"Eski bayramlarda hayır ve bereket vardı"
!["Eski bayramlarda hayır ve bereket vardı" "Eski bayramlarda hayır ve bereket vardı"](/img/NewsGallery/2024/4/11/387574/FeaturedImage/a758cb48-5690-4bcd-a4e5-78ef059a7636.webp)
Eski bayramlarda hayır ve bereketin olduğunu söyleyen 60 yaşındaki Emine Akdağ, eski bayramları anlattı.
İslam aleminde önemli bir yere sahip olan Ramazan Bayramı büyük bir coşku ve manevi haz ile idrak edilmeye devam ediyor.
Ramazan Bayramı ile ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşan Karaköprü Köyünün yerlilerinden 60 yaşındaki Emine Akdağ, eski Ramazanlarla şimdiki günleri kıyasladı.
Eskiden küçücük bir şeyle bile mutlu olduklarını söyleyen Akdağ, bayram öncesi bayramlıklarını yastığın altına koyduklarını söyledi.
"Amcalarımızın evine tek tek gidip ellerini öperdik"
Emine Akdağ
Akdağ, "Eski bayramlar hoştu. Eski bayramlarda hayır ve bereket vardı. Bayram akşamı annemiz elimize kına yapardı. O gece sevinçli bir şekilde uyurduk. Babamızın bize aldığı giysi ve ayakkabıyı yastığımızın altına koyup saklardık. Sabah olunca bayramlıklarımızı giyerdik. Amcalarımızın evine tek tek gidip ellerini öperdik. Çocuktuk o zamanlar, hangi amcamızın bize harçlık vereceğini düşünürdük. Bize 50 kuruş, 25 kuruş verirdi. Para ve şeker toplardık." dedi.
"Eski bayramlar güzeldi"
Eski bayramların bir tadının olduğunu ifade eden Akdağ, "Amca ve halalarımız, babamızın büyük olmasından dolayı babamızın bayramını kutlardı. Babam bayramda külünçe pişirirdi. Köylerden gelen konu komşuların külünçelerini pişirirdi. Eski bayramlar güzeldi, bir hayrı bereketi vardı. Konu komşularla bayramlaşırdık. Gelen misafirlerimize yemek ikram ederdik." şeklinde konuştu.
"Şimdiki bayramlardan çok fazla bir şey anlamıyoruz"
Şimdiki bayramlar hakkında konuşan Akdağ, "Şimdiki bayramlardan çok fazla bir şey anlamıyoruz. Eskiden her şeyde bir neşe, bir zevk vardı. Naylon ayakkabı giysek bile sevinirdik. Eski bayramlar, eski neşe yok. Şimdi yaşama sevinci, zevk diye bir şey kalmamış. Eskiden akrabalık da güzeldi. Konu komşu herkesten muhatap olurduk. Her şey önceden çok iyiydi." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Yapımı 11'inci Yüzyıla dayanan ve Anadolu'da külliye şeklinde inşa edilen ilk yapı toplulukları arasında yer alan Necmeddin Külliyesi'nin yapı mimarı Necmeddin İlgazi'nin kayıp olan mezarının keşfedilmesi için yetkili kurumlara çağrıda bulunuldu.
Neredeyse her hafta Diyarbakır farklı merkez ilçesinin değişik adreslerinde park etkinliği düzenleyen Hür Gençliğin dün akşamki durağı 75 Park idi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, zarar gören esrelerin restoratör ve uzmanlar tarafından titizlikle koruyarak ve temizleyerek gelecek nesillere aktarıldığını söyledi.
Dünyanın ilk tıp şifahanesi bazı tarih kaynaklarında Gevher Nesibe Darüşşifası ve Tıp Medresesi olarak bilinse de Mardin’de Emineddin Sökmen Bey tarafından yapılan ve 916 yıla aşkın ayakta kalan Emineddin Darüşşifa Medresesi, Gevher Nesibe Darüşşifası’ndan 100 yıl önce inşa edilmiştir.