Enflasyonda bütün yük vatandaşa yüklenmesin

Ekonomi yönetimine seslenen Şanlıurfa halkı, ülkedeki mevcut enflasyon yükünün vatandaşlara yansıtılmaması gerektiğini ifade ettiler.
Halk, mevcut asgari ücretin, özellikle evli ve kiracı olan bireyler için yetersiz kaldığını belirtiyor. Asgari ücretin 30 bin lira seviyesine çıkartılması gerektiğini söyleyen vatandaşlar, enflasyonun halkın üzerindeki etkilerinin azaltılmasını istiyor.
İLKHA’ya konuşan Şanlıurfa halkı, ülkedeki mevcut enflasyon yükünün vatandaşlara yüklenmemesi gerektiğini ifade etti.
Vatandaşlar asgari ücretin arttırılmasının ardından özellikle gıda ürünlerindeki artışın önüne geçilmesi için tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.
“Enflasyon yükünün halka yansıtılmamasını istiyoruz”
Hasan Yüksel
Asgari ücret ve memur maaşı arasındaki farkın daraltılması gerektiğini ifade eden Hasan Yüksel, “Asgari ücret şu an düşük miktarda ödeniyor. Biz asgari ücretin en az 30 bin lira seviyesinde olmasını istiyoruz çünkü asgari ücret evli olan insana, kiracı olan insanlara gerçekten yetmiyor. Ülkemizde çok büyük enflasyon açığı var, bu enflasyonun halka yansıtılmamasını istiyoruz. Tabi 17 bin lira bugün dediğimiz gibi yetersiz, işte buna yüzde 20, yüzde 15 zam gelir, yirmi üç, yirmi dört bin lira olacağı düşünülüyor. Biz bunu da yetersiz buluyoruz. Memur maaşıyla arasındaki makas farkının biraz daha daralmasını istiyoruz. Cumhurbaşkanımız ve devlet büyüklerimizin asgari ücretlinin, yoksulun, işçinin de değerini bilmesini, onları da düşünmesini temenni ediyoruz." dedi.
“Toplum olarak özeleştiri yapalım”
İnanç Dağdelen
Arttırılacak olan asgari ücretin yine enflasyona göre yetersiz kalacağını belirten İnanç Dağdelen, “Beklentim yüzde 40-35 bandında olacaktır diye düşünüyorum. Açıkçası gerçek enflasyona göre bence yetersiz ama en azından belirli bir kesimi mutlu edeceğini düşünüyorum. Hükümetten ziyade burada iş biraz vatandaşlara düşüyor, yani biz toplum olarak birazcık da özeleştiri yapmalıyız. Açıkçası, çok hükümete de bağlamıyorum, ben bu işi biraz fırsatçılık olarak buluyorum, toplumdan kaynaklandığını düşünüyorum." diye konuştu.
“Asgari ücretin artık yükselmesinden de korkar olduk”
Yunus Uğur
Asgari ücret yükseldiği zaman gıda fiyatlarının da arttığını söyleyen Yunus Uğur, “Asgari ücret tahminim battık, batacağız, yani bunun yükselmesi zor. Yükselse bile tabi enflasyon da yükseldiği için bir faydası olmuyor, bize zarar üstüne zarar. Artık yükselmesinden de korkar olduk çünkü yükseldiği zaman gıdalar da yükseliyor, yükselmesinin bir faydası kalmıyor. Devletin de elinde bir şey yok ama devlet özellikle bu torpilleri bitirmesi lazım, yani örneğin fırsatçılığı durdurması lazım, onlara bir göz gezdirmesi lazım. Devletin yapabileceği de bu." ifadelerini kullandı.
“Devletin bu fırsatçıların önünü kesmesi gerekiyor”
Mehmet Yaylak
Devletin, asgari ücretin artmasıyla birlikte özellikle fırsatçıların önünü kesmesi gerektiğini ifade eden Mehmet Yaylak, “Asgari ücretin 24 bin lira olacağı söyleniyor, tabi o 24 bin lira bize yetmeyecek her zaman olduğu gibi. Tahminimce, asgari ücretin en az 30 bin lira olması gerekiyor ki milletimiz daha rahat etsin. Şu şekilde ürünlerin de düşmesi gerekiyor, yağ gibi temel gıdalar... Bu ürünlerin de düşsün ki 30 bin lira maaşta maaş yetsin. Devletin bu fırsatçıların önünü kesmesi gerekiyor, elini taşın altına koyması gerekiyor ve milletimiz için çaba göstermesi gerekiyor." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Uzman Eğitimci Zeyneddin Güler, dijital çağın gençler üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, gençlerin kimliklerini inşa etme sürecinde aile yapısının ve değer aktarımının önemine vurgu yaptı.
Filistin için düzenlenen “Gazze İçin Nöbetteyiz” programına katılan vatandaşlar, Filistin’deki zulme karşı birlik ve boykot çağrısında bulunarak ümmetin gaflet uykusundan uyanması gerektiğini vurguladı.
TESSEP Yönetim Kurulu Üyesi Mürvet Cengiz, ülkemizde son 20 yılda yüzde 50 oranında artan boşanmalardaki temel sebeplerin başında ilgisizlik ve tarafların birbirini yanlış anlaması geldiğini söyledi.
Gazze'de devam eden insani kriz ve sağlık sorunlarına ilişkin konuşan Yeryüzü Doktorları Başkanı Prof. Dr. Ahmet Salduz, "Gazze'ye sağlık çalışanlarının, insani yardımın girişine izin verilmeli. Tedavi imkânı olmayan hastaların çevre ülkelere nakilleri yapılarak tedavileri gerçekleştirilmeli." dedi.