Ömeriye Camii Gaziantep'in tarihine tanıklık ediyor

Kurtuluş Savaşında ‘Antep Savunması’nın dehşetli günlerinden kalan mermi ve şarapnel parçalarının izlerini taşıyan Gaziantep’in en eski camisi olan Ömeriye Camii, asırlardır adeta zamana meydan okuyor.
Yapılış tarihi kesin olmamakla birlikte, kaynaklarda Miladi 1210 yılında tamir geçirdiği belirtilen Gaziantep'in en eski camisi olan ömeriye Camii, asırlardır zamana meydan okuyor. Kurtuluş Savaşında ‘Antep Savunması'nın dehşetli günlerinden kalan mermi ve şarapnel parçalarının izlerini de taşıyan ömeriye Camii, adeta tarihe tanıklık ediyor.
Asırlardır Müslümanlar tarafından mabed olarak kullanılan Cami, ‘ömereyn' camisi olarak da biliniyor. Bir rivayette Hz. ömer, diğer bir rivayette ise ömer bin Abdulaziz tarafından yaptırıldığı için bu ismi aldığı söyleniyor.
Gaziantep'in merkez Düğmeci Mahallesinde bulunan ömeriye Cami'nin yapılış tarihi kesin olmamakla birlikte kayıtlarda hicri 607, miladi 1210 yılında tamirden geçtiğini belirtiliyor.
Taç kapısı ile mihrabı siyah ve beyaz taşlarla örülü olan caminin, minare şerefesinin korkuluklarında oyma taş işçiliğinin güzel örnekleri dikkat çekiyor.
‘Antep Savunması'nın dehşetli günlerinden kalan mermi ve şarapnel parçalarının izlerini görmenin mümkün olduğu cami hakkında İlke Haber Ajansı'na (İLKHA) bilgi veren Cami İmam Hatibi ve Müezzini Abdulkadir Çiftçi, caminin bugünkü şeklini 1786 yılında aldığını, 1850 tarihinde ise bir onarım geçirdiğini belirtiyor.
2006 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından cami restorasyonunun yapıldığını söyleyen Çiftçi, camiyi ön plana çıkaran en önemli unsurlardan birinin de cami avlusunda bulunan ve deprem uyarısı yaptığına inanılan döner özellikteki süslemeli taş olduğunu kaydediyor.
Minarede bulunan çukurluklar görenlerin dikkatini çekerken İmam Çiftçi, bu çukurlukların Fransızların Antep'i işgali sırasında 80 bin kadar top mermisi ile şehri bombardımana tutması sonucu oluşan tahribat olduğu bilgisini veriyor. İmam Çiftçi, o dehşetli günlerin unutulmaması için restorasyon çalışmalarında izlere dokunulmadığını söylüyor.
Cami cemaatini müdavimlerinden olan 77 yaşındaki Mustafa özen Amca ise çocukluğundan beri bu camide namaz kıldığını, bu camide namaz kılmanın kendisine ayrı bir haz verdiğini ifade ediyor. (İbrahim Koçyiğit- İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bir Kurban Bayramı daha yaklaşırken mahalle mahalle bayramlaşmaların yerini sessiz evlere bıraktığını belirten büyükler, eski bayramların hasretini çektiklerini ifade etti.
Dijital oyunların çocuğun gelişimini sekteye uğrattığını ve çocuklarda ‘klip sendromu’ da denilen otizm belirtileri görülebildiğini anlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ne zaman ki tableti elinden alıp, anne-baba çocukla aktif oyun oynamaya başlıyor; o zaman çocuktaki gelişme hızlanıyor." dedi.
1991 yılında Ağrı’da doğan ve sanat yolculuğuna küçük yaşlarda başlayan tezhip sanatçısı, Özge İnan bugün kendi atölyesinde öğrenciler yetiştirerek geleneksel sanatı geleceğe taşıyor.
Her ay farklı konu başlıkları ile okurlarıyla buluşan Söz ve Kalem Dergisi, haziran ayı sayısından "Hakkın İzinde Adaleti İkame Etmek" dosya konusu ile çıktı.