Boykot kararı alan kuruyemiş esnafı: Boykot yapmak artık bir mecburiyettir

Mardin'de kuruyemiş esnaflığı yapan İbrahim Seçilmiş, Gazze'de yaşanan vahşete karşı işgal rejimin ürünlerini iş yerinde bulundurmayarak boykot kararını aldı. Seçilmiş, duygularını aktararak, "Boykot yapmak artık bir mecburiyettir." dedi.
Sağlık yetkililerine göre, saldırılar sonucu şu ana kadar 65 bin 174 kişi şehit oldu, 166 bin 71 kişi yaralandı, 10 binden fazla kişi kayıp. Açlık ve kötü beslenme nedeniyle yüzlerce kişi hayatını kaybetti. İki milyondan fazla Filistinli, yıkılmış altyapı ve zorunlu göç koşullarında yaşıyor.
Gazze'de devam eden soykırıma karşı işgal rejimin ürünlerini iş yerinde bulundurmayarak boykot kararını alan kuruyemiş esnafı İbrahim Seçilmiş, duygularını İLKHA mikrofonuna aktardı.
Seçilmiş, Gazze'de katledilen masum insanların vebali altına girmemek için bir insanın vicdani olarak boykot yapması gerektiğin kaydetti.
Boykot kararını aldıktan sonra iş yerinde bereketli alışverişin yaşandığını belirten Seçilmiş, bütün esnafa işgal rejimin ürünlerini boykot etmeleri için çağrıda bulundu.
"Televizyonda Gazze'deki yayımlanan o görüntüleri izlediğimiz zaman vicdanımız sızlıyordu"
Gazze'deki vahşet görüntülerinden her gün vicdanı sızladığı için boykot kararını aldığını belirten Seçilmiş, "Boykot ürünlerin çoğu birçok yönden vücuda, sağlığa zararlı olduğunu herkes tarafından malum. Özellikle içecek gruplarında. Boykot ürünlerini satmama kararında öncelikle içecek dolaplarımızı iade etmekle başladık. Ardından boykot ürünleri satmamaya başladık. Genelde hep yöresel yerli ürünlere döndük. Aynı ürünleri ikame edecek yerli ürünlerimiz mevcut. Tezgâhlarımızın hepsinde yerli markalar var. Boykot kararını almakla çok sevindim. Bütün esnaf arkadaşlarıma da işgal rejiminin ürünlerini boykot etmelerini tavsiye ediyorum. Boykot kararından sonra Allah'a şükür işlerimiz de daha güzel ilerlemeye başladı. Gerçekten de iş yeri bereketli olmaya başladı. Televizyonda Gazze'deki yayımlanan o görüntüleri izlediğimiz zaman vicdanımız sızlıyordu. Boykot ettikçe hiç olmazsa elimizden geldiğince onlara destek olmaya çalışıyoruz. Bir tane içecek bir tane mermi demektir, bir tane çikolata demek bir tane mermi demektir. O yüzden de kan akıtılmasına karşı olduğumuz için boykot ürünlerini satmamaya destek veriyoruz." ifadelerini aktardı.
Seçilmiş, boykotla ilgili müşterilerin de ilgi duyduğunu dile getirerek,"Birçok müşterilerimiz gelip alışverişini yapıyor. Çoğu müşterimiz ürünlerin boykot olup olmadığını bizlere soruyorlar. Bizler de onlara yardımcı oluyoruz. Ayrıca boykot ürünleri hakkında yapılan uygulamalardan faydalanıyoruz. Dükkâna yeni ürünler geldiğinde boykot olup olmadığını uygulamadan bakıp seçiyoruz." dedi.
"Boykot yapmak artık mecburiyettir"
Vicdanı olan her insanın işgal rejiminin ürünlerini boykot etmesi gerektiğini vurgulayan Seçilmiş, "Amacımız ister Müslüman ister gayrimüslim olsun bütün insanların haksız yere kan akıtılmasına karşıyız. Onlar ürünlerini piyasaya sürüp elde ettiği parayla çocuklar katlediliyor. Bu hususta empati ile yaklaşıldığında kimin hoşuna gider? Benim hoşuma gitmiyor, o yüzden boykot kararımı verdi ve ben bir boykotçuyum. Şu an Diyanet İşlerinin vermiş olduğu fetvayı herkes biliyor. Dolayısıyla boykot yapmak artık bir mecburiyettir. Vebal altına girmemek için şu an boykot yapmak artık gerçekten bir insanın vicdani olarak yapması gereken hareketlerden bir tanesi. Boykot kararı sonrası gerçekten iş yerinde bereketini gördük. Amerika'dan başka bir yerden mal geldiği zaman para direkt oraya gidiyor. Ancak yerli üründeki malların parası ise Türkiye'de kalıyor. O yüzden de boykot şart." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Gazze sağlık kaynakları, 7 Ekim 2023'ten bu yana süren işgal saldırılarında toplam 65 bin 208 Filistinlinin şehit olduğunu, 166 bin 271 kişinin yaralandığını açıkladı.
Siyonist rejim, Kudüs'ün kuzeybatısındaki Beit İksa, Nebi Samuel ve Halayle kasabalarına giriş için yeni izin sistemi uygulamaya başladı.
Siyonist rejim, Batı Şeria'nın Yabad kasabası girişlerini toprak setlerle kapattı, Filistinlileri evlerinde sorguladı ve geniş çaplı baskınlar düzenledi.
Washington Post'un yayımladığı raporda, Sana'daki 26 Eylül gazetesine düzenlenen saldırının Ortadoğu'da gazetecilere karşı şimdiye kadar gerçekleşen en kanlı saldırı olduğu belirtildi.