Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşanan çatışmaların arasında sıkışan halk, yaşamla ölüm arasında kaldıkları anları anlatmaya devam ediyor.

Bağlar Kaynartepe Mahallesi'nde yaklaşık bir hafta süren sokağa çıkma yasağının sonlandırılmasının ardından tanık oldukları olayları anlatmaya devam eden halk, yaşamla ölüm arasında gelgitler yaşadıklarını dile getirdiler.

Bağlar ilçesinde 15 Mart Salı günü kısmen ilan edilen sokağa çıkma yasağı, 21 Mart sabahı kaldırıldı. Kaynartepe Mahallesi, Dört Yol mevkii, Gürsel, Cemiloğlu ve Nükhet Coşkun caddelerinin tamamında sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla rahat bir nefes alan mahalleli yaşadıklarını anlatmaya devam ediyor.

Kaynartepe'deki olayların ilk anında insanların polisi defalarca aradığına dikkat çeken mahalle sakinlerinden Ramazan S, aradan saatler geçmesine rağmen hiçbir müdahale yapılmadığını söyledi.

Ramazan S, "Akşam saat 10.00 sıralarında çatışma başladı. Onların nasıl mahalleye girdiklerini ve mahalleyi nasıl sardıklarını canlı canlı gördük. Ne polis müdahale etti onlara ne de asker. Hiç zorlanmadan rahat rahat girdiler mahallemize. Sonra çukurlar kazmaya, barikatlar örmeye başladılar." dedi.

"Polis uzun süre müdahale etmedi"

Polisin, PKK'lilerin mahallede rahat bir şekilde örgütlendikten sonra müdahale ettiğini ifade eden Ramazan S, "Polisler, caddeleri doldurdu ancak uzun bir süre müdahale etmedi. Sabah 06.00 sıralarıydı. Henüz daha da içeriye girilmemişti. İşe de gitmem gerekiyordu. Aşağı indim, yüzleri maskeli ve elleri keleşli bazı kişileri gördüm. Oturmuştular, barikatların önünde kahvaltılarını yapıyordular. Bakkallardan izinsiz topladıkları gıdaları tüketiyorlardı. İçlerinde kadın da vardı erkek de. Kimiyle konuştum. Yüzleri kapalı olduğu için tanıyamıyordum. Tehlikeli olduğunu sezdiğim için eve geri dönmeye karar verdim. Evden izlemeye devam ettim." şeklinde konuştu.

"Komşumun evi polis aracı tarafından 15 dakika boyunca tarandı"

Kendilerini bir anda çatışmaların içinde bulduklarını ifade eden Ramazan S, "İşin garip tarafı bizim evin bir tarafında PKK'lileri görüyorduk, diğer tarafından ise polisleri görüyorduk. Polis yoğun güvenlik önlemi almıştı ancak müdahale yapılmamıştı. Sonra yasak ilan edildi. Kendimizi çatışmaların içinde bulduk. Yasağın 3'üncü gününde polis anons yaptı. Anonsta, eve giderek eşyaların alınmasına izin veriyordu. Ancak yine de engelleme vardı. Hatta ateş altında kalıyorduk. Çatışmanın 2'inci gününde komşum olan bir kadın çocuğuyla beraber evinden bezlerini almaya gitmişti. Aynı zamanda hastası vardı, ilaçlarını alacaktı. Eşiyle beraber evde oldukları sırada zırhlı polis aracı tarafından 15 dakika boyunca tarandı. Bunu yapan akrep denilen zırhlı polis aracıydı." diye belirtti.

"Ne oyunlar dönüyor biz de anlamadık açıkçası"

Yasak sırasında PKK'liler tarafından birçok evin zorla boşaltıldığına şahit olduğunu ifade eden Ramazan S, "Bizim ev zemin kat olmadığı için evimize giremediler. Zemin katları boşaltıyorlardı. Sonra silahlarıyla beraber giriyor ve tüneller açıyorlardı. Karşı koyanlara tehditler savuruyorlardı. Bir gece baktık mahalleyi sarmışlar. Bir sabah uyandık, kimse kalmamış. Ne oyunlar dönüyor biz de anlamadık açıkçası." dedi. (M. Sıddık Bilge/Yunus Sırat/Rıdvan Ateş – İLKHA)