Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, "Eğer bu davayı sadece camilerden ibaret görüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu din sadece camilerde yaşanmak için gönderilmedi." dedi.

Adıyaman Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından, belediye konferans salonunda "Peygamberi Anlamak ve Sünnetini Yaşamak" temalı Mevlid-i Nebi etkinliği düzenlendi. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programa konuşmacı olarak Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş katıldı.

“Bu dava kendiliğinden büyümez”

İslam davasının kendiliğinden büyümeyeceğini bunun için Müslümanların bilinçli bir şekilde çalışıp gayret sarf etmesi gerektiğini söyleyen Göktaş, “Eğer siz bu davayı sadece camilerden ibaret görüyor ve kendiliğinden büyür diyorsanız yanılıyorsunuz. Allah için şöyle bir kuş bakışı ile yeryüzüne bakın. Camilerin yeryüzünde çok az bir yer tuttuğunu ve gökdelenler arasında kaybolduğunu göreceksiniz. Camilerimizin çoğunda sadece üç beş yaşlı insanımız var. Allah’ın dinini ileriye götürecek güç ve enerji bu değildir. Bu dinin dışarıya, stadlara, meydanlara çıkması lazım. Dünya bu dini görsün. Bu dini dünyaya göstermekle mükellefiz. Bazıları zannediyor ki Allah’ın dini bir bulut gibi bir nur gibi kendiliğinden yayılacak. Bu din böyle yayılmaz. Sen götüreceksin, ben götüreceğim. Fabrikamıza, iş yerimize, çarşıya, pazara biz götüreceğiz. Allah’ın dinini ve o dinin Peygamberinin rahmetini sen tattıracaksın.” dedi.

"İslam’ı yaşantınızda gösterin"

Hazreti Peygamberin yapmak istediği şeyleri söylemekten çok kendi hayatında göstererek sahabelere örnek olduğunu dile getiren Göktaş, günümüzde de Müslümanların aynı şekilde davranması gerektiğinin altını çizdi.  Göktaş, şöyle devam etti: “Peygamber adına durmadan öğüt veren, hadis okuyan, Peygamber Efendimize ait emirleri yazdıran insanlar olmamalıyız. Ne yapmak istiyor isek bizzat hayatımız da göstermeliyiz. Peygamber’e uymak sadece ihtiyar insanların, garibanların, hacı ninelerin, hacı dedelerin işi değil. Önemli olan Peygambere bu memleketin ciddi insanlarının da tabi olmasıdır. O zaman yeryüzü cennete döner. Önemli olan o memleketin kaymakamı, hâkimi, savcısı, devlet başkanının Peygambere uymasıdır. Peygamber aleyhiselam sadece iyi bir din adamı değil komutanların da valilerin de örnek alması gereken bir şahsiyettir. Onun için bu dini açığa çıkarmalıyız. Sadece meydanlardan bağırarak çağırarak değil, aşağıdan zorlayacağız. 'Müslümanım diyorsan ey vali, ey başbakan, ey hazinenin başındaki adam, ey cumhurbaşkanı, Hazreti Muhammed'e uy.' diye biz onları zorlayacağız. Ve Allah’ın dini dört bir yana bu şekilde yayılacak. Bu bizim görevimizdir."

“Allah Resulünü sevmek yetmez”

Açılış konuşmasını yapan Adıyaman VAHDET DER Genel Başkanı Bilal Demir ise, "Müslüman olan kişinin Hazreti Peygamberi sevmesi yetmez. Hayatının her alanında onu rehber edinmesi gerekir" diyerek şöyle devam etti: “Her sene yaptığımız geleneksel Mevlid-i Nebi etkinliğimizi bu sene “Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama” teması ile gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz. Peygamberi anlamak ve sünnetini yaşamak sadece Peygamberi sevmek ile olmuyor. Onu anlamak, yaşamak ve yaşatmak lazım. Allah Resulü Hazreti Ömer’e soruyor. ‘Ya Ömer beni ne kadar seviyorsun?’ Hazreti Ömer de ‘Ya Resulullah seni nefsim hariç her şeyden çok seviyorum.’ Hazreti Peygamber de ‘Ya Ömer, olmadı. Eğer beni nefsinden de çok sevmezsen gerçek manada iman etmiş olamazsın.’ diyor. Bizler de sadece sevmek ile değil gerektiğinde canımız ile malımız ile gerektiğinde zamanımız ile onu çocuklarımıza anlatalım ki onun sevgisine mazhar olalım.” Program yapılan duanın ardından sona erdi. (Cemil Özdaş – İLKHA)