Filistin Davasının manevi lideri Şeyh Ahmed Yasin’in şehadet yıldönümü münasebetiyle bir değerlendirmede bulunan tarihçi yazar Karakaş, Müslümanların Ahmet Yasin’in hayatından alması gereken büyük dersler olduğunu söyledi.

Filistin İslâmi Direniş Hareketi'nin (HAMAS) kurucusu ve manevi lideri Şeyh Ahmed Yasin'in şehadet yıldönümü münasebetiyle İlke Haber Ajansına bir değerlendirmede bulunan Araştırmacı yazar Mustafa Karakaş, Şeyh Ahmet Yasin'in hayatı ve yaşantısıyla İslam ümmetine çok büyük mesajlar verdiğini söyledi.

Davaya adanan bir ömür…

Şeyh Ahmet Yasin'in kelimelere sığdırılamayacak bir mücadelesinin olduğunu söyleyen Karakaş, Şeyh Ahmet Yasin'in 11 yıl önce uğradığı saldırı sonucu şehit olduğunu ve mücadelesiyle Filistin halkı için, Filistin direnişi için büyük bir örnek ortaya koyduğunu belirtti.

"Şeyh Ahmet Yasin, bir İslam önderiydi"

Şeyh Ahmet Yasin'in İslam Davası için 9 yıla yakın bir süre zindanlarda kalmasına rağmen hiçbir zaman davasındaki kararlılığından taviz vermediğini belirten Karakaş, "İki uluslu bir Filistin devletini kabul etmesi karşılığında özgürlüğüne kavuşabilirdi. Ancak, Şeyh Ahmet Yasin bunu kesinlikle kabul etmemiş, hiçbir zaman iman ettiğin davasının ulvi değerleri üzerinden bir pazarlığa gitmemiştir. Siyonistlerin yüzüne ‘Sizinle hiçbir şekilde, hiçbir pazarlık yapmayacağım.' diyerek bir İslam âliminin sergilemesi gereken tavrı en net şekilde ortaya koymuştur." şeklinde konuştu.

"Yaşlı da olsanız felçli de olsanız bu davayı sürdürmek zorundasınız"

Şeyh Ahmet Yasin'in Hamas hareketinin önderi ve lideri olmasına rağmen son derece fakir ve sıradan bir hayat sürdüğünü söyleyen Karakaş, O'nun sıradan bir insan gibi yaşadığını ve halkının içinde, halkla iç içe olduğuna vurgu yaptı.

Şeyh Ahmet Yasin'in, İslam ümmetine bıraktığı emanetler ve sorumluluklar olduğunu söyleyen Karakaş, "Bu yaşlı ve felçli bir insanın verdiği bir mesaj vardı: ‘Yaşlı da olsanız, felçli de olsanız, etrafınıza duvarlar da örülse; bu davayı sürdürmek zorundasınız.' diyordu. Bu noktada Müslümanların bu mesajı iyi kavraması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Müslüman dava adamı gerektiğinde kendisini feda edebilmelidir"

Şeyh Ahmet Yasin'in Filistinli gruplar arasındaki vahdete verdiği ve hiçbir zaman çatışmalarına müsaade etmediğini hatırlatan Karakaş, bu tavrın tüm Müslümanlarca örnek alınması gereken bir tavrı olduğunu belirterek, tefrikanın İslam toplumu için en büyük zarar olduğunu söyledi.

Şeyh Ahmet Yasin'in küfre karşı olan cesaretini de oğlunun dilinden anlatan Karakaş, oğlunun; ‘Topraklarımızın üstünde işgalci apaçi helikopterleri gezinirken, babama dikkatli olmasını ve dışarı çıkmamasını söyledim. Ancak bana topraklarımızın üzerinde uçan apaçilerden kaçmadığını, kendisinin sadece Allah'tan korktuğunu söyledi' dediğini hatırlattı.

"Hareketin tıkandığı yerde çözümler üretmiş"

Şartlar ne olursa olsun, her Müslüman'ın varlığını davayı sürdürmekle ve davayı ayakta tutmakla mükellef olduğunu söyleyen Karakaş, Şeyh Ahmet Yasin gibi bir şahsiyetin mücadele etmekle mükellef olmadığı halde fedakârlık yaparak Şehadeti tatmasının örnek alınacak bir tavır olduğunu söyledi.

Karakaş, "Şeyh Ahmet Yasin, beynini davanın hamalı yapmıştı. Hareketin tıkandığı yerde çözümler üretmiştir. Zulmün tehditlerine, tecavüzlerine, saldırılarına karşı zillet içinde yaşanılmaması gerektiğini hayatında gösterdiği örneklerle ortaya koymuştur." ifadelerini kullandı. . (M. Sıddık Bilge – İLKHA)