Bahar alerjisi tedavi edilmezse astıma neden olur

Dicle Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, bahar aylarında ortaya çıkan ve önemsenmeyen bahar alerjisinin zamanında tedavi edilmemesi halinde astıma neden olabileceğini söyledi.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, bahar alerjisinde antibiyotik kullanımının gereksiz olduğunu belirterek, polenlerin etkin döneminin ardından hastaların iyileştiğini ifade etti.
Şenyiğit, mart ile haziran ayları arasında alerji hastalıklarında artış gözlendiğini, mevsimin insanların beslenme alışkanlıkları ve hayat düzenlerinin değişmesini ve bağışıklık sistemini etkilediğini belirtti.
Halk arasında "saman nezlesi" olarak tabir edilen bahar alerjisinin, polen ile açığa çıktığını kaydeden Şenyiğit, çim ve ağaçlardan savrulan polenlerin burun, ağız ve göz yoluyla vücuda temas etmesi sonucu, polenlere karşı alerjik şikâyetlerin geliştiğini aktardı.
Şenyiğit, "Polene alerjisi olanlar, polenin etkin olduğu aylarda sabah saat 05.00 ile 10.00 ve akşamüstü 16.00 ile 18.00'de zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaktır. Çıkılması halinde de maske kullanmalı, eve geldiğimizde saçlarımızı yıkamalı, çocuklarımızın giysilerini değiştirmeliyiz. Kış mevsiminin bitip, baharın başladığı mart ve haziran ayları arasında alerji hastalıkları artış gösteriyor. Mevsim değişikliğiyle birlikte, insanların beslenme alışkanlıkları ve hayat düzenlerinin değişmesi bağışıklık sistemini de etkiliyor." dedi.
Şenyiğit, çocuklarda uzun süren öksürük ve burun akıntısının ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bahar alerjisi burunda gıdıklanma hissi, kaşıntı, aşırı akıntı, tıkanıklık, hapşırma krizleri, gözde yaşarma, kızarma, kaşıntı ve yanma problemleriyle kendini gösterir. Bu tür vakalarda hastalığın en tipik belirtisi olan hapşırma, arka arkaya 15-20 kez tekrarlanabiliyor. Bazen de boğazdaki tahriş ve geniz akıntısı, kuru inatçı bir öksürüğe yol açıyor. Bu durumda çocuklar mutlaka alerjik açıdan kontrol ettirilmelidir. Bahar aylarında ortaya çıkan ve önemsenmeyen bahar alerjisi zamanında tedavi edilmemesi durumunda astıma neden olabilir."
"Polen alerjisi olan maske taksın"
Şenyiğit, üst üste hapşırma, burun akıntısı, boğazda ağrı ve yanma gibi şikayetleri bulunanların bir sağlık kuruluşuna başvurduklarında bu hastalara genellikle antibiyotik kullanımının önerildiğini ancak bunun tedavide gerekmediğini ifade etti.
Polenin etkin olduğu dönemin geçmesinin ardından, bu tür şikâyetlerin kendiliğinden sona erdiğini belirten Şenyiğit, "Antibiyotik kullanımı gereksiz. Antibiyotik verilse de verilmese de polenin etkin olduğu dönemin sona ermesinin ardından hastalar iyileşiyor. Bu nedenle polene alerjisi olan kişilerin yapması gereken polenin etkin olduğu aylarda sabah saat 05.00 ile 10.00 ve akşamüstü 16.00 ile 18.00'de zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaktır. Çıkılması halinde de maske kullanmalı, eve geldiğimizde saçlarımızı yıkamalı, çocuklarımızın giysilerini değiştirmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Bu dönemde aynı zamanda mevsimsel astımda da artış meydana geldiği uyarısında bulunan Şenyiğit, "Dış ortamla temas etmeleri halinde göz ve burun çevresine ince bir tabaka vazelin sürmelerini tavsiye ediyorum. Çocuklarının özellikle bu aylarda uzun süren öksürük ve burun akıntısı gibi şikâyetleri varsa, sinüzitten ziyade şikâyetler alerjik açıdan değerlendirilmelidir'' ifadesine yer verdi.(Emrah Deniz-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Özellikle yaz aylarında güneşin zararlı UV ışınları, havuz ve deniz suyu, artan toz ile polenler gibi etkenler sadece cildimizi değil, göz sağlığımızı da tehdit ediyor.
DEHB tanısı almış çocuklar için, yaz döneminin kayıp bir dönem olmadığını belirten uzmanlar, aksine fırsatlara çevrilebilecek bir dönem olabileceğini söylüyor.
Bursa'da 2022 yılından bu yana 330 kök hücre toplandı. 2025’in ilk dört ayında topladığı kök hücre sayısıyla Türkiye genelinde ikinci sırada yer aldı.
Çocukların söylenen sözlerden çok, sergilenen davranışları ve yaşanan deneyimleri örnek aldığını belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Çocuk sözleri takip etmez, izleri takip eder. Yaşadığı olaylar çocuğun gelişen ruhunda iz bırakır." dedi.