Eğitimci Zeyneddin Güler, üniversiteyi kazanan öğrencilere kampüs hayatında karşılaşabilecekleri fırsatlar ve tehlikeler konusunda rehber niteliğinde önerilerde bulundu.

Eğitim-Bir-Sen Batman Şube Başkan Vekili Zeyneddin Güler, bu yıl üniversiteye başlayacak gençlere önemli uyarılarda bulundu.

Güler, kampüs hayatının hem fırsatlar hem de tehlikeler barındırdığını belirterek, öğrencilerin akademik ve sosyal olanaklardan faydalanmalarını, güvenli barınma ve arkadaş çevresi seçmelerini önerdi.

Öğrencilere ayrıca oryantasyon yapmaları, kendi kimlik ve değerlerini korumaları, bütçelerini yönetmeleri, burs ve uluslararası program fırsatlarını değerlendirmelerini tavsiye eden Güler, iyi bir arkadaş çevresi oluşturmanın hem akademik hem de kişisel gelişim açısından kritik olduğunu vurguladı.

"Kampüsler, yeni bir hayatın başlangıcını simgeliyor"

YKS'yi kazanan öğrencileri tebrik eden Güler, "Bu öğrencilerimize özellikle söylemek istediğimiz çok önemli noktalar var. Yeni bir hayatla, yeni bir çevreyle karşılaşıyorlar. Özellikle üniversite kampüsleri, yeni bir hayatın başlangıcını simgeliyor. Çünkü gençliğin en önemli dönemleri bu dönemlerdir. Kampüs hayatında öğrencileri bekleyen hem tehlikeler hem de fırsatlar bulunuyor." dedi.

"Fırsatları iyi değerlendirmek gerekiyor"

Kampüsün sunduğu olanaklara dikkat çeken Güler, "Fırsatları şu şekilde değerlendirebiliriz: Özellikle onların akademik gelişimini ve sosyalleşmelerini sağlayabilecek bir ortam oluşması gerekiyor. Bu fırsatları iyi kullanmalılar. Gençlik merkezleri, spor merkezleri, akademik merkezler, uluslararası programlar ve kariyer merkezleri gibi olanakları kendi gelişimlerini olumlu yönde ilerletebilecek şekilde kullanmaları önemlidir. Bunlar öğrenciler için gerçekten çok önemli fırsatlar yaratıyor. Diğer taraftan, ilgi alanları doğrultusunda kendilerini geliştirebilecekleri kulüpler, atölyeler ve spor alanları gibi ortamları kendileri sağlamalıdır." diye konuştu.

"Onları bekleyen tehlikeler de var"

Maddi sıkıntılar, yanlış çevreler ve kimlik bunalımı gibi risklere karşı öğrencileri uyaran Güler, "Tabii, bu fırsatlar varken onları bekleyen tehlikeler de söz konusu. Maddi sıkıntı çekme durumları olabileceği gibi, yanlış çevrelerin içine girme durumu da söz konusu olabilir. Kimlik bunalımına yol açabilecek ortamlar, hiç görmedikleri farklı ideolojiler ve hatta sapkın düşünce yapılarıyla karşılaşabilirler." ifadelerini kullandı.

"En iyi yollardan biri, iyi bir çevre bulmaktır"

Bu tehlikelerin üstesinden gelebilmenin yollarının da çok önemli olduğunu vurgulayan Güler, "Bu noktada güvendikleri kişilerden tavsiye ve destek almaları gerekiyor. Özellikle bu tehlikelerden korunmanın en iyi yollarından biri, iyi bir barınma ve iyi bir çevre bulmaktır." dedi.

"Yurtları tercih edin"

Öğrencilerin devlet yurtlarını öncelikli olarak tercih etmeleri gerektiğini vurgulayan Güler, şöyle devam etti:

"İyi bir çevre için, öncelikle tüm öğrencilerimize tavsiyemiz, devletin sunduğu Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarını tercih etmeleridir. Şu an devletimizin yurtları gerçekten çok güvenlidir ve öğrencilerin akademik gelişimini destekleyebilecek nitelikte ortamlara sahiptir. Bu konuda hızlı davranmaları gerekir çünkü herkese yetecek kadar kontenjan olmayabilir. Bunun dışında, tavsiye edilebilecek derecede olan vakıf ve dernek yurtları da tercih edilmelidir."

"Güvenilir arkadaşlarla ev ortamı da paylaşılabilir"

"Elbette, devlet ve vakıf yurtlarını tavsiye ederken, kendi ilgi alanları ve değer yargılarıyla aynı ortamı paylaşabilecekleri güvenli ev ortamlarını da arkadaşlarıyla kurabilirler." diyen Güler, "Ancak ilk olarak kesinlikle devlet yurtlarını tercih etmelerini öneriyoruz. Daha sonraki süreçlerde güvendiği ve aynı değer yargılarını paylaştığı arkadaşlarıyla ev ortamlarını da paylaşabilirler." ifadesini kullandı.

"Güvenilir kuruluşlarla iletişime geçilmeli"

Öğrencilerden sıkça gelen bir sorunun da manevi ortamlarını kaybetme korkusu olduğuna işaret eden Güler, şunları söyledi: "Bunun için, iyi bir yurt ve iyi bir çevre bulunduktan sonra, manevi atmosferi sağlayabilecek ortamları da o paralelde bulabilirler. Özellikle devletin, Diyanetin ve güvenilir sivil toplum kuruluşlarının gençlik merkezleriyle iletişimde olabilirler."

İlk yıl için altın kurallar

"İlk yıl neler yapılmalı, hangi konulara önem verilmeli?" gibi sorular da sıkça sorulduğunu belirten Güler, şu tavsiyelerde bulundu:

"Oryantasyon: Öncelikle öğrencimiz kampüs hayatına iyi bir oryantasyon yapmalı. Çevreyi iyi araştırmalı, neyin nerede olduğunu, ortamın nasıl olduğunu öğrenmeli ve güvendiği kişilerden bilgi almalıdır. Kimliği Koruma: Kendi kimliğinizi koruyun. Kimliğinizi korumazsanız ileride kimlik bunalımıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu, son derece önemli tehlikelerden biridir. Bütçe yönetimi: Bütçenizi iyi yönetmelisiniz. Maddi sıkıntıya girmemek için iyi bir tasarruf yapmalı ve bütçe dışı harcamalardan kaçınmalısınız. Bu konuda iyi bir plan çizmeniz ve harcamalarınızı bu plan dahilinde yapmanız önemlidir.

Burs olanakları: Burslar çok önemlidir. Devlet burslarına, sivil toplum kuruluşlarının burslarına ve üniversitenin kendi verdiği burslara hızlı bir şekilde başvuru yapın. Hepsine başvurmanız faydalı olacaktır. Uluslararası programlar: Erasmus ve Farabi gibi üniversitelerin sunduğu fırsatları da kaybetmemeniz gerekir. Bu programları sürekli takip etmelisiniz."

"İyi bir arkadaş ortamı bulamazsanız, farklı çevrelerin içine girme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz"

Güler, öğrencilerin aynı değerleri paylaşan arkadaş çevreleri oluşturmasının da hem akademik hem de kişisel gelişim açısından kritik olduğunu ifade ederek, "Unutmayın, iyi bir arkadaş ortamı oluşturmak da çok önemlidir. Eğer iyi bir arkadaş ortamı bulamazsanız, farklı çevrelerin içine girme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu yüzden, aynı değerleri ve fikirleri paylaşabileceğiniz arkadaş gruplarını bulmaya özen gösterin." dedi. (İLKHA)