Meydana gelen felaketlerde bilimsel olduğu kadar manevi nedenlerinde olduğunu belirten Molla Abdülkuddüs Yalçın, afet ve musibetlerde yapılması gereken amellerin başında tövbe ve istiğfarın geldiğini söyledi.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından toplumda oluşan panik ve korku atmosferi devam ederken insanların özellikle bu tür büyük felaketlerin Allah'tan geldiğini hatırlayarak O'na yönelmesi gerektiğinin altını çizen İTTİHADUL ULEMA Yönetim Kurulu Üyesi Molla Abdülkuddüs Yalçın, tövbe ve istiğfara yönelinmesi hususunda telkinlerde bulundu.

İnsanın Allah Cellecelaluhu'nun kulluk için yarattığı mahluk olduğunu hatırlatan Molla Yalçın, "İnsan Allaha kulluk etmek üzere yaratılmış ve O'nun emirlerine uygun hareket etmesi gerekir. Fakat insanla birlikte aynı zamanda nefis denen bir şey var. Bu nefis özellikle şeytanın yardımıyla Allah'ın ibadetinden yüz çevirir, isyan etmeye başlar ve bazen Allah'ın istediğinin dışında başka bir yola yönelmiş olur. İşte tövbe kişinin tekrar Allah'ın yoluna dönmesidir. Tövbe demek rücu, dönmek demektir." şeklinde konuştu.

"Tövbe, kişinin yaptığı günahlardan pişman olup Allah'a yönelmesidir"

İslam'da tövbenin istilahi manasına da açıklık getiren Molla Yalçın, tövbenin şartlarını sıralayarak "Kişinin yaptığı günahlardan pişman olup artık bir daha dönmemek üzere Allah'a yönelmesidir. Kişinin rabbine karşı 'Yarabbi ben tövbe ettim, yaptıklarımdan pişman oluyorum, keşke yapmasaydım, bir daha yapmayacağım' diye azmetmesidir. Bu konuda İslam alimleri tövbenin şartları olarak yaptıklarını terk etmek olduğunu belirtiyor. Yani o kötülükleri bir daha yapmamak üzere terk etmektir. Tövbenin birinci şartı budur. Hem terk etmez hem de 'tövbe ettim' dese olmaz. İkinci şartı hem terk etmesi hem de yaptıklarından pişman olması lazım. Üçüncüsü ise 'bir daha dönmeyeceğim' diye karar vermesidir." diye belirtti.

Yalçın, "Eğer insanların haklarına taalluk ederse dördüncü şartı da vardır ki kime bir haksızlığı olmuşsa onu geri vermesi lazım. Mesela malını almışsa malını verecek, başka bir şekilde zarar vermişse o zararın telafisini yapması gerekir. Yani o kişiyle helalleşmelidir. Bu 4 şartı yerine getirir, samimi olarak bunu yaparsa İnşallah Allah onun tövbesini kabul edecektir. Çünkü Allah bunu söz vermiştir." dedi.

İstiğfarı Allah'tan yaptığı günahların affını dilemek olarak tanımlayan Yalçın, 'Ğufran'ın örtmek, örtmenin de 'af' anlamına geldiğini belirterek istiğfarın 'Ğufranı talep etmek' manasına geldiğini söyledi.

"İnsan her zaman hataya meyillidir ve muhakkak hata yapar"

Tövbe etmenin şekline de değinen Molla Yalçın, "Tövbe etmek 'Yarabbi yaptığım günahları affet, estağfurullah' deyip 'Allah'tan istiğfar ediyorum, ğufran diliyorum' manasına gelmektedir." ifadelerini kullandı.

Bu tür büyük felaketlerde insanın ilk yapacağı şeyin istiğfar ve tövbe olduğuna vurgu yapan Molla Yalçın, şunları söyledi:

"İnsan her zaman hataya meyillidir ve her insandan mutlaka hatalar meydana gelir. Özellikle de günümüzde büyük günahlar meydana gelmiştir. Bunların bazıları ihmal, bazıları ihval ve bazıları da bizzat girişmektir. Mesela anne-babalar çocukları İslam'a yöneltmek ve Kur'an'ı sevdirmek noktasında gerçekten çok ihmalkâr davranmıştır. Belki bizim gibi cami hocalığı yapanların da muhakkak ihmali olmuştur. Dolayısıyla bunun gibi büyük felaketler esnasında istiğfar ile tövbe etmesi, Allah'a yönelmesi ve af dilemesi gerekir."

"Meydana gelen büyük felaketlerde büyük uyarılar vardır"

Yalçın, "Meydana gelen büyük felaketlerde büyük uyarılar vardır. Elbette bazı bilimsel sebepleri var olduğu gibi manevi sebepleri de vardır. En azından bu felaketin üzerimizden kaldırılması, uzak tutulması için olsa bile bu musibeti meydana getiren Allah'a iltica etmemiz lazımdır. Çünkü bu büyük felaketleri ancak Allah kaldırıp uzak tutabilir. Kâinatın Rabi O'dur ve ağaçtaki bir yaprak dahi O'nun izni olmada düşmüyorsa, ki bizler buna iman etmişiz, depremlerinde Allah'ın izniyle meydana geldiğine inanıyoruz. Bu felaketleri de def edecek ancak Allah'tır. Biz inananların aklına gelecek ilk şey istiğfar ve tövbe etmek, Allah'ın ismini anmak, zikretmek, ibadete yönelmek ve özellikle yaptıkları ihmalleri telafi etmektir." şeklinde konuştu. (İLKHA)