Şanlıurfa’da vatandaşlar, artan hayat pahalılığı karşısında asgari ücretin ve emekli maaşlarının yetersiz kaldığını belirterek, geçim şartlarının her geçen gün daha da zorlaştığını dile getirdi.

Şanlıurfa’da farklı meslek ve yaş gruplarından vatandaşlar, mevcut ekonomik şartlar altında asgari ücret ve emekli maaşlarıyla geçinmenin neredeyse imkânsız hale geldiğini ifade etti. Vatandaşlar, kira, gıda, fatura ve temel ihtiyaçlardaki artışa dikkat çekerek, maaşların enflasyon karşısında hızla eridiğini söyledi.

Artan kira, gıda ve fatura giderleri karşısında asgari ücretin ve emekli maaşlarının yetersiz kaldığını belirten vatandaşlar, mevcut ekonomik şartlarda geçinmenin her geçen gün daha da zorlaştığını dile getirdi.

Şanlıurfa’da vatandaşlar, artan enflasyon ve yükselen yaşam maliyetleri karşısında asgari ücretin ve emekli maaşlarının temel ihtiyaçları karşılamadığını belirterek, geçim şartlarının her geçen gün daha da ağırlaştığını dile getirdi.

Kira, gıda ve temel ihtiyaç fiyatlarındaki artış, asgari ücretle çalışanlar ve emekliler için geçimi zorlaştırırken, vatandaşlar maaşların güncel ekonomik koşullara göre yeniden düzenlenmesini talep ediyor.

Vatandaşlar, özellikle kira fiyatlarındaki artışın asgari ücret ve emekli maaşlarını aşmasıyla birlikte barınma sorununun derinleştiğini, maaşların daha ayın başında eridiğini ifade ediyor.

“Devletimizin eline bakıyoruz”

Emekli olduğunu belirten Mesut Erdoğan “Asgari ücret şu şartlara göre yani 30’un üzerinde olmalı. Şimdi hiç yeterli değil, mümkün değil. Yani ben emekliyim, 16 bin 800 lira gibi bir maaşım var, o da yetmiyor. Hükümetimiz geçen yılı emekli yılı ilan etti, emekliler için ölüm yılı ilan etmiş oldu. Şimdi de aile yılı ilan etti, yine ölüm yılı. Yani durum hiç iyiye gitmiyor. Hükümet her şeye alışmış, hani yalancılığa bile alışmış. Enflasyon açıklıyor, enflasyon düşüyor. Ya enflasyon düşüyor, ne düşecek ya? O kadar acı bir şey ki… En büyük banknotumuz 200 lira, 200 lira bir kilo bir şey yapmıyor, anlatabiliyor muyum? Yani ne kadar acı bir olay. Allah iyi etsin, devletimize zeval vermesin. Durum hiç de iyi gitmiyor yani. Şu anda asgari ücret deniliyor ya, yani 50’nin altında çalışan personel yok. Yani üzerine konmuş asgari ücret. Asgari ücret asker ücreti de şu anda 22 bin liraya asgari ücret değil mi? Yani şu an çalışan kimse yok, personel yoktur. Ondan dolayı yani en düşük 35-40 olması lazım. Zaten 50’den aşağı çalışan yok. Başka söylemek istediğim bir şey yok. Devletimizin eline bakıyoruz. Bundan sonra hükümetimiz ne verirse… Yani şu anda en zor durumda duran emekliler; 16 alan var, 18 alan var, 20 alan var, 25 alan var. Bunu şey etmeleri lazım yani. Teşekkür ederim, iyi yayınlar.” şeklinde konuştu.

“Asgari ücretle bir ayı geçirme imkânsız”

Gençlerin de ekonomik olarak büyük zorluklar yaşadığını belirten Hamza Aslan “Şu an asgari ücret 22 bin küsür bir şey. O parayla zaten bir şey yapılmaz. Onun üstüne en az gençlerin kendilerini geliştirebilmesi için ya da normal bir ev sahibi insanın kendi geliştirmesi için minimum 30 bin lira olması falan lazım. Asgari ücretle bir ayı geçirme imkânsız. Çünkü normal bir ev kirası düşünsek 10 bin lira, elektrik-su faturası desek toplam 15-16 bin lira tutuyor. Geriye kalan 4 bin lira ile de kimi geçindirir ki? Ekmek yemen lazım. Ekonomi normal bu şekilde ilerlerse 30-35 bin ideal bir maaş olur, kurtarır. Mesele gençler; gençler ne gezebiliyor ne kendini geliştirebiliyor. Urfa’da kalmıyorum, yazın başka şehre gidip çalışıyorum. Oradan maaşım iyi geliyor. Buradaki gençler de sıkıntıda. Bekâr bir genç olarak asgari ücretle çalışsaydım yetmezdi. Şu an ben çalışmıyorum, sırf gidip fabrikada çalışmamak için iş yapmıyorum. Hükümet milletin derdine derman olmalı. Dışarıda gezen çok aç insan var. Ben kendim için konuşmuyorum, Allah’a şükür benim durumum iyi ama dışarıda gezen çok fazla aç insan var. Onlara bir el uzatsa iyi olur.” ifadelerini kullandı.

“Asgari ücretle çalışan birinin ailesini geçindirmesi mümkün değil”

Yalnızca barınma ve faturaların bile ciddi bir yük oluşturduğunu belirten Üniversite öğrencisi Nihat Ademoğlu “Hocam, baktığımız zaman geçinebilmek için evimiz yoksa ve kirada oturuyorsak bu zaten 20 bine yakın bir meblağ. Ayrıyeten faturaları da dahil edersek oradan da bir 10 bin olsun. Ayrıca bir insanın hayatını yaşayabilmesi için sosyal ihtiyaçlarını da karşılayabilmesi gerekir. Oradan da 10 bin dersek minimum olarak 40 bin diye düşünüyorum. Asgari ücretle çalışan birinin şu an ailesini geçindirmesi mümkün değil. Türkiye’de şu an ahlaki bir sorun var. Ücrete bir zam geldiği gibi satıcılar ne yapıyor? Hemen fiyatları artırıyor. Bu şekilde yani biz bu sirkülasyondan kurtulacağımızı sanmıyorum. O yüzden hiçbir değişiklik olacağını düşünmüyorum şahsen. Hükümetin denetimlerini gerçekten bir denetim yapması lazım, hani ‘denetim yapıyoruz’ değil de gerçekçi bir denetim yapması lazım. Fiyatları düzenlemesi lazım. Onun dışında zam yapması lazım. Ayrıyeten öğrencilerin burslarını da zam yapması gerektiğini düşünüyorum. Mesela biz üniversite öğrencisiyiz, 3 bin liralık bir KYK bursumuz var. Bin 100 lira yurda veriyoruz, geriye kalanı da yetmiyor. Evet benim var olabilir ama olmayan arkadaşlarım ne yapacak? İnsan sadece kendini düşünmemesi lazım. Kesinlikle öğrencilere de yardım etmeleri lazım. Ayrıyeten asgari ücrete de düzenleme getirmeleri lazım. Devletin mağazaları, zincir marketler kontrol edilmeli. Zabıta ekiplerinin denetlemesi lazım, fahiş fiyatları çekmeleri için. Bunun dışında bir çözüm yok diye düşünüyorum. Açık piyasa diyerek her şeyi yükseltiyorlar.” diye konuştu.

“Asgari ücrete zam yapılmadan önce gıdalara ve temizlik ürünlerine zam yapılıyor”

Çalışanların ve işverenlerin zor durumda olduğunu ifade eden Ramazan Yoldaş “Asgari ücret en az 30 bin lira olmalı. Asgari ücretle bir aile geçimi yapılamaz, çok zor. Malumunuz işveren de enflasyondan sıkıntıda. Biliyorsunuz ki sanayide sıkıntılarımız var, işveren de sıkıntıda. O yüzden 30 bin lira olmalı. Asgari ücrete zam yapılmadan önce özellikle marketlerdeki gıdalara ve temizlik ürünlerine zam yapılıyor. Bu da genel olarak ahlakla ilgili olduğu için bir şey yapılacağını düşünemiyorum. Bir kişilik bir ailenin en az 50-60 bin lira ile geçinebilmesi lazım ama maalesef Türkiye şartlarında bu… Yani şu an öyle bir şey ki hükümetin de yapabileceği bir şey yok. 2 lira, 3 lira ile olabilecek bir şey değil. Keşke imkânı olsaydı da 10 bin-15 bin destek verebilseydi. Maalesef emekli sayısı çok Türkiye’de. Ben de emekli maaşını şu an en dipten alıyorum. Geçimim çok zor. Çift maaşlıyım, artı gelirim var yine yetmiyor. Allah yardımcımız olsun. Teşekkür ederim.” ifadelerine yerverdi

“Asgari ücret bir aileyi değil bir şahıs için bile yeterli değil”

Gelir adaletsizliğine dikkat çeken Fahrettin Polat “Şu anda asgari ücret yeterli değildir. Bir aile 60-70 olmadan çıkmıyor. Bir bakıyorsun bir kişi emekli olmuş, devlet memuru, üst bürokrat 100 bin lira alıyor; onun başka bir kurumda çalıştırıyor, 100-200 de oradan veriliyor. Normal bir teknik personel daha düşük kalıyor. Bir de şöyle çok iyi bir iş yaptılar; tüm devlet memurlarına zam yapmak istemiyorlar. Sadece üst bloklara maaş haricinde, maaşa ek gizli 30 bin lira vereceklerdi. Yani çünkü alt kısımdaki insan, insan değilmiş gibi onun geçimi önemli değilmiş gibi. Yani olanlar çoktur, söylememize gerek yok. Altı da biliyor, üstü de biliyor. Bir milletvekili ‘1 kilo domates yoksa yarım alsın, 1 kilo isot çoksa bir tane alsın’ dedi. Bunu milletvekili söyledi, nerenin olduğunu da kendisi daha iyi bilir. Bu ne ya? Hükümet asgari ücretle ne yaparsa halkı memnun edemez. Yani bir ekmek yiyeceksen yarım ekmek yesin, böyle bir şeyin hiç düzelmesi imkânı yoktur. Şimdi hükümetler bir devre seçilmesi lazım. İki devreye, üç devreye, dört devreye, beş devre seçildi. Demek ki bu insanlar bu hükümetten razı. Razı olmasa 4-5 devre seçilmez. Allah her ikisinden de razı olsun, bağışlasın. Asgari ücret şu anda 22 bin lira ve bir şahsın geçimi için yeterli değildir. Bir aileyi geçindirmek değil, bir şahsı bile yetecek bir para değildir. Türkiye’de asgari ücret nüfus başına veriliyor, asgari ücret şahıs başınadır. Ama bir ailede iki tane çocuk var, üç tane çocuk var. Onların komplesini bir asgari ücrete yüklüyorlar. Diyorlar ki ‘Siz maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz?’ Niye, sen ithal ettiğin şeyleri dolarla ithal etmiyor musun? Türkiye şartlarında asgari ücret en az 40 bin lira olması gerek ama 27-28 bini gelecek yılda aşmaz.” dedi. (İLKHA)