırakıyor. Direniş, enkaz ve harabeler içinde savaşı yeniden tanımlıyor.
İşgalciler, uluslararası sularda dayanışma için yola çıkan "Madleen" gemisini zorla Asdod limanına çekerek Gazze'ye insani yardım ulaşmasını engelledi. HAMAS, bu korsanlığı "terör ve uluslararası hukuk ihlali" olarak nitelendirerek tüm dünyayı harekete geçmeye çağırdı.