1 Temmuz itibarıyla başlayan yaz Kur'an kursları hakkında açıklama yapan Şanlıurfa İl Müftü Yardımcısı İbrahim Halil Aslan, ömre dokunuşu ve etkisi olacak yaz Kur'an kurslarına çocukları gönderme çağrısında bulundu.

2024 yılında 1 Temmuz başlayan yaz Kur'an kursları 16 Ağustos'ta sona erecek. Şanlıurfa İl Müftü Yardımcısı İbrahim Halil Aslan, devam eden yaz Kur'an kursları hakkında İLKHA'ya konuştu.

Aslan, Kur'an-ı Kerim'i yeni nesle aktarılması, çocuklara önemini öncelikle kavratılması gerektiğine dikkat çekti.

"Gel bu yaz Kur'an'ı gönlüne yaz düsturu ile hareket etmekteyiz"

Şanlıurfa İl Müftü Yardımcısı İbrahim Halil Aslan

Öğrencilerin kış aylarında genellikle zamanlarının okullarda geçmesinden dolayı Kur'an kurslarına gelme fırsatı olmadığını bu nedenle yazın Kur'an kursları ile değerlendirebileceğini belirten Aslan, "Kış döneminde öğrencilerimizin ekseriyetinin, çoğunluğunun okullarda olmasından dolayı Kur'an kurslarına gelme fırsatına sahip olamıyorlar. Yazın 3 aylık bir süre tatilleri var. Diyanet İşleri Başkanlığı da bu süre zarfında bütün tatillerini Kur'an kurslarına değil de bir kısmını en azından adap kısmıdır, ahlaktır, camiye gidiş gelişlerdir, öğrencilerin toplum içerisinde nasıl İslam'a göre davranması gerektiğini öğretmek için bu süre zarfında camilerimizde Kur'an kurslarımızda ve ihtiyaç bulunan yerlerde bizler Kur'an kursları açmaktayız. Onun için vatandaşlarımıza çağrımız, 'Gel bu yaz Kur'an'ı gönlüne yaz' düsturu ile hareket etmekteyiz. Sizler en yakın camiye veya Kur'an kursuna hangi yaştan olursa olsun, gittiğiniz zaman tebessümlü ifadelerle simalar ile sizleri karşılayacak olan bayan ve erkek hocalarımız mevcut. Vatandaşlarımızı bu konuda camilerimize, Kur'an kurslarımıza davet ediyoruz. 1 Temmuz'da başladı ve 16 Ağustos'ta da inşallah sonlanacak." dedi.

"Süre az, eğitim işi meşakkatli bir iştir"

Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizler bu eğitim sürecinin kısa olduğunun farkındayız ama diyoruz ki kısa bir süre de olsa ömrümüze dokunuşu olan ve etkisi olacak kısa bir süre de olsa çocuklarımızı gönderelim. Malumlarınız süre az, eğitim işi meşakkatli bir iştir. Bizler nasıl okul sürecinde öğretmenleri yalnız bırakmayıp ev ödevlerini takip ediyorsak, bu öğrencilerimizle almış oldukları derslerin ödevlerini, takibini tekrarını da velilerle beraber öğrencilerle tekrar ederlerse, velilerimiz kendi bilgilerini tekrar etmiş olur. Öğrencilerimiz de yeni bilgiler elde etmiş olur. "

"Çocuklarımıza Kur'an bizim için neyi ifade ettiğini öğretme gayreti içerisindeyiz"

Kur'an'ın için neyi ifade ettiğinin çocuklara anlatma gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Aslan, "Kur'an dersinden önce zaten bizler hocalarımıza da tembih etmişiz, hocalarımızla bu hassasiyete sahip. Kur'an'ın önemi, Kur'an bizim için neyi ifade eder, bize çocuklarımıza daha fazla bunu anlatma gayreti içerisindeyiz. Yani Peygamber aleyhissalatu vesselam'a Kur'an-ı Kerim nazil olmaya başladıktan sonra nasıl ki o dönemdeki toplum bir değişime uğramış, değişmiş ise bizler de aynı Kur'an'ın hala aramızda mevcut olduğuna iman ediyoruz. Aramızdadır ve o zaman bizler bu Kur'an'ın ahkâmını, ahlakını inceliklerini hayatımıza tatbik ettiğimiz zaman, o değişim ve dönüşümün de bizim de toplumumuzda olması kesindir. Çünkü o dönemde bu değişim olmuştur. Bu dönemde de olacaktır. Elhamdülillah toplumumuz hepsi Müslümandır, belki anlayış farklarımız olabilir ama önemli olan Kur'an'a saygı duymamız. Birlerimizin çok oluşu ve bu birler etrafında kenetleniyor oluşu bizi güçlü kılan tarafımızdır. Onun için bizler bu anlayışla Kur'an-ı Kerim'i yeni nesle aktarmalı, çocuklarımıza önemini öncelikle kavratmalıyız. Ardından Kur'an-ı Kerim'i de öğretmeliyiz." şeklinde konuştu.

"Çocukların özellikle edep ve adap noktasında hayatına dokunacak eğitimler söz konusu"

Yaz Kur'an kurslarında, Kur'an dersinin yanında dini bilgilerin de öğretildiğini söyleyen Aslan, son olarak şunları aktardı:

"Kur'an-ı Kerim eğitimi dışında etkinlik kitaplarımız var. Bu etkinlik kitapları içerisinde fıkıh yani ilmihal bilgiler, hadis, kısa kısa ayetler, özlü güzel sözler olmak üzere, çocukların özellikle edep ve adap noktasında hayatına dokunacak eğitimler söz konusu. Eğitimin süresi kısa olduğunun farkındayız. Bunu biliyoruz ama diyoruz ki çocukların aklında birer soru işareti bırakabilsek, çocukların merakını uyandırabilsek, bizler için önemli bir husustur. Ondan sonra o merakın peşinde gidip sağlam bilgilere sahip olmuş olurlar.  Bizler mümkün mertebe çocuklarımıza sahip çıkalım, eğitelim, camiye yönlendirelim. Belli bir yaştan sonra bu defa bizler artık yönlendirsek de yönelmiyorlar ama küçükken ağaç nasıl eğiliyorsa, küçükken de çocuklarımız yetişiyorlar. Bize okula verdiğimiz hassasiyetin bir kısmını da bu eğitime aktarmış olsak, herhalde çocuklarımız başarılı olur düşüncesindeyiz." (İLKHA)