5 Mayıs 1992 tarihinde PKK'liler tarafından camiye gittiği sırada katledilen Ramazan Yıldırım, şehadetinin 24'üncü yılında akrabaları ve sevenleri tarafından kabri başında anıldı.

5 Mayıs 1992 tarihinde PKK'liler tarafından Kızıltepe'de camiye gittiği sırada katledilen Ramazan Yıldırım, şehadetinin 24'üncü yılında akrabaları ve sevenleri tarafından Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde bulunan kabrinin başında anıldı.

Onlarca kişinin katıldığı anma programında Yasin şerif okundu, dualar edildi. Şehid Ramazan Yıldırım'ın dava arkadaşlarından Mehmet Gül, mezarı başında şehidlik ve şehadetle ilgili kısa bir konuşma yaptı.

Şehid Ramazan'ı da kısaca anlatan Gül, "Ramazan sanki şehid olacağını biliyormuş gibi İslami dava ile tanıştıktan sonra bütün vaktini davası için kullanıyordu. İslam uğrunda elinden gelen bütün çabayı sarf etti." dedi.

Şehid Ramazan'ın çok güzel hasletlerinin olduğunu belirten Gül, "En belirgin özelliklerinden birisi çok cana yakın ve sempatik biri olmasıydı. Kendi çevresinde onu tanıyan ve onunla iletişime geçen herkes ondan razı olmuştur. Hatta onun davasına düşman olan kimseler bile onun ahlakından etkilenmiş ve kendisi hakkında olumlu şeyler söylemek zorunda kalmışlardır. Küçük çocuklar ve gençlere ayrı bir ilgisi vardı. Fedakârlığı, mütevazılığı, samimiyeti davası için elinden gelen her şeyi en güzel bir şekilde yapmaya çalışması yine onu tanıyan bütün kardeşlerimizin bildiği özelliklerindendi. Camiye ve cemaate bağlılığı, itaati ve davasını her şeyin üzerinde tutabilmesi de onun bir başka belirgin özelliklerindendi." diye konuştu.

Şehid Ramazan Yıldırım kimdir?

27 Ağustos 1972 tarihinde Muş Malazgirt ilçesinde doğdu. 7 yaşındayken ailesi kan davasından dolayı Ceylanpınar'a göç etmek zorunda kaldı. İlkokulu Cengiz Topel ilköğretim okulunda bitirdi. 9 çocuklu ailenin en büyük oğluydu. 14 yaşından itibaren Yeşil Kubbe Camisi'nde Kur'an eğitimi gördü. 16 yaşında Hizbullah Cemaati ile tanıştı.

Şehid Ramazan, medrese ve camide İslami faaliyetlerde bulunarak, İslami eğitimler alırdı. Namaza çok düşkün olan Ramazan, bütün vakit namazlarını camide kılar, pazartesi ve perşembe oruçlarını kaçırmazdı. Cami namaz saatleri dışında kapatılırken, o camiyi kapatmayıp İslami sohbetler yaparak, "Çocuklar bizim geleceğimizdir, davamızı omuzlayacak kişilerdir, kendimi Allah'ın dinine adadım ve bundan sonraki yaşantım İslam, Kur'an ve sünnet çerçevesinde olacaktır." diyordu.

Cebindeki bütün paraları çocuklara harcayan Ramazan'a ailesi çocuklara neden bu kadar değer veriyorsun dediğinde O, "Çocukları sevindirmek Allah'a yaklaşmaktır ve bir gün şehid olursam bu çocuklar benim davamı savunacak olan kişilerdir." derdi.

Ramazan Yıldırım'ın şehadeti

Daha önce defalarca PKK tarafından ölümle tehdit edilen Ramazan, bu tehditlere kulak asmayarak davasını azimle devam ettirdi. Annesine hitaben "Anne eğer ben şehid olursam senin sahibin yüce Allah'tır" diyen Ramazan, muhacir olarak bulunduğu Mardin'in Kızıltepe ilçesinde camiye gitmek istedi. Ramazan, Nusaybin yolu üzerinde bulunan Seyda Camii'in köşesine vardığında 2 PKK'li tarafından kendisine 19 el ateş edilmek suretiyle şehid edildi. Ramazan vurulduğu esnada şehadet parmağını kaldırdığı için avucuna da bir kurşun isabet etmişti. (İLKHA)