Diyanet İşleri Başkanlığının cami adabına ve cemaat ruhuna uygun olmayan tabure ve sandalye yasağına destek geldi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, son günlerde camilerde sıklıkla karşılaştığımız tabure ve sandalye kullanıma ilişkin bir genelge yayınlandı.

Hazırlanan genelge, tüm cami görevlilerine duyurulması ve uygulanması için il müftülüklerine gönderdi.

Genelgeye göre; İma ile namaz kılanlar için daha önceki talimat uyarınca yer ayrılması uygulamasından vazgeçildi. Caminin ya da mescidin içinde sabit oturaklardan müteşekkil müstakil mekânlar oluşturulmayacak.

Hiçbir şekilde oturması mümkün olmayacak tarzda mazereti olanlar katlanabilir taburesini alıp safların arasına girerek namaz kılabilecek.

Cami adabına ve cemaat ruhuna uygun olmayan tabure ve sandalye yasağına destek veren Mardinli Molla Ali Özgüç, genelgeden dolayı Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a teşekkür etti.

“Genelge memnuniyet vericidir”

Batı illeri gezerken birçok camide tabure ve oturakları görünce duruma tepki gösterdiklerini ifade eden Özgüç, oluşturulan alanların caminin ve safların düzenini bozduğunu söyledi.

Oturakların camilere yakışmadığını ve adeta kiliseye benzetildiğini kaydeden Özgüç, caminin bir bölümünde oluşturulan alanların kaldırılmasının memnuniyet verici olduğunu ifade etti.

“Oturarak namaz kılamıyorsa taburesini alıp safın içine girecek”

Özgüç, “Camilerimizde saf olması lazım, Peygamber Efendimiz (Sallahu Aleyhi ve Sellem) saflara çok önem vermiştir ve ‘saflarınızda boşluk bırakmayın, sıkılaştırın’ diye buyuruyor. Saf, namazın kendisidir ve bir parçasıdır. Hastalık elbette bir mazerettir, ancak safı da bozmaması lazım. İlk önce gücü yetiyorsa oturarak namaz kılacak, yok eğer gerçekten oturarak namaz kılmaya gücü yetmiyorsa o zaman alacak tabure veya sandalyesini safın içine girecek. Öyle bir kenarda oturmayacak, safa girecek. Bu İslam’ın ve namazın adabıdır. Müslümanlar, namaza çok önem vermeleri ve şartlarını yerine getirmeleri gerekir.”

“Sabit oturaklar görüntü açısından kiliseye benzetilmişti”

Cami ve mescitlerdeki tabure ve sandalye gibi namaz kılınması için yapılan sabit oturakların görüntü açısından kiliseye benzetildiğini de aktaran Özgüç, caminin ve safların görüntüsünün bozulmaması için bu gibi özel alanların kaldırılmasının olumlu olduğunu, bu konuda Diyanet İşleri Başkanına bir kez daha teşekkür ettiğini sözlerine ekledi. (M. Salih Keskin – İLKHA)