TOGÜ’den köylere ağız ve diş sağlığı seferberliği
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Diş Hekimliği Haftası kapsamında “Bilim Kafe” etkinliğiyle sağlık hizmetini köylere taşıdı. Akademisyen ve öğrenciler, Gaziosmanpaşa köyünde özellikle yaşlı, çocuk ve özel gereksinimli bireyleri muayene ederek ağız ve diş sağlığı konusunda bilgilendirdi.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ), 22-26 Kasım Diş Hekimliği Haftası kapsamında sağlık hizmetini ve bilimi köylere taşıyor. Bilim Kafe etkinlikleri kapsamında Gaziosmanpaşa köyüne giden TOGÜ akademisyenleri ve öğrencileri, köy halkıyla bir araya gelerek ağız ve diş sağlığı hizmeti sundu.
Mobil birimlerde yapılan muayenelerde, diş hekimine gitme imkânı olmayanlara, yaşlı, çocuk ve özel gereksinimli bireylere öncelik tanındı. Diş hekimliği fakültesi öğretim elemanları ve öğrencileri tarafından çocuklara ağız ve diş sağlığını koruma yöntemleri anlatıldı.

Bilim Kafe etkinliğine, TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Temür, Genel Sekreter Prof. Dr. Muhittin Demiray, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Işıl Sarıkaya da katıldı.
“Üniversiteler toplumun her ferdine dokunan yapılar olmalıdır”
TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, üniversitenin bir yıldır yürüttüğü “Kırsalda Ağız ve Diş Bakımına Engelsiz Erişim” projesi kapsamında Gaziosmanpaşa köyüne geldiklerini belirterek, “Engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın ağız ve diş bakımı için hastaneye ulaşmalarında yaşanan zorlukları ortadan kaldırmayı amaçlayan çok anlamlı bir proje yürütüyoruz. Üniversiteler, yalnızca eğitim, öğretim ve araştırma yapan kurumlar değil aynı zamanda toplumun her ferdine dokunan yapılar olmalıdır.” dedi.
Prof. Dr. Yılmaz, üniversitenin sağlık başta olmak üzere çok sayıda toplumsal katkı faaliyetinde bulunduğunu vurgulayarak “Vatandaşlarımız bu hizmetten faydalanırken öğrencilerimiz de uygulama yapma imkânı buluyor. Bizi ağırlayan muhtarımıza ve vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.” ifadelerini kullandı.

Diş muayenesinden korkan köy sakinleri muayene oldu
Köy halkı, etkinliğe büyük bir katılım gösterdi. Gaziosmanpaşa Köyü Muhtarı Musa Özer, “Daha önce böyle bir hizmet olmamıştı, üniversitemize minnettarız.” derken özel gereksinimli çocuğu olan bir anne, “Down sendromlu kızımı şehirdeki hastanelere götüremiyordum. Gittiğimizde de doktorların görünce tedirgin oluyor, muayene olmak istemiyordu.” ifadelerini kullandı. Diş hekimi korkusundan dolayı muayene olmaya gidemeyen küçük bir kız çocuğu, muayene sonucunda korkusunu yendiğini belirtti.

Öğrenciler sahada pratik yapma imkânı buldu
Etkinlikte görev alan diş hekimliği fakültesi öğrencileri sahada pratik yapma imkânı buldu. 5. sınıf öğrencisi Elif Yaren Meral, “Böyle özel bir günde insanlara, özellikle çocuklara ulaşabilmek çok değerli.” derken, 4. sınıf öğrencisi Kadir Mehmet Ocak, “Sahada insanlarla kaynaşıyor, pratik yapıyoruz. Bu deneyim bizim için çok kıymetli.” diye konuştu.

5. sınıf öğrencisi Zeynep Yağmur Öztemir ise, uygulama yapma imkânının kendileri için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, “Bu güzel ve anlamlı günde, mezun olmadan önce halkın içinde tecrübe kazanma şansı bulduk. Okulumuzun sadece kutlamakla kalmayıp koruyucu diş hekimliği uygulamalarını halkla buluşturmamıza imkân tanıması, bugünü bizim için daha da anlamlı kılıyor.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Vücudumuzun belli bir miktarda florüre ihtiyacı olduğunu belirten uzmanlar, diş hekimlerinin bireysel koşulları göz önüne alarak, profesyonel flor uygulamasına karar verdiğini söylüyor.
Çocuklarda hızla artan Tip-2 diyabet vakalarına dikkat çeken Doç. Dr. Eşref Araç; fast food tüketimi, ekran bağımlılığı ve hareketsiz yaşamın nesilleri tehdit ettiğini söyledi. Araç, aileler, okullar ve devlet kurumlarının acilen ortak mücadele başlatması gerektiğini belirtti.
Artan gıda zehirlenmesi vakalarının Türkiye’de gıda güvenliğinin ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koyduğunu belirten Gıda Mühendisi Serkan Durmuş, düşük kaliteli ürün kullanımı, hijyen eksikliği, eğitim yetersizliği ve yetersiz denetimlerin halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti.