Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anlaşıldığı kadarıyla düşeni yemek bir CHP geleneği

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha iki sene öncesine kadar yere göğe sığdırmadıkları Cumhurbaşkanı adaylarına bugün en ağır hakaretleri etmekte hiçbir beis görmüyorlar. Anlaşıldığı kadarıyla düşeni yemek bir CHP geleneği." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Yaz süresince gençlere yönelik belediyelerin düzenleyeceği etkinlikleri "Yaz Seninle Güzel" başlığı altında topladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2028 seçimlerinde 5,6 milyon gencin ilk kez oy kullanacağını, bu gençlerden 2 milyonunun AK Parti'li belediyelerin sınırları içerisinde yaşadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 yılı yaz aylarında gençlere yönelik çalışmalarla 750 bin gence ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi.
"Yaz dönemini muhalefetle aramızdaki farkı açmak için bir fırsat olarak hep beraber kullanacağız"
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendi belediye sınırlarımız dışında ikamet eden gençlerin de bu çalışma ve faaliyetlerden haberdar olmalarını sağlayacağız. Yaz döneminde kadın kollarımız ve gençlik kollarımız da sahaya inecek, son derece önemli çalışmalara imza atacaklar. Kabinesiyle, genel merkeziyle, kurullarıyla, milletvekilleriyle, ilçe ve belde teşkilatlarıyla, hepsinden öte il teşkilatlarıyla, belediyesiyle hep beraber tam kadro sahada olacağız. Milletimizle gönül bağımızı güçlendirecek, serzenişlerini dinleyecek, hayır dualarını almaya özellikle gayret göstereceğiz. Yaz dönemini muhalefetle aramızdaki farkı açmak için bir fırsat olarak hep beraber kullanacağız. Yine bu süreçte muhalefetin sürekli köpürttüğü yalan ve iftiraların önünü, delilleriyle, belgeleriyle vatandaşlarımıza doğruları anlatarak keseceğiz. Belediye ve il başkanlarımız başta olmak üzere sizlerden bu faaliyetlere gereken önemi vermenizi, bu faaliyetlerin en yüksek verimle hayata geçirilmesi için özveriyle çalışmanızı beklediğimi ifade ediyorum."
"Değerli dava arkadaşlarım, muhalefetin ahvalini inanıyorum ki sizler de takip ediyorsunuz ne hâlde olduklarını görüyorsunuz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisinde yaşanan gelişmeleri milletin ibretle izlediğini belirtti.
CHP'nin parti içi kavgadan, didişmeden başlarını dahi kaldıramadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha iki sene öncesine kadar yere göğe sığdırmadıkları Cumhurbaşkanı adaylarına bugün en ağır hakaretleri etmekte hiçbir beis görmüyorlar. Anlaşıldığı kadarıyla düşeni yemek bir CHP geleneği. Burada şunu çok açık ve net ifade etmek isterim, CHP'de süregiden iç savaş tabii ki CHP'nin iç meselesidir" ifadelerini kullandı.
“Bağımsız ve tarafsız Türk yargısı da en doğru, en isabetli kararı verir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kimin kime ne dediği, hangi ithamlarda bulunduğu, hangi hakaretleri ettiği, CHP içinde kimin kimi hançerlediği bizi ilgilendirmez. Bizi ısrarla çekmek istedikleri kurultay tartışmaları da yine CHP'nin iç sorunudur. Şu gerçeğe özellikle dikkatinizi çekiyorum. Yargıya taşınan davanın tüm tarafları, dikkat edin, CHP'lilerden oluşuyor. ‘Şaibe var’ diyen de şikâyet eden de ‘mağdur oldum’ diyen de bunlar. Daha burada zikretmeye bizim edebimizin el vermediği yüz kızartıcı iddiaları dillendirenlerin hepsi CHP'lilerden başkası değil. Bu kavganın, bu bilek güreşinin hiçbir yerinde biz yokuz."
Aynı durumun, diğer soruşturma ve kovuşturmalar için de geçerli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer konuyla ilgili suçlayacak birilerini arıyorlarsa, AK Parti'ye veya bize değil, gitsinler eski ve yeni yol arkadaşlarına baksınlar. Dava dosyasında kimlerin isimlerinin yazılı olduğuna baksınlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bugüne kadar bu kavganın, bu rekabetin, bu meydan muharebesinin tarafı olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Yolu adliyeye düşen herkes gibi CHP'liler de mahkemede kozlarını paylaşır, delillerini sunar, savunmalarını yapar. Bağımsız ve tarafsız Türk yargısı da en doğru, en isabetli kararı verir. Nihayetinde şeriatın kestiği parmak acımaz. Yargı mensuplarına parmak sallamak, 'Yargı kararını tanımayız' demek, mahkemeler üzerinde baskı kurmak kimsenin hakkı da haddi de değildir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesin ve tüm siyasi partilerin hukuka uyması gerektiğini, konunun yargıya intikal ettiğini, hukuki sürecin tamamlanmasını ve her şeyin açıklığa kavuşmasını temenni ettiklerini belirtti.
“Haksızlığa uğrasak da kimseyi tehdit etmedik, kimseye hakaret etmedik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP Genel Başkanının bizi ve partimizi itham etmesi, kendi iç kavgalarını bizim üzerimizden verme kurnazlıkları doğrusunu söylemek gerekirse yakışıksız olduğu kadar çirkindir. Siyasi nezaketle bağdaşmayan kötü bir kurgudur." dedi.
Siyasete dün girmediklerini, yarım asırdır siyaset sahnesinde olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir şekilde milletin huzurundayız. Özgür Efendi'nin siyasetle ilişkisi, bizim unuttuğumuz dönemlerden çok daha gerilerde kaldı. Şiir okuduğumuz için ceza aldığımız davada da, partimize açılan kapatma davasında da duruşumuz, tavrımız, ne söylediğimiz bellidir. Boş işlerle uğraşacaklarına hukuk mücadelesi nasıl verilir, bize bakıp öğrensinler. Haksızlığa uğrasak da kimseyi tehdit etmedik, kimseye hakaret etmedik, ‘yargıyı tanımıyorum’ demedik" ifadelerini kullandı.
"Savunmamızı yaptık, yargının verdiği karara teslim olduk. Aynı olgunluğu, aynı özgüveni, aynı hukuka saygıyı maalesef CHP'de ve CHP yönetiminde göremiyoruz. Bunun takdirini milletimizin çok iyi yaptığına ve yapacağına inanıyorum. CHP'nin pusulası bozulmuş, siyasi kıblesi şaşmıştır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu acı gerçeğe rağmen, Türkiye'nin ana muhalefet partisinin sahte gündemlerden kurtulup milletin asli gündemine dönmesini temenni ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bölgemiz yangın yerine dönmüşken, dünyada tarihî kırılmalar ve krizler yaşanırken, Türkiye yarım asırlık bir sorununu çözmeye çabalarken, hâsılı, ortada bu kadar yakıcı ve hayati meseleler varken, ana muhalefetin üç beş belediye soyguncusunun oyuncağı hâline gelmesi, bununla da kalmayıp gerginlikten, kutuplaşmadan, istismardan beslenmeyi siyasetinin merkezine yerleştirmesi, hem kendileri hem de ülkemiz için kayıptır. Siyasi rekabeti, husumete dönüştürmek, kendileri dışındaki herkesi düşmanlaştırmak, her eleştiriyi, zorbalıkla bastırmaya çalışmak, Türkiye'ye ve demokrasimize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Türkiye'nin ihtiyacı olan, yapıcı ve sorumlu bir siyaset dilidir. Muhalefetin istikamet sorununu bir an önce çözmesini ümit ediyoruz. Şunun bilinmesini isterim, böyle bir dönemde küçük sorunların, küçük hesapların peşinde koşanlar tarihe hesap veremezler. Biz, kartların yeniden karıldığı küresel siyaset ve eko-politikte, Türkiye'yi en güçlü biçimde konumlandırmanın derdindeyiz."
"Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır"
Terör sorunu tamamen çözmüş, iç cephesini tahkim etmiş, bagajlarından ve safralarından kurtulmuş bir Türkiye için mücadele ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mücadeleyi mümkün olan en geniş katılımla vermek istediklerini söyledi.
"De ki, 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın' ayetini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cenab-ı Allah'ın affı ve merhametiyle müşerref olmanın yolunun, Peygambere ram olmaktan, onun muazzez ve mübarek ayak izinden gitmekten geçtiğini belirtti.
Peygamberi her şeyden, herkesten çok sevmeyi, ona hürmet etmeyi ve son nefesimize kadar onun kutlu yolundan yürümeyi inanç ve imanın bir gereği olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Türk milleti, İslam'la müşerref olduğu günden beri Peygamber sevgisi ile temayüz etmiş, en önemli vasfı Resulullah sevgisi olan bir millettir. Biz millet olarak adı güzel, kendi güzel olan Habib-i Kibriya Efendimiz'in meftunuyuz, mecnunuyuz, muhibbanıyız. Kahraman ordumuzun peygamber ocağı olarak isimlendirilmesinin sebebi de işte bu sevgidir, hürmettir, sarsılmaz muhabbettir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygambere ümmet olmayı bizlere nasip ettiği için Rabbimize sonsuz hamdü senalar ediyoruz. Bu milletin değerlerinden yoksun kimi edep ve adap bilmez ahlaksızların Resul-i Ekrem Efendimize yaptığı hürmetsizlik asla kabul edilemez. Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır, alçakça bir provokasyondur."
"Peygamberimizin aziz hatırasına da emanetine de sahip çıkmak bizim asli görevimizdir”
Bu nefret suçuna ilişkin emniyet ile yargı birimlerinin hemen harekete geçtiğini, bahse konu derginin toplatıldığını ve gerekli süreçlerin başlatıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Resulullah Efendimize ve diğer peygamberlerimize küstahlık edenler, bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir. Biz bunun takipçisi olacağız. Özellikle gençlerimizin gönüllerini ferah tutmasını istiyorum. Biz bu makamlarda olduğumuz sürece, bu ülkede ne adına olursa olsun kimsenin kutsallarımıza hakaret etmesine göz yummayız. Haklıyken haksız konuma düşecek adımlardan herkes uzak durmalıdır. Öfkenin aklı perdelemesine hiçbir genç kardeşim izin vermemelidir. Yolumuzu aydınlatan, kalplerimizi aşkla, merhametle, şefkatle dolduran sevgili Peygamberimizin aziz hatırasına da emanetine de sahip çıkmak bizim asli görevimizdir ve biz bunu şeref sayıyoruz. Bu görevi bugüne kadar layıkıyla yerine getirdik. İnşallah bundan sonra da en güzel şekilde ifa edeceğiz."
Konuşmasında herkesin hicri yılbaşını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu düşüncelerle Hazreti Peygamberi, ehl-i beytini, ashabını bir kez daha salat ve selam ile yâd ediyor, Rabbimden cümlemizi onun şefaatine nail eylemesini diliyorum. Millete hizmet mücadelemizde sizlere başarılar temenni ediyorum. Sizlerden, şehirlerinize döndüğünüzde tüm vatandaşlarıma en kalbi muhabbetlerimi iletmenizi istiyorum." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Yerlikaya'nın konuşması uzadığı için toplantıdan ayrıldı' iddiası doğru değildir." açıklamasını yaptı.
Ankara'da, Anıt Caddesi'nde düzenlenecek etkinlik ile ilgili olarak saat 14.00'ten itibaren bazı yollar trafiğe kapatılacak.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, "Suriye'ye yönelik yaptırımların önemli bir bölümünün daha kaldırılmış olması olumlu bir gelişmedir." dedi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Leman dergisinin aşağılık hakaretine ve buna sahip çıkan bazı TV kanallarına tepki göstererek, "Buradan yayıncılarımızı uyarıyoruz: RTÜK olarak bu yayınları sadece izlemekle kalmıyor, her birini titizlikle inceliyoruz. Kimsenin bu ülkenin inancına ve değerlerine hakaret etmesine izin vermeyeceğiz." dedi.