Eğitimci Haras: Yarıyıl tatili eksiklikleri tamamlamak için fırsattır

Eğitimci Erkan Haras, yarıyıl tatilin tamamen dinlenmek değil eğitimin yavaşlatılmış hali olduğunu, öğrencilerin bu süreci kitap okuyarak sosyal yönlerini geliştirmeleri, LGS ve YKS sınavına gireceklerin de eksikliklerini tamamlaması için bir fırsat olduğunu söyledi.
2024-2025 eğitim öğretim yılının ilk dönemi, 17 Ocak Cuma günü milyonlarca öğrenci için çalacak son ders zili ile sona erecek.
Yoğun bir dönemin sona ermesiyle 2 hafta boyunca okula gitmeyecek olan öğrencilere tavsiyede bulunan eğitimciler, bu sürecin tamamen tatil modunda geçirilmesinin doğru olmadığını ifade ediyor.
Yarıyıl tatilinde öğrencilerin yapması gerekenlerle ilgili İLKHA muhabirine konuşan Eğitimci Yazar Erkan Haras, bu sürecin kişisel gelişim adına kitap okuyarak, hazırlık sınıfındaki öğrencilerin ise eksikliklerini tamamlayarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
"Tatil süreci, okul açıkken yapamadıklarını yapmaları için fırsattır"
Haras, "Öncelikle tatil, yoğun bir tempodan çıkan öğrencilere bir nefes olacaktır. Fakat tatilin tanımını iyi yapmak lazım. Tatil demek, yoğun bir akademik boyutu geçirdikten sonra iyice dinlenip, gerilip, yan gelip yatmak, kitapla, kalemle, deflerle bütün diyaloğu koparmak değildir. Tatil eğitimin yavaşlatılmış halidir. Okul olmayacak, dersler olmayacak, sınavlar olmayacak, akademik dersler devam etmeyecek. Fakat çocuklar yüzde 100 bu sürecin içerisinde olacaklar. Aileler de yüzde 100 bu sürecin içerisinde olacak. Ailelere de burada büyük görev düşüyor. Çocuk, tatilde tamamen derslerinin dışında kültürel ve sosyal boyutuyla kendilerini geliştirmek zorundadır. 5'inci sınıf öğrencileri, 6 ve 7'nci sınıf öğrencileri derslerin bitiminden sonra bol bol kitap okuyup okul açıkken yapamadıkları aktiviteleri tatil sürecinde devam ettirmeleri gerekir." dedi.
"Her şeyi tatil moduna almak değildir"
LGS temposu içerisinde olan 8'inci sınıf öğrencilerinin tatil sürecinde eksiklerini tamamlamaları gerektiğini belirten Haras, "Yoğun bir temponun içinden çıkıp daha sade, daha basit, daha yavaş bir şekilde testlerini çözüp kitap okuyarak, roman okuyarak hayal dünyalarını geliştirmek zorundadırlar. Çünkü bunlar iyi bir liseye gidecekler. İyi bir liseye yerleşmek isteyen çocuk tatilde de boş durmayıp eksikleri de kapatacak. Çözemediği soruları çözecek, okuyamadığı kitapları okuyacak. İyi lise iyi üniversite getirir. Bu iki hafta onlar için çok büyük bir fırsat. 9'uncu, 10'uncu ve 11'inci saftaki çocuklar da aynı şekilde sınavlardan artık beri duracak. Artık onlar da roman ve hikâye kitapları okuyacak. Tamamen sosyal yönlerini geliştirecekler. 12'nci sınıf öğrencileri de bunun yanında romanlarını okuyacaklar, zihinlerini besleyecekler. Aynı zamanda da akademik başarılarını geliştirip testlerini çözecekler. Yarım bıraktıkları üniversite hazırlık boyutu neyse onları da devam ettirecekler. Yani tatil demek her şeye büyük oranda ara verip her şeyi bir tarafa bırakıp her şeyi tatil moduna almak değildir. Yani telefonları uçuş moduna almak gibi kendini tatil moduna alıp yan gelip yatmak değildir. Tatil demek, yavaş yavaş hedefini, gayretini devam ettirmesidir. Bu tatili değerlendirebilmek onlar için sosyal ve zihinsel boyutlarını, kültürel yönlerini geliştirecektir." diye konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Adanalılar, HAMAS'ın çağrısı üzerine Adana'daki ABD Konsolosluğu önünde düzenlenen etkinlikte bir araya geldi. Etkinliğe katılan çocuklar, samimi ve anlamlı açıklamalarıyla büyüklerine örnek oldular.
İlahiyatçı Ramazan Erdem, şehitliğin sadece İslam'a ait bir kavram olduğunu belirterek, şehadetin yalnızca Allah ile kurulan özel bir bağla mümkün olduğunu vurguladı. Erdem, her Müslümanın şehadete talip olarak yaşaması gerektiğini söyledi.
Bingöl’de muhasebeci olan Resul Kadiroğlu, bir aylık gelirini Bingöl Umut Kervanı Derneği aracılığı ile Gazze’ye bağışladı.
Yıllardır devam eden süresiz nafaka adaletsizliği ile ilgili konuşan Av. İlhami Sayan, kadına boşanma teşviki olarak görülen ve erkeği mahkûm eden bu uygulamanın 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesine tezat oluşturmaması adına sona erdirilmesi gerektiğini söyledi.