Mardin Artuklu Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, Küresel Sumud Filosu'na katılanların insani, İslami ve şer’i bir görev için hareket ettiklerini vurguladı ve uluslararası aktörlerin filo mensuplarını korumaları gerektiğini belirtti.

Mardin Artuklu Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, işgalci siyonist rejimin, Gazze’deki abluka hattını delmek ve insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na saldırması sonrası, İLKHA mikrofonuna önemli açıklamalarda bulundu.

Ebu Zeyd, filoya katılan herkesi selamlayarak, onların cesur ve fedakâr bir girişimde bulunduklarını; bunun mertlik, yiğitlik, yardımseverlik ve yüce insani ahlâkın göstergesi olduğunu ifade etti.

Direniş filosundaki yaklaşık 500 kişinin canlarını ortaya koyarak yola çıktığını belirten Ebu Zeyd, bu nedenle bu kişilerin, bağlı oldukları devletler, kuruluşlar ve uluslararası aktörler tarafından korunmalarının zorunlu olduğunu vurguladı.

Onların amaçlarının kişisel çıkar değil, kardeşlerinin yardımına koşmak, mazlumları kurtarmak, açları doyurmak, susuzlara su vermek, çıplakları giydirmek ve yuvasızlara barınak sağlamak olduğunu belirten Ebu Zeyd, "Öncelikle, 'Sumud (Direniş) Filosu'na katılan herkesi selamlamamız gerekir. Çünkü onlar bir komplonun içine girerek yola çıktılar ve şehit olma ihtimalleri var. Bu nedenle onların ellerini sıkıyoruz, kendilerini yürekten selamlıyoruz. Çünkü sergiledikleri bu cesur girişim; mertlik, yiğitlik, yardımseverlik ve yüce insani ahlâkın bir göstergesidir." dedi.

Filonun korunması ve destek çıkılması için çağrıda bulunan E bu Zeyd, "Bir diğer husus da bu filoya her türlü korumanın sağlanması gerekir. Bu filo onlarca ülkeden oluşmaktadır. Her ülkeden, o ülkenin nüfusuna göre insanlar katılmıştır. Türkiye’den, Amerika’dan, Tunus’tan, Fas’tan, Cezayir’den, Malezya’dan, Endonezya’dan, Hollanda’dan ve daha onlarca ülkeden insanlar bu filoya katılmıştır. Yaklaşık 500 kişi bu filo ile yola çıktı. Bu 500 kişi canlarını ortaya koyarak bu girişimi başlattılar. Bu nedenle, bu kişilerin bağlı oldukları devletlerin ve kuruluşların onlara koruma sağlamaları zorunludur. Çünkü onlar kendileri için değil, kardeşlerinin zaferi, mazlumların imdadına koşmak, açları doyurmak, susuzlara su vermek, çıplakları giydirmek ve yuvasızlara barınak sağlamak için yola çıktılar." şeklinde aktardı.

"Bu insanları düşmana teslim etmek caiz değildir"

Ebu Zeyd, bu direnişin hem insani hem İslami hem de şer’i bir görev olduğunu ifade ederek, "Onlar insani bir görev, İslami bir vazife ve şer’i bir farizayı yerine getirmek için yola çıktı. Allah Teâlâ’nın 'Müminler ancak kardeştir' buyruğuna, Peygamberimiz Aleyhisselam'ın 'Müslüman, Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez ve onu (düşmana) teslim etmez' sözlerine uyarak bu mazlumları kurtarmak için yola çıktılar. Dolayısıyla bizim için devletler, bireyler, insan hakları ve insani kuruluşlar, uluslararası ve küresel kurumlar olarak bu insanları düşmana teslim etmek caiz değildir. Çünkü iyiliğin karşılığı iyilikten başka mıdır? Onlar bir vazifeyi yerine getirmek için çıktılar ve biz de bütün bu kesimler olarak bu filodan sorumluyuz. Onları korumak, güvenliklerini sağlamak, hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak bizim görevimizdir. Hedeflerine ulaşmalı, Gazze’ye girmeli, mazlumları kurtarmalı, gerekli yardım ve desteği sunmalıdırlar.

Bu direniş girişimi, cesur girişimlerdir ve bu filonun hem medya hem insani hem de küresel bir etkiye sahip olduğunu gösterir. Bu yüzden insanlar katılıyor, gemiler, tekneler ve bu filo için gerekli şeyleri hazırlıyorlar. Onlara da tüm teşekkürlerimiz, takdirimiz ve gönülden desteklerimiz var; çünkü bu filoyla dayanışma gösterip birlikte bu insani ve İslami görevi yerine getirdiler, inşallah." ifadelerini kullandı.

"Bu işgalin dünyada yüzü kararmıştır"

İşgalin sonunun mutlaka geleceğini vurgulayan Ebu Zeyd, "Bu işgalin sonu mutlaka gelecektir. İşgalci siyonistlerin kutsal Filistin topraklarını işgali sona erecektir. Bu işgal, insanlığın vicdanı tarafından kovulacak, örgütlerden, kurumlardan ve devletlerden birer birer reddedilecektir. Bu işgalin dünyada yüzü kararmıştır. Allah Teâlâ'nın buyurduğu gibi 'Yüzlerinizi karartmak ve mescide ilk girdikleri gibi girmelerini sağlamak'. Biz bu harekette hayır alametleri görüyoruz; bu küresel harekette bu düşmana ve suçlu işgalciye karşı bir kuşatma görüyoruz. Bu geniş dayanışmacı ve insani hareketler, işgalin sona ermesine ve işgalin sonunun başlamasına işaret ediyor. Allah Teâlâ'nın, işgalciler üzerine koyduğu bir sünneti vardır: Hiçbir işgalci, bir ülkeyi işgal edip kıyametin sonuna kadar o ülkeyi işgal altında tutamaz; bir gün işgal ortadan kalkacaktır." şeklinde ifade etti.

"Siyonist-Amerikan ekseninin dünyadaki başarısızlığının delilidir"

ABD-Siyonist işbirliğiyle Gazze üzerinde yapılan planların başarıya ulaşamadığına dikkat çeken Ebu Zeyd, "Şimdi Gazze ile ilgili Trump-Netanyahu planı veya anlaşması gibi bir mesele görüyoruz. Bu plan aslında Siyonist-Amerikan ekseninin dünyadaki başarısızlığının delilidir, çünkü sahada hiçbir şey elde edemediler; bunun yerine sahadan uzak, başka planlar dayatmaya gittiler. Bu da, Filistin toprakları üzerinde hiçbir meşruiyeti olmayan bu rejimin ne kadar zayıf olduğunu gösterir; yakında Filistin topraklarında ne bir saltanatı ne de bir varlığı olacaktır. İnsanlar ‘ne zaman olacak?’ diye soruyor. Allah'ın izniyle yakındır." ifadelerini kaydetti. (İLKHA)